PİRHA- 2023 yılı boyunca erkek iktidara ve patriyarkal sisteme karşı hayatın her alanında mücadele eden kadınlar, eşitlik sağlanana kadar mücadeleyi yürütme kararlılığıyla 2024 yılına girmeye hazırlanıyor. Öte yandan, Alevi Bektaşi Federasyonu Kadın Meclisi oluşturmaya karar verildi, ayrıca Hacı Bektaşi Veli Anma Etkinlikleri’nin ‘Hacı Bektaş Veli ve Kadıncık Ana’yı Anma Etkinlikleri’ adı ile yapılması için gerekli görüşmeler yapıldı.
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılık; eğitimden çalışma yaşamına, sağlıktan karar mekanizmalarına katılıma kadar kadınların yaşamını ciddi boyutlarda etkiliyor.
Kadınlar bu yıl da erkek-devlet şiddetine, yoksulluğa, eşitsizliğe, tacize, tecavüze, sistematikleşen kadın cinayetlerine, ahlaki normlarla baskılanmaya, haklarına göz diken sistemle, gözaltı ve davalarla mücadele etti.
2023’te kadınların gündeminde şu başlıklar öne çıktı:
-Hacı Bektaş Veli’yi Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’nde bu yıl bir ilk yaşandı ve bir gün boyunca yalnızca kadın etkinliklerine yer verildi. 3 oturumdan oluşan ‘Tarihten Günümüze Alevi Kadınının Yolculuğu’ paneli yapıldı. Panelde Kadıncık Ana’dan günümüze Alevi kadınının tarihsel yolculuğu, Alevi erkanlarında kadının yeri ve asimilasyonun etkileri, Alevi kurumlarında yönetici kadınların genel kararlara etkileri ve hak mücadelesine katkıları konuşuldu.
Panelinin ardından sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede, Alevi Bektaşi Federasyonu Kadın Meclisi oluşturmaya karar verildiği, ayrıca Hacı Bektaşi Veli Anma Etkinlikleri’nin önümüzdeki yıldan itibaren ‘Hacı Bektaş Veli ve Kadıncık Ana’yı Anma Etkinlikleri’ adı ile yapılması için gereken görüşmelerin gerçekleştirilmesine karar verildi.
SALDIRILARA KARŞI FEMİNİST MÜCADELE
İstanbul Sözleşmesi’nden nafaka hakkının gasp edilmesine, 6284 sayılı Yasa’ya, saldırılardan kadınların başarılarının hedefe konulmasına kadar birçok alanda saldırıya maruz kalan kadınlar, tüm bunları kadın dayanışması ve feminist mücadeleyle geri püskürttü yıl boyunca.
-Danıştay, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair son kararı verdi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesini “hukuka uygun” buldu. Danıştay’ın oy çokluğuyla onayladığı kararın ardından Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden resmen çıkmış oldu.
-5 Ocak 2020’den bu yana akıbeti bilinmeyen Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku, Dersim’de Vali Bülent Tekbıyıkoğlu ve İl Emniyet Müdürü Hakan Yılmaz ile görüştü. Görüşmede, Gülistan Doku’nun dosyasının yeniden baştan aşağı inceleneceği ifade edildi.
-DİSK İzmir 2 No’lu Şube yöneticilerini cinsiyetçi söylem ve yalan haberlerle hedef gösteren Yeni Asır gazetesi önüne “Kadın Düşmanı Yeni Asır” yazılı siyah çelenk bırakıldı.
-Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde KHK ile ihraç edilen Doç. Dr. Nilgün Erdem ve Araştırma Görevlisi Ekin Değirmenci görevlerine iade edildi.
-EŞİK Platformu’nun çağrısıyla ‘Kadınlar Meclis’te’ sloganıyla TBMM’de basın açıklaması yapıldı. İktidarın kadına ve kadın haklarına karşı yapmayı planladığı yasal değişikliklere karşı toplumsal muhalefetin tüm kesimlerinin ve muhalefet partilerinin ortak bir karşı duruş sergilemesi gerektiği belirtildi.
-A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın tarihi başarısı 2023’e damga vurdu. ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’ın internet sitesinde “Krizlerle boğuşan Türkiye, kahramanını buldu” manşetiyle takıma yer verdi. Bunun yanı sıra bir takım gerici kesimler, kadın voleybol takımını hedef aldı ve Ebrar Karakurt’a homofobik saldırılarda bulundu.
-Nafaka hakkına karşı propaganda yapan Yeniden Refah Partisi, Meclis’in Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na nafaka hakkının sınırlandırılması için kanun teklifi verdi.
-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 yılı için bütçe teklifi 334 milyar 349 milyon 925 bin lira oldu. 8 kalemden oluşan bütçede kadınların güçlendirilmesi 7’inci sırada yer aldı. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi programına 11 milyar 904 milyon lira ayrılırken, kadının güçlendirilmesine ise ayrılan bütçe 2 milyar 900 milyon lira oldu.
-Türkiye’nin Rojava’ya ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar ayaklanarak, savaşa karşı barış taleplerini haykırdı.
-Pınar Gültekin’in katledilmesine ilişkin süren davanın karar duruşmasında fail Cemal Metin Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’ya ise 4 yıl hapis cezası verildi.
–Demans teşhisi konulan ve uzun bir süre cezaevinde tutulan Aysel Tuğluk için Alevi kadınlar yıl boyunca özgürlük çağrısı yaptı.
-Avrupa Alevi Kadınlar Birliği, Aysel Tuğluk’un durumunu üçüncü kez inceleyen ATK’nin “cezaevinde kalabilir” raporuna tepki göstererek, “Bu vicdansızlığa son verin” çağrısında bulundu.
-Almanya Alevi Kadınlar Birliği (AAKB), Aysel Tuğluk nezdinde tüm siyasi ve hasta tutukluların serbest bırakılması için eylem yaptı. AAKB, duyarlı kesimleri tüm siyasi ve hasta tutukluların serbest bırakılması için her ilde bulundukları yerlerdeki postanelerden Adalet Bakanlığı’na faks çekmeye ve mektup göndermeye çağırdı.
-Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, hem yazılı bir açıklama yaparak hem de hazırladıkları videolarla, tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
-Paris Alevi Kültür Merkezi (PAK) cezaevi koşullarında sağlık durumunun kötüleştiği duyurulan Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların infazlarının ertelenmesi çağrısında bulundu.
-Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Karma eğitim önemlidir. Ancak ihtiyaç duyulması halinde kız okulları kurulabilir” sözleri kadınlardan tarafından tepkiyle karşılandı.
– Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, süresiz nafakanın adil olmadığını söyleyerek, “Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız. Bunları da dinlememiz lazım” dedi.
-AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede sadece bir kadın bakan yer aldı.
-Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin davada H.K.G’nin zorla evlendirildiği Kadir İstekli 30 yıl, baba Yusuf Ziya Gümüşel 20 yıl, anne Fatıma Gümüşel ise 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
-Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan KYK yurdunda arızalanan asansör düştü, Zeren Ertaş adlı öğrenci hayatını kaybetti. Ertaş’ın hayatını kaybetmesi ülke genelinde büyük tepkilere ve zincirleme protestolara sebep oldu.
-Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği kuruluşunu ilan etti. Derneğin kurucu üyeleri, kadın gazetecilerin sesi olacaklarını belirterek, “Amacımız gazetecilerin direnişini büyütmek” dedi.
-Ankara Valiliği, 64 ülkeden gelen kadınların katılımıyla Türkiye’de ilk kez yapılacak olan Dünya Kadın Yürüyüşü’nün gerçekleştirilmesi planlanan feminist yürüyüşü ve konserini yasakladı.
-Tarsus Ashab-ı Kehf Platformu’ndan bir kişinin Filistin eyleminde kadınları kıyafetleri üzerinden hedef almasına karşı kadınlar sokağa çıkarak, “Savaşlar, çatışmalar üzerinden kadınların bedenini, hayatını hedef alanların karşısındayız” dedi. Mersin Barosu da bu cinsiyetçi söylemlere karşı suç duyurusunda bulundu.
-Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın katledilmesine lişkin tecavüz failinin yargılandığı davanın Karabük’te görülen ilk duruşmasında failin tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 24 Ocak 2024 tarihine ertelendi. Kadınlar Dina için adale sağlanana kadar olayın takipçisi olacaklarının altını çizdi.
-Faillerin yargılanması, gözaltında kayıpların akıbeti araştırılması talebiyle her hafta Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapan ancak polislerce engellenen Cumartesi Anneleri’nin “Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak istiyoruz” mücadelesi sonuç verdi. Her hafta işkenceyle gözaltına alınan Cumartesi Anneleri, 5 buçuk yılın ardından Galatasaray Lisesi önünde kayıpların akıbetini sordu.
8 MART VE 25 KASIM’DA KADINLAR SOKAKLARI DOLDURDU
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin başta olmak üzere birçok kentte kadınlar ve LGBTİ+’lar, eşitlik talebiyle alanlara çıktı.
İstanbul’da Beyoğlu Kaymakamlığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü’nü yasakladı. Yasağa uymayan kadınlar “Hükümet istifa” ve “Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarıyla yürüyüşü gerçekleştirdi. Depremin gölgesinde ülkenin dört bir yanında gerçekleşen yürüyüşlerde hükümetin hesap vermesi istendi. 25 Kasım’da da sokakları dolduran kadınlar, erkek-devlet şiddetini bir kez daha alanlardan ifşa etti.
ERKEK ŞİDDETİ 2023’TE DE HIZ KESMEDİ
Kadınlar, 2023 yılının ilk ayını Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptaline yönelik davaları reddederek, kararını onaması haberiyle karşıladı. Sözleşmeden çekilme kararı, kadınları erkek şiddetine daha açık hale getirdi. Sözleşmeden çıkılmasının yanı sıra; 6284 Sayılı Yasa’nın etkili şekilde uygulanmaması, kadın örgütlerini kapatma girişimleri, Medeni Kanunu’nda ve anayasada gerici düzenlemelerin yapılması, cezasızlık politikaları ve iktidarın kadın düşmanı söylemleri kadın cinayetlerini daha da arttırdı.
Medyaya yansıyan haberlere göre 2023 yılında 321 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 208 kadının ölümü ise şüpheli olarak kayıtlara geçti.
DEPREM EN ÇOK KADINLARI ETKİLEDİ
Maraş merkezli depremlerin ardından deprem bölgesinde, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle herkesten daha çok kadınlar olumsuz etkilendi. Kadınlar depremin ilk günlerinde koordinasyonsuzluk ve plansızlık nedeniyle barınma, ısınma ve hijyen sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Kadınlar için ayrı tuvaletlerin, hijyen ürünlerinin, yıkanma alanlarının ve anne sağlığı hizmetlerinin azlığı, kadın depremzedelerin karşılaştığı ilk zorluklar arasında. Depremden hemen sonra kadın hareketi ülkenin dört bir yanında dayanışma ağı örerek depremzede kadınlar için seferber oldu.
– Mor Dayanışma, büyük bir hasar ve on binlerce enkazın olduğu Hatay Samandağ’da kadın dayanışma çadırı kurdu. “Birlikte yeniden kuracağız” şiarıyla da deprem bölgesindeki kadınlarla dayanışmak amacıyla mektup kampanyası başlattı.
-Kadın Koalisyonu, Afet Koordinasyon Ağı kurdu.
-Depremden hemen sonra kadınlar, Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu’nu kurdu. Grup, depremzede kadınların ihtiyaç duyduğu ürünleri taşıyan ‘Mor Tır’ı deprem bölgelerine ulaştırdı.
-Depremden etkilenen kadın ve çocuklar için Ekmek ve Gül tarafından “Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz” adıyla çalışma başlatıldı.
-Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin, “Yaşamı Yeniden Kuruyoruz: Afette Feminist ve LGBTI+ Dayanışması” başlığıyla gerçekleştirdiği Feminist Buluşma’da, depremzede kadınlar ile LGBTI+’ların maruz kaldığı şiddete karşı yeni yaşamın kurulmasında kadın dayanışmasının şart olduğunun altı çizildi.
-Siyasi partilerin kadın meclisleri, kadın örgütleri, sendikalar, Alevi kadın dernekleri deprem bölgesindeki kadınlar için dayanışma çalışmaları gerçekleştirdi.
KADINLARIN SEÇİM GÜNDEMİ
2023 yılının en önemli gündemi depremden sonra 14 Mayıs Milletvekili Genel Seçimleri ve 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri oldu hiç şüphesiz. Seçim sürecinde yine en çok kadınların yaşamları pazarlık haline getirildi ve kadınların hakları, kazanımları, mücadeleleri seçim malzemesi yapıldı. Bu süreçte Cumhur İttifakı ile bileşenleri tarafından çokça kadın düşmanı söylemler meydanlarda, basında dillendirildi.
Yeniden Refah Partisi, seçim aracında milletvekili adayı Çiğdem Kulalı Seçkin’in fotoğrafını gölgeledi. Seçim aracında sadece erkek adayların fotoğraflarının yer alması kamuoyunda büyük tepki çekti. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan seçim sürecinde kadınların ve kadın örgütlerinin karşı çıktığı “süresiz nafaka mağduriyetinin giderilmesi”, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun aile bütünlüğünü bozucu maddelerinin ayıklanması” sözü verdi.
Seçim sürecinde kadınları hedef alan partilerin başında gelen HÜDA-PAR ise kadın ve LGBTİ+’ların haklarına karşı kısıtlayıcı ve nefret barındıran sözleriyle ön plana çıktı. “Bekar kadınların sahiplendirilmesi” sözleriyle büyük tepki çeken HÜDA-PAR’ın kadın hak ve özgürlüğünü geriletmeye dair çokça politikası bulunuyor. Bunlar; kadınların kamusal alandandan evin içine hapsetmekten, çocuk evliliklerinin meşrulaştırılmasına, boşanmaların engellenmesi için teşviklerin yaratılmasından, kadınları ‘ahlak’normları içerisine hapsetmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
-Yeniden Refah Partisi, seçim aracında milletvekili adayı Çiğdem Kulalı Seçkin’in fotoğrafını gölgeledi. Seçim aracında sadece erkek adayların fotoğraflarının yer alması kamuoyunda büyük tepki çekti.
-Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan seçim sürecinde kadınların ve kadın örgütlerinin karşı çıktığı “süresiz nafaka mağduriyetinin giderilmesi”, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun aile bütünlüğünü bozucu maddelerinin ayıklanması” sözü verdi.
-Seçim sürecinde kadınları hedef alan partilerin başında gelen HÜDA-PAR, kadın ve LGBTİ+’ların haklarına karşı kısıtlayıcı ve nefret barındıran sözleriyle ön plana çıktı. “Bekar kadınların sahiplendirilmesi” sözleriyle büyük tepki çeken HÜDA-PAR’ın kadın hak ve özgürlüğünü geriletmeye dair çokça politikası bulunuyor. Bunlar; kadınların kamusal alandandan evin içine hapsetmekten, çocuk evliliklerinin meşrulaştırılmasına, boşanmaların engellenmesi için teşviklerin yaratılmasından, kadınları ‘ahlak’normları içerisine hapsetmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Tüm bu saldırılara karşı kadınlar karşı söylem üreterek hareket geçti. Sol Feminist Hareket’in hazırladığı “Kadınları İkinci Turda Oy Vermeye, Sandıklara Sahip Çıkmaya ve Mücadeleye Çağırıyoruz!” başlıklı bildiriye aydınlar, akademisyenler, müzisyenler, oyuncular, hukukçular ve sanatçıların bulunduğu yüzlerce kadın imza attı. Gazeteci, yazar, akademisyen, şair, hukukçu, hak savuncusu, oyuncu, siyasetçi yüzlerce kadın, 28 Mayıs’ta yapılacak 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimleri için “Buradayız, bu karanlığa teslim olmayacağız” başlığıyla başka bir bildiri daha yayımladı. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), ise HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi yetkilileri, AKP’den 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik Kanun’un kaldırılması isteklerine tepki gösterdi.
Öte yandan seçime giren siyasi partilerin milletvekili listeleri yine eşit temsilden çok uzaktaydı. Seçim sürecinde kadınların en büyük talebi İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi oldu.
Meclis’e bu yasama döneminde toplam 121 kadın milletvekili seçildi. Yeşil Sol Parti’nin 61 milletvekilinden 30’unu kadınlar oluşturdu. Yeşil Sol Parti’de kadın temsil oranı yüzde 49 ile diğer partilere göre en yüksek düzeyde. AKP’den 50, CHP ve Yeşil Sol Parti’den 30’ar, İYİ Partiden 6, MHP’den 4, Türkiye İşçi Partisinden ise 1 kadın milletvekili TBMM’de yer aldı.
İKTİDARIN SİNDİRME ARACI OLARAK YARGI SOPASI
Hayatlarını eşit ve özgür bir şekilde yaşamak isteyen, hakları için mücadele eden kadınlara bir baskı da yargı kanadından geldi. Yıl boyunca kadınlar haklarında açılan çeşitli davalar ve gözaltılarla sindirilmeye çalışıldı. Her ne kadar iktidar korkutma aracı haline getirdiği ‘yargı sopası’nı kullansa da bu, kadınlar üzerinde etki etmedi. Kadınlar her koşulda dik durma dirayetini gösterdi.
-Konserinde yaptığı şaka nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan yargılanan Gülşen’e 10 ay hapis cezası verildi.
-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Mamak Şubesi’nin çağrısıyla, “ÇEDES’e Hayır” demek için, Mamak’ta faaliyet yürüten Laik Bilimsel Eğitim Platformu’ndan kadınlar, bildiri dağıtırken gözaltına alındılar.
-Batman’ın Beşiri ilçesinde 2020 yılında tecavüz ettiği İpek Er’i intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan’a dönük cezasızlık politikasına karşı faile “hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan Ezgi Mola’ya destek olmak için paylaşım yapan Hazal Kaya hakkında da “hakaret davası” açıldı. Hazal, emniyete giderek ifade verdi.
-Emine Şenyaşar hakkında 2 yeni dava açıldı. AKP’li İbrahim Halil Yıldız’a “hakaret” ettiği iddiasıyla açılan soruşturmalardan 2’sinin davaya dönüşmesiyle toplamda 10 dava açılmış oldu.
-Kalıcı yaz saati uygulaması için belgesel çekimi görüntüleri gerekçe gösterilerek tutuklanan belgesel yönetmeni Sibel Tekin, tahliye oldu.
-Şırnak’ın Cizre ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde şiddete karşı yürüyen kadınlar hakkında soruşturma açıldı.
-Musa Orhan’ın suç duyurusu üzerine hakkında dava açılan sanatçı Farah Zeynep Abdullah, bin 300 TL adli para cezasına çarptırıldı.
-Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) hakkında ‘ahlaka aykırı faaliyet yürütmek’ iddiasıyla ve kapatılması talebiyle açılan davanın 4’üncü duruşması görüldü. Dava reddedildi.
-Kadın örgütlerinin, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptaline ilişkin Danıştay’a açtıkları davanın duruşması görüldü. Danıştay savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı, kararın iptali yönünde karar verilmesini istedi. Mahkeme başkanı ise davaya dair kararını daha sonra yazılı olarak tebliğ edeceğini söyledi.
-Demans hastası olduğu gerekçesiyle 27 Ekim 2022’de Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tahliye edilen eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, 2012 tarihli bir soruşturma gerekçesiyle evinde gözaltına alındı. Tuğluk, ifade işleminin ardından serbest bırakıldı.
-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan HDP eski İstanbul Milletvekili Hüda Kaya tutuklandı.
-Tutuklu Kürt siyasetçi Gültan Kışanak tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmedi. Kışanak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yaptığı konuşma nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan bir başka dava daha bulunuyor.
KADIN GAZETECİLER HEDEFTEYDİ
Türkiye’de gazeteciler yazdıkları veya söyledikleri nedeniyle cezaevinde tutuluyor. Gazeteciler özgürlüğünü yitirirken toplumun haber alma hakkı da engellenmiş oluyor. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), 2023 yılının raporuna göre Türkiye, özellikle Kürt kadın gazetecileri susturmak için yasayı silah olarak kullanan ülkelerin başında geliyor.
Kadın gazeteciler yıl boyunca şunları yaşadı:
-PİRHA muhabiri Dilan Şimşek, Cumartesi Anneleri eylemini takip ederken polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.
-JINNEWS muhabiri Elfazi Toral ile Demokratik Modernite çalışanı Sema Korkmaz, İstanbul’da haber takibi sırasında polis saldırısına maruz kalarak, gözaltına alındılar.
-Jinnews muhabiri Nazlıcan Yıldız tutuklandı.
-Gazeteci Beritan Canözer serbest bırakıldı.
-MA muhabiri Yüsra Batıhan hakkında, depremde yapılan haberleri sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gerekçesiyle soruşturma açıldı.
-Beş gün gözaltında tutulan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Rojin Altay, savcılık ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
-HDP Milletvekili Remziye Tosun, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan gazeteci Derya Ren’e yönelik çıplak arama dayatmasını Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu.
-Gazeteci ve akademisyen Nagihan Akarsel’in cenazesini takip ettiği sırada gözaltına alınan Jinnews muhabiri Dilan Babat hakkında “Türk devleti ve kurumları aleyhinde sözde haber yapma” iddiasıyla dava açıldı.
-Gözaltına alınan gazeteci Dilan Akyol’un yaptığı haber gerekçe gösterilerek, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla adliyeye sevk edildi. Ardından serbest bırakıldı.
-Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı gazeteci Dicle Müftüoğlu tutuklandı.
-Gazeteciler Sibel Yükler, Evrim Deniz, Evrim Kepenek gözaltına alındı. İfadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
-Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Ceylan Şahinli “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti.
-Ankara’daki bombalı eyleme dair yaptığı değerlendirmeler gerekçesiyle gözaltına alınan Gazeteci Ayşenur Arslan, ifade verme işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
-Şırnak’ta 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapılmak istenen yürüyüşte gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut ve JINNEWS muhabiri Rozerin Gültekin serbest bırakıldı.
-16 gazetecinin tutuklanmasını protesto ederken darp edilerek gözaltına alınan gazeteci Sibel Yükler’e Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten dava açıldı.
-Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 2022 yılında tutuklanan gazeteciler Remziye Temel, Safiye Alagaş, Elif Üngür ve Neşe Toprak’ın tahliyesine karar verildi.
-29 Ekim 2022’de gazetecilik faaliyetleri ile suçlanarak tutuklanan Mezopotamya Ajansı ve JİNNEWS muhabirleri Berivan Altan, Habibe Eren, Diren Yurtsever, Öznur Değer ve Ceylan Şahinli tahliye edildi.
-“Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla Duvar Gazetesi’nden Evrim Deniz, Bianet’ten Evrim Kepenek ve T24 editörü Sibel Yükler gözaltına alındı. Gazeteciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
KADINLARIN BAŞARILARI
Kadınlar 2023 yılında sadece şiddet ve olumsuz olaylarla gündeme gelmedi. Hayatın her alanında var olma mücadelesi veren kadınların başarıları ödüllendirildi.
-İsveç merkezli Olof Palme Uluslararası Anlayış ve Ortak Güvenlik için Anma Fonu’nun 1987’den bu yana her yıl verdiği Olof Palme Ödülü’ne bu sene, Ukrayna, İran ve Türkiye’den üç kadın insan hakları savunucusu layık görüldü. Ödül, İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin, Ukraynalı Psikolog Marta Chumalo ve İranlı gazeteci, insan hakları savunucusu Narges Mohammadi’ye verildi.
-Kars Barosu, 2022 Adalet Ödülü’nü Urfa Adliyesi önünde adalet arayan Emine Şenyaşar’a verdi.
– Uluslararası İnsan Hakları Forum ve Film Festivali’nde, Diyarbakır’da erkek şiddeti sonucu ağır yaralanan Mutlu Kaya’nın hikayesini konu alan “My Name is Happy” (Benim Adım Mutlu) filmine iki ödül verildi.
-Jina Mahsa Amini’nin katledilmesini ilk duyuran gazeteci Nilifer Hamediye Alman Gazeteciler Derneği tarafından ödül verildi.
-Avrupa Parlamentosu, Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nü, Mahsa Amini ve “Jin jiyan azadî” hareketine verdi.
-2023 Nobel Barış Ödülü, cezaevindeki İranlı kadın aktivist Nergis Muhammedi’ye verildi. Ödülün, İran’da kadınlara yönelik baskılara karşı verdiği mücadele ve insan hakları mücadelesi nedeniyle verildiği açıklandı.
– 2023 Nobel Tıp Ödülü’nü, MRNA aşısıyla ilgili çalışmaları nedeniyle, Covid aşısının bulunmasını sağlayan teknolojiyi geliştiren çalışmalarından ötürü Katalin Kariko ve ABD’li Drew Weissman kazandı.
-Nobel ödüllerinin sonuncusu olan Ekonomi Ödülü, kadınların işgücü piyasasındaki yeri üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Harvard Üniversitesi Profesörü Claudia Goldin’e verildi.
-Uluslararası İnsan Hakları Forum ve Film Festivali’nde, Diyarbakır’da erkek şiddeti sonucu ağır yaralanan Mutlu Kaya’nın hikayesini konu alan “My Name is Happy” (Benim Adım Mutlu) filmine iki ödül verildi.
-Doğan Kitap’ın Duygu Asena’nın anısını ve fikirlerini yaşatmak için 2007’den bu yana her yıl düzenlediği Duygu Asena “Kadının Hala Adı Yok” Roman Ödülü Arlin Çiçekçi’nin “Servi Nine ve Üç Güzeller” adlı eserine verildi.
-Don Ansim veya United Women of Italy’nin Renata Fonte Ödülü, 2023 yılında kadına yönelik şiddete karşı, cinsiyet eşitliği ve özgürlüğü için mücadele yürüten dört Afganistanlı kadına verildi.
-Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü “Kuru Otlar Üstüne”deki performansıyla Merve Dizdar’a verildi. Dizdar, konuşmasında ödülünü mücadele eden kadınlara adadığını ifade etti.
-26’ncı Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali yapıldı. Törende ödül alan isimler, konuşmalarında mücadele ve umut vurgusu yaparken, ödüllerini Çiğdem Mater’e ithaf etti.
-Free Press Unlimited’ın düzenlediği “En Dirençli Gazeteci Ödülü” DFG Derneği’nin tutuklu Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu’na verildi.
-Kürt aktivist Hêro Wekîl’e, Cenevre İnsan Hakları Merkezi tarafından “2023 Doğa Hakları Kadın Kahramanları” ödülü verildi.
DÜNYADA KADINLAR CEPHESİNDE NELER YAŞANDI?
2023 yılında Türkiye’de olduğu gibi dünyanın birçok yerinde de kadınlar kazanımları ve hakları için mücadele etti. Kimi ülkelerde eşitlikçi kazanımlar elde edilirken Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle kadınlar için daha karanlık bir yıl oldu 2023.
Aynı şekilde İran’da da kadınlar başörtüsü zorunluluğu başta olmak üzere birçok sorunla mücadele etmek zorunda kaldı.
-İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesiyle başlayan “Jin jiyan azadî” isyanı hükümetin tüm saldırılarına rağmen 2023 yılında da sürdü. Amini’nin katledilmesinin ardından dünyanın hemen her yerinde süren kadın mücadelesinin yeni şiarı haline gelen “Jin Jiyan Azadi /Kadın Yaşam Özgürlük” sloganı kadın sokak hareketinin öznesi haline geldi. Ve tüm dünyada ülke ülke yayıldı. Amini’nin katledilmesine ilişkin ilk haberi yapan iki gazeteciye ise hapis cezası verildi. Amini’nin ardından zorunlu başörtüsüne uymadığı için işkence edilen Armita Geravand (16) hayatını kaybetti.
-Taliban’ın yönetimi ele geçirdiği Afganistan’da bir grup kadın, yeni yönetimde haklarının geri alınmaması için eylem yaptı. Başkent Kabil’de ellerinde pankartla bir video çeken kadınlar, “Çalışmak, eğitim ve siyasi katılım her kadının hakkıdır” sloganını attı. Afganistan Ulusal Gazeteciler Birliği, Taliban’ın yönetime gelmesinin ardından kadınların medyadaki varlığının iki yıl öncesine göre yüzde 64 oranında azaldığını duyurdu. Taliban Enformasyon ve Kültür Müdürlüğü, Ramazan ayı boyunca müzik yayını yaptığı iddiasıyla, “Kadınların Sesi” isimli yerel radyo istasyonunu kapattı. 2 ay sonra radyo tekrar yayına başladı.
-Suudi Arabistanlı öğrenci Salma el-Shehab, sosyal medyada ‘muhalif ve aktivistlerin paylaşımlarını retweet ettiği için’ 34 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Avrupa Suudi İnsan Hakları Örgütü (ESOHR) bunun, bir muhalife verilen en uzun hapis cezası olduğunu açıkladı.
-Filistinli Yazar Adania Shibli’ye, “İsrail’deki savaş” gerekçesiyle Frankfurt Kitap Fuarı’nda verilecek olan ödül töreni iptal edildi.
-Arjantin’de 14 yaşındaki bir kız çocuğun polisten yardım istenmesine rağmen öldürülmesi kadınlar arasında infial yarattı. Polisi kadın cinayetlerine kayıtsız kalmakla suçlayan yüzlerce kadın, Mendoza bölgesinde adalet sarayını ateşe verdi. Öte yandan Arjantin Ulusal Kongresinin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde birçok durumda kürtajı yasallaştıracak tasarı kabul edildi.
-Meksika’da binlerce kadın, polis tarafından boynu kırılarak öldürülen göçmen Victoria Salazar için başkent Mexico City’de sokaklara döküldü. Protestocuların polisle çatışması sonucu 32 kişi yaralandı. Kadın hareketinin mücadelesinin sonucu olarak Meksika Yüksek Mahkemesi tecavüz sonucu hamile kalan 12-17 yaşları arasındaki çocukların, anne baba onayına gerek kalmadan kürtaj yapabilmesine karar verdi.
-ABD’nin Teksas eyaletinde kadınların hamileliklerinin 6’ncı haftasından sonra kürtaj olmasını yasaklayan yasa yürürlüğe girdi.
-Polonya’da aylardır tartışılan ve büyük tepkilere sebep olan kürtaj yasağı yürürlüğe girdi. Yasağın yürürlüğe girmesi ile birlikte ülke genelinde protestolar yeniden başladı.
-Londra’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla İngiliz feminist örgütlerin organize ettiği “Million Women Rise” yürüyüşü, binlerce kadının katılımıyla “Bir kadın, bir beden, bir şarkı, bir sevgi” şiarıyla gerçekleşti.
-Avrupa Birliği (AB), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kadına yönelik cinsel şiddet faillerine yaptırım uygulama kararı aldı. Hollanda’nın girişimiyle alınan karar, aynı zamanda kurumun bu bağlamda kabul ettiği ilk yaptırım paketi.
-İspanyol milletvekilleri tarihi bir adım atarak, şiddetli regl ağrısı çeken kadınlara ücretli tıbbi izin verilmesini öngören yasal düzenlemeyi onayladı. Böylece İspanya, bu tür bir yasayı onaylayan ilk Avrupa ülkesi oldu. Ayrıca hükümet, şirket yönetim kurullarında en az yüzde 40 kadın temsilini zorunlu kılan yasayı çıkarmaya hazırlandığını duyurdu.
-Japonya, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede çok önemli bir adım attı. Yeni kurallara göre; büyük şirketler erkekler ve kadınlar arasındaki ücret farklarını açıklamak zorunda kalacak.
-İspanya’da cinsiyet eşitliği için kadınların mücadelesi sonucunda hükümet, cinsiyet eşitliğine yönelik yeni bir adım atma hazırlığında. Hükümet, şirket yönetim kurullarında en az yüzde 40 kadın temsilini zorunlu kılan yasayı çıkarmaya hazırlandığını duyurdu.
-Yeni Zelanda’da yoksullukla mücadele çalışmaları kapsamında tüm okullarda ücretsiz regl ürünleri dağıtılmasına karar verildi.
-Latin Amerika ülkesi Bolivya’da ‘Kültürler, Dekolonizasyon ve Depatriarkalizasyon Bakanlığı’ kuruldu. Bakan olarak ise Sabina Orellana atandı.
-Güney Kıbrıs’ta oy birliğiyle onaylanan ve Ceza Yasası’nda değişikliğin yolunu açan yasaya göre bundan böyle tecavüz suçu işleyenler müebbet hapisle cezalandırılacak. Ceza, sadece kadınlara değil, erkeklere ve LGBTİ bireylere tecavüzü de kapsıyor.
-İzlanda’da kadınlar 48 yıl sonra ilk kez eşit ücret talebiyle greve çıktı. Kadınlar başkent Reykjavik’te de eşit ücret talebiyle büyük bir miting yaptı.
-Cinsiyete dayalı bir şiddet eylemi olarak ifade edilen feminiside karşı Belçika, bir yasa çıkardı. Yasa sadece feminisidleri değil, aynı zamanda bu tür suçlara öncülük edebilecek cinsel, psikolojik ve zorlayıcı kontrol gibi farklı şiddet biçimlerini de tanımlıyor.
-İsviçre’de emeklilik yaşının yükseltilmesi, cinsiyetçi ve cinsel şiddet, feminisid (kadın cinayetleri), ücret eşitsizliği, yapısal ırkçılık, çocuk bakım tesislerinin finanse edilmemesi, homofobik ve transfobik ayrımcılık, kürtaj hakkına yönelik saldırılar sebebiyle feminist greve yüzbinlerce kadın katıldı.
Fatoş SARIKAYA/PİRHA
Yoruma kapalı.