VAKAD, Muş Kadın Çatısı, Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği, Diyarbakır Selis Kadın Derneği ve Gökkuşağı Kadın Derneği derneklerinin kapatılmasıyla yarıda kalan çalışmaları ve kadın mücadelesinden eksilenleri anlattı.
OHAL kapsamında birçok kadın derneğinin de içinde yer aldığı 370 dernek geçtiğimiz günlerde mühürlenerek faaliyetleri askıya alındı.
Adıyaman Kadın Yaşam Derneği, Anka Kadın Araştırmaları Derneği, Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği, Ceren Kadın Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, KJA, Muş Kadın Çatısı Derneği, Muş Kadın Derneği, Selis Kadın Derneği, Van Kadın Derneği, kapatılan dernekler arasında yer alıyor.
Bu derneklerin kapanmasıyla şiddet mağduru kadınların destek aldığı kurumlar ellerinden alındı, okuryazarlık kursları, farkındalık eğitimleri, projeler yarıda kaldı.
VAKAD’dan Zozan Özgökçe, Muş Kadın Çatısı’ndan Nurcan Çetinbaş, Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği’nden Filiz Tali, Diyarbakır Selis Kadın Derneği’inden Emek Yazbaşı ve Gökkuşağı Kadın Derneği’nden Nazime Ülker, derneklerinin kapatılmasıyla yarıda kalan çalışmaları ve kadın mücadelesinden eksilenleri bianet’e anlattı.
VAKAD senede 3 bin kadına ulaşıyordu
Van Kadın Derneği, 2004’te bağımsız ve feminist bir örgüt olarak kuruldu. Kapatılmadan önce altı çalışanı, 20 üyesi ve 30 gönüllüsü vardı.
Şiddet gören kadınlara hukuksal, sosyal, ekonomik, psikolojik destek veriyordu. 2011 Van depreminde zarar gören bölgelerde çalışma yapıyordu. Sadece Van’dan değil, Hakkari, Muş, Bitlis’ten de kadınlar VAKAD’a başvuruyordu.
Haftada üç gün mülteci kadınlara İngilizce ve Türkçe okuma yazma dersleri veriyordu. Yılda 200’den fazla seminer düzenliyor, kadının insan hakları, finansal okur-yazarlık, liderlik konusunda kadınlara eğitim veriyordu.
Ayrıca okulları ziyaret ediyor, çocuklara istismara karşı mahremiyet eğitimi de veriyordu.
Ocak 2017’de başlamayı planladıkları projeyle 92 köyden 8 bin kadınaulaşacaklardı; kadının insan hakları konusunda materyaller basılacak, alan araştırması yapılacaktı. Kadınlara acil durumlarda ulaşabilecekleri numaraların yer aldığı el aynaları, cüzdanlar; çocuklara ise cinsiyetsiz oyuncaklar dağıtacaklardı. Projenin sonucunda, bölgenin öne çıkan sorunlarıyla ilgili savunuculuk yapacaklardı.
BM, UNİCEF ve Türkiye’deki bakanlıklarla da ortak çalışmalar yapan VAKAD, senede 300 şiddet mağduru kadına destek sağlıyor, seminerlerle 2 bin kadına ulaşıyor, yılda 400 kadına da liderlik ve finansal okuryazarlık eğitimi veriyordu.
VAKAD’dan Zozan Özgökçe, “Biz kararlarımızı tamamen kendimiz veriyoruz. Hiçbir örgüt ya da kişi bizim kararlarımıza müdahale edemez. Binamıza mühür vurulması önemli değil, biz çalışmaya devam edeceğiz. Şiddet başvurularını almaya ve kadınlara destek sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Muş Kadın Çatısı 6 bin kız çocuğu ve 600 ebeveyne çocuk evliliklerin zararını anlattı
Muş Kadın Çatısı Derneği 2013’te kuruldu. Çocuk yaşta evliliklere karşı mücadele yürütüyordu. Kurulduğundan bu yana Muş Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı’yla Çocuk İstismarına Dur De projesini yürütüyordu.
Dernek son iki yılda tam 6 bin kız çocuğuna ve 600 ebeveyneulaşmış, toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk hakları, çocuk yaşta evliliğin zararları, ulusal ve uluslararası hukuk üzerine eğitimler vermişti.
Ayrıca erkeklere yönelik toplumsal cinsiyet eğitimleri de veriyorlardı. Son olarak, İngiltere ve Hollanda’dan gelen eğiticilerle, 14 kişiye eğitici kursları vermişlerdi. Eğer kapatılmasalardı, bu 14 kişinin her biri kendi farkındalık gruplarını oluşturup çalışmaları yayacaktı.
11 Kasım’da kapılarına mühür vurulmasaydı, 14 Kasım’da 15-18 yaş arası kız çocuklarına yönelik bir eğitim programı başlayacaktı. Antalya ve Muş’ta pilot uygulamaların ardından, çalışma tüm Türkiye’de gerçekleştirilecekti.
Bursa Panayır Kadın, bir kadın yürüyüşü dönüşü kuruldu
Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği, Özgecan Arslan cinayetine karşı Bursa’da düzenlenen bir yürüyüşün ardından mahalledeki kadınların imecesiyle 2015’te kuruldu.
Dernek Başkanı Filiz Tali, kuruluş hikayelerini şöyle anlattı: “Özgecan Arslan’ın katledilmesinin ardından Bursa’da da birçok yürüyüş oldu. Bir gün bir yürüyüşten dönerken, çok fazla kadının aynı otobüse bindiğini farkettik. Sonra aramızda konuşmaya başladık. Osmangazi’de sadece yöre dernekleri var, onlar da kahvehane gibi…
“Ertesi gün, mahalle meydanında 20 kadın toplanıp bir çağrı yaptık. ‘Mahallemizde bir kadın derneği olsa’ dedik ve bir anda ‘evet’ diye çığlıklar yükseldi. O anda 100 kadın olduk. Kuruluş etkinliklerimizi 8 Mart’ta yaptık, 1 Nisan’da resmen kurulduk.”
Dernek, iki senedir çocuklara yaz okulları düzenliyordu. Türkçeden matematiğe, dramadan işaret diline birçok konuda eğitim veriyordu. Tali “Biz çocuklara kendi kendilerine bir şeyler yaratmayı ve ortak paylaşımı öğretiyoruz” dedi.
Haftasonları çocuklara satranç ve tiyatro dersleri veriyorlar. Derneğe gelen doktorlar, kadınlara meme kanseri, rahim ağzı kanseri, çocuk gelişimi gibi konularda bilgi veriyordu. Geçen sene 20 kadına okuryazarlık eğitimi vermişler. Aralık 2016’da başlayacak okuryazarlık eğitimleri ise derneğin kapatılmasıyla iptal oldu.
Çocuklara verdikleri drama eğitimlerinin ardından ailelerin “çocuğun özgüveni arttı, derslerine çalışmaya başladı” dediğini aktaran Tali, “Hayatında tiyatroya gitmemiş kadınlar, 25 Kasım’da bir tiyatro sahneleyecekti” diye anlattı.
Tali “Derneğimize gelip giden ortalama 500 kadın vardı. Şu anda hepimiz çok üzgün ve şaşkınız. Biz birlikte stres atıp, sıcak çayımızı içiyorduk. Kime, nasıl bir zarar vermiş olabiliriz ki? Umuyoruz ki 3 ay sonra derneğimiz açılacak. Bu seneki yaz okulunun çok etkisi oldu. 2017 yazında çok daha kalabalık olacağımızı düşünüyorduk” diye konuştu.
Selis Kadın Derneğine günde 10-15 kadın başvuruyordu
Diyarbakır Selis Kadın Derneği 2003’te kuruldu. Şiddet gören kadınlara hukuki ve psikolojik destek sağlıyordu.
Dernekten Emek Yazbaşı, günde en az 10-15 kadından başvuru aldıklarını anlatırken, “Başvurular durdu, kadınlara ulaşamıyoruz. Bize ulaşan kadınlara da yardımcı olamıyoruz” dedi.
Sağlık, hukuk, şiddet konularında farkındalık eğitimleri düzenleyen dernek, her sene yüzlerce kadına ulaşıyordu.
Tüm dokümanlarının mühürlenen dernek binasında kaldığını söyleyen Yazbaşı, “Buradaki diğer derneklerle ortak çalışmalar yürütüyorduk. Bunu devam ettireceğiz ama kendi derneğimiz olması daha aktif çalışmamızı sağlıyordu” diye konuştu.
Gökkuşağı Derneği farkındalık çalışmaları yapıyordu
Gökkuşağı Derneği 2003’te kuruldu. Toplumsal cinsiyet ve şiddet konusunda farkındalık çalışmaları yapıyordu; kadınlara hukuki destek veriyordu. Erkek şiddeti ve kadın cinayeti davalarını takip ederek gündemleştiriyordu. Siyasette kadın temsili üzerine çalışıyordu.
Dernekten Nazime Ülker, “Dikey örgütlenmeden gelen devlet geleneğimiz ve toplumsal geleneğimiz olduğu için kadınlar zor şartlarda kendi kurumlarını kurdu. Şimdi mücadele alanlarımızı kurutmaya çalışıyorlar. Nasıl zor elde edip buralara getirdiysek, bundan sonrasında buna izin vermeyeceğiz. Kazanımlarımızı, binaları mühürleyerek mücadelemizi engelleyemezler” dedi.
#KadınlarSusmayacak
Derneklerin kapatılmasının hemen ardından 64 kadın ve LGBTİ örgütü, bir bildiri yayınlayarak “Yol arkadaşlarımızın yanındayız. Mühürlenen sadece mekanlar, biz her yerdeyiz” demişti.
Kaynak: Bianet
Yoruma kapalı.