Alevi Haber Ajansi

‘Kadınların en büyük güvencesi yine kadın dayanışmasıdır’

PİRHA – Koronavirüs sürecinde kadınlara dair PİRHA’ya konuşan EMEP Dersim İl Örgütü’nden Çağla Yolaşan, bugünlerde kadınların en büyük güvencesinin kadın dayanışması olduğunu vurguladı. Yolaşan, karantina günlerinde şiddetin arttığını hatırlatarak, hükümetin ve yargının failleri değil kadınları koruması gerektiğini kaydetti. 

Emek Partisi Dersim İl Örgütü’nden Çağla Yolaşan, koronavirüs salgını sürecinde kadınların yaşamına dair PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu. Yolaşan, kadınların mücadelesini, karantina sürecinde kadınların dayanışma içerisinde olmalarına dair görüşlerini paylaştı.

Yolaşan, “Karantina sürecinde kadına yönelik fiziksel, cinsel ve benzeri şiddetin artışını nasıl değerlendiriyorsunuz, bu artıştaki sosyo-ekonomik nedenler nelerdir” sorumuza şöyle yanıt verdi:

“Tüm dünyada salgınla birlikle hükümetler, bilim insanları tedbir amaçlı olarak evde kalmayı önerdi. Sosyalleşme alanları bir bir kapanınca da çalışmak zorunda olanlar hariç herkes aslında evlerine kapanmaya başladı. Kadınlar için şiddetin artışı sorunu da burada başladı aslında, çünkü biliyoruz ki kadınlar en çok ev içerisinde şiddete uğruyor. Evde kalmanın ve özellikle şiddet uygulayanlarla beraber uzunca süre evde kalmanın sonucu da kadınlar için daha çok şiddet sonucunu doğurdu, diye düşünüyoruz.

“KARANTİNA SÜRECİNDE ŞİDDETİN ARTTIĞI GÖRÜLÜYOR”

Örneğin elimizde şöyle veriler var; Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na gelen ihbarlara göre kadınlara yönelik fiziksel şiddet %80, psikolojik şiddet %93 arttı, kadınların sığınma evi talebi %78 arttı. yine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gelen şiddet başvurusu %38 arttı. Özetle çok belirgin bir artış olduğu görülüyor. Burada şu da önemli tabi; evlere kapanma sürecinde şiddeti ihbar edememe, dolayısıyla bu ihbarlar üzerinden genel tabloyu görememe durumumuz da var. Dolayısıyla salgın öncesi dönemde olduğu gibi bu dönemde de, ve hatta daha da fazla orada da biz gerçek tabloyu bilmiyoruz. Ama kadınların bu dönemde daha çok şiddete uğradığını net olarak biliyoruz.

“SALGIN, KADINLARIN YÜKÜNÜ AĞIRLAŞTIRDI, HER ZAMAN OLAN DURUMU DERİNLEŞTİRDİ”

Bir diğeri de kadınların omuzlarına yüklenen ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı, şimdi bir de çocukların eğitimi ve gün içerisinde sürekli bakımı kadınların iyice belini bükmeye başladı. Gün boyu sürekli temizlik yapılıyor, yemek yapılıyor, çocukların eğitimi evden devam ediyor bir taraftan, onları avutmak gerekiyor, evde yaşlı varsa tüm bu hengamede herkesi bir arada idare etmek gerekiyor gibi. Salgın öncesinde de baş gösteren ekonomik krizle, işsizlikle ve yoksullukla beraber derinleşen bu angaryayı düşündüğümüzde ve üzerine bir de şiddet eklenince, kadınlar için yaşamın nasıl çekilmezleştiğini gösteriyor bize. Örneğin gündelikçilik yapan kadınların tamama yakını işlerini kaybetti, yine kadınların çoğunlukta olduğu hizmet sektöründe işler azalınca buralarda çalışan kadınlar işsiz kaldı. Kadınlar salgın öncesinde de en güvencesiz ve şiddet dolu hayatları yaşadıkları için, ev içindeki angarya işler kadınların sırtında olduğu için ağırlaşan koşullar da kadınların yükünü ağırlaştırmış oldu aslında. Her zaman var olan şeyi derinleştirdi.”

“SOSYALİST BİR DÜZEN OLMADIKÇA KADINLAR EZİLDİKLERİ YÜKLERLE KARŞI KARŞIYA KALACAK”

Hükümetin ve yetkili kurumların kadınları şiddetten ve yoksulluktan koruyacak adımlar atmadığını aksine şiddet faillerini infaz düzenlemesiyle beraber serbest bırakmayı tartışarak kadınları can güvenliğinin tehlikeye girmesi olasılığını güçlendirdiklerini ifade eden Yolaşan, şöyle devam etti:

“Diğer gündelik ihtiyaçlar için, aslında bir bütün olarak hayatı sürdürebilmek için kadınlar ne yaparsa yapsın kamusal destek olmadan böyle bir krizle baş etmek mümkün değil. Her zaman için ev içi angaryanın kadınların sırtından alınması gereken bir yük olarak görüp, bugünkünden farklı bir organizasyonu savunuyoruz; Sosyalist bir düzen. Bu olmadıkça, bu ve benzer her süreçte kadınlar altında ezildikleri yüklerle karşı karşıya kalacaklar.”

“KADINLARIN EN BÜYÜK GÜVENCESİ KADIN DAYANIŞMASIDIR”

Kadın dayanışmasının önemine dikkat çeken Yolaşan, “Kadınların salgından önce olduğu gibi bugün de en büyük güvencesi yine kadın dayanışması aslında. Kadına yönelik şiddeti önleme ve şiddetle mücadele alanında çalışan çok sayıda dernek, siyasi partiler çağrılarını sürdürüyor. Şiddet riskiyle karşı karşıya kalan kadınlar için de tüm mekanizmalar çalışmaya devam ediyor. Buraları sürekli hatırlatmak ve gerektiğinde kullanmak gerekiyor. Bugün için bu çözümler bir pansuman etkisi yaratabilir. Ama kadınların nasıl bir mücadele tarzı geliştirmesi gerekiyor sorusunun daha kapsamlı bir cevabı var. Kadınlar toplumsal üretime katılabildikleri, yeteneklerini geliştirebildikleri, bunu karşısında eşit ücret hakkını elde ettikleri, ev içi angaryadan ve bakım yükümlülüklerinden toplumsallaştırmak suretiyle kurtuldukları, tüm bunların sonucunda da toplum ve devlet organizasyonunu eşit birer parçası oldukları bir düzende ancak nihai olarak kurtulmanın kapısını aralayabilirler” diye konuştu.

“HÜKÜMETİN VE YARGININ FAİLLERİ DEĞİL, KADINLARI KORUMASI GEREKİYOR”

İnfaz yasasını eleştiren Yolaşan, “İnfaz yasasındaki düzenlemelere ilişkin meclis faaliyetlerinde, HSK’nin tavsiye kararlarında gördüğümüz hep kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçların affedilmesi arzusu, kadınları değil şiddet faillerini kayırmacı bir tutum dikkat çekiyor. İlk günden beridir ülke çapında kadın örgütleri de itirazlarını söylüyor aslında. Hükümetin ve yargının bugün ve her zaman failleri değil kadınları koruması gerekiyor” dedi.

Emek Partisi Dersim İl Örgütü’nden Çağla Yolaşan, “Aynı zamanda bugün yaşadığımız özel durum sebebiyle, kadınların ulaşabileceği yardım hatlarının etkin olması, kadın sığınma evlerinin hem kapasitesinin artırılması hem de hijyen koşullarının düzeltilmesi, işsiz kalan kadınlara gelir bağlanması gerekiyor ki bu süreci biraz daha hafif atlatabilelim” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Yaşar SEZGİN/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak