PİRHA – SOL Feminist Hareket, Bursa’da görev yapan bir imam hatip ortaokulu müdürünün, öğrencilere ve kadın müdür yardımcısına yönelik şiddetini protesto etti. Buket Avcı Güler, “Laikliği, laik, bilimsel, kamusal eğitimi, karma eğitimi, emeğimizin hakkını, eşit işe eşit ücreti mutlaka kazanacağız” dedi.
SOL Feminist Hareket, öğrencilere “Okulda başı açık kız öğrenci istemiyorum” deyip ardından kadın müdür yardımcısına şiddet uygulayan okul müdürünü protesto etti.
Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’nda yaşanan olayın ardından Bursa’da laiklik eylemi yapıldı. Yuttaşlar, yürüyüş esnasında “Laiklik için ayağa kalk”, “Fetvalar sizin sokaklar bizim”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Polonez işçisi yalnız değildir”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı.
“YARATTIĞINIZ DÜZENE HODRİ MEYDAN DİYORUZ!”
SOL Feminist Hareket adına basın açıklamasını Buket Avcı Güler okudu. “laikliğe, bilimsel ve karma eğitim düşmanlarına karşı buradayız” denilen metinde şu ifadelere yer verildi:
“Bugün burada yükselen mücadele 22 yıllık karanlığın karşısında direnen kadınların sesi, mücadelesidir. Bugün burada yükselen mücadele karanlığa meydan okuyanların laiklikten ve kazanımlarından vazgeçmeyenlerin mücadelesidir.
Daha birkaç hafta önce kadın öğretmenin kapısını tekmeleyenlere, öğrencilere “başı açık diyen öğrenci istemiyorum” karanlığa, laikliğe, bilimsel ve karma eğitim düşmanlarına karşı buradayız. Mezuniyet töreninde etek boyu kriteri koyanlara, başı açık öğrencileri hedef alanlara karşı buradayız. Yoksulluğa mahkum edilmiş kadınlar için, taşımalı eğitim kaldırıldığı için okula gidemeyen çocuklar için, daha 4 yaşında sübyan mekteplerine, 4-6 yaş Kur’an kurslarına mahkum edilip cemaat-tarikat düzeninin ortasına terkedilen çocuklar için buradayız biz. Bursa’da da ülkenin dört bir yanında olduğu gibi mantar gibi türeyen cemaat tarikat yuvalarına karşıdır mücadelemiz. Daha 2 hafta önce Altınşehir Mahallesi’nden yükselen ses bizim sesimizdir. ‘İstanbul Sözleşmesi bizimdir’ diye haykıranlarız biz! Bu sokaklar tanır bizi ve mücadelemizi.
Her gün ev içi emeği yok sayılanlar için, fabrikalarda emek veren, emekli olsa da geçinemediği için çalışmak zorunda kalan, ama emeğinin karşılığını asla alamayan emekçi kadınlar için buradayız biz! Direnen Barutçu işçileri için, Eker Süt İşçileri için, Fernas işçileri için, Polonez işçileri için buradayız biz! Aylardır taban maaş hakkı için direnen özel sektör öğretmenleri için buradayız! Narin için, HKG için, Aladağ için, kadın cinayetlerinde katledilen kız kardeşlerimiz için buradayız. Yarattığınız düzene hodri meydan diyoruz! Hiçbir kadın yalnız yürümeyecek, hiçbir çocuk yalnız büyümeyecek. Laikliği, laik, bilimsel, kamusal eğitimi, karma eğitimi, emeğimizin hakkını, eşit işe eşit ücreti mutlaka kazanacağız.”
“O FABRİKAYA GERİ DÖNECEĞİZ”
Eylemde Polonez işçileri adına Sırma İlhan ile Ayla Erdal da konuşma yaptı. İlhan, “Siz kadınlarla aynı yolda yürümekten çok mutluyuz” dedi.
Ayla Erdal ise “Biz sadece sendikaya üye olduğumuz için işten atıldık. Sadece hakkımızı istedik. Her koşulda 73 gündür mücadele ediyoruz. Zorlu koşullara karşı canla başla direniyoruz. Her ne olursa olsun asla hakkımızdan ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. O fabrikaya geri döneceğiz. Polonez işçisi yalnız değildir” şeklinde konuştu.
“MÜCADELEMİZ HER KOŞULDA DEVAM EDECEK”
VELİ-DER (Öğrenci Veli Derneği) adına konuşan Songül Gündoğdu ise şu konuşmayı yaptı:
“Biz veliler olarak bu yıl da okullarda kayıt ücretleri, okulların temizlik problemi, sınıf mevcutları, beslenme sorunu gibi pek çok meseleyle boğuşuyoruz. 22 yıldır ülkemizde önceki iktidarlardan daha farklı, kendi dünya görüşüne göre bir ülke yaratmak isteyen, kendi arzularına uygun bir toplum inşa etmeye çalışan bir iktidar var. Bu amaçlarına ulaşmak için ÇEDES, tarikatlarla yapılan protokoller ve Maarif Modeli gibi çeşitli yöntemler deniyorlar. bizler laikliği, bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Bizler ne Aladağ’da tarikat yurdunda yanarak hayatını kaybeden kız çocuklarımızı ne Ensar Vakfı’nda çocuklarımıza yaşattığınız toplu tecavüz iğrençliğini ne Antalya’da cemaat yurdunda boğazı kesilen Mehmet Sami Tuğrul’u ne de Elazığ’da intihara sürüklenen tıp öğrencisi Enes Kara’yı unuttuk. ÇEDES’e, tarikatlara, MESEM’e, Maarif Modeli’ne karşı mücadelemiz her koşulda devam edecek.”
PİRHA/BURSA
Yoruma kapalı.