PİRHA- Dersim Tertelesi’nin 82. yıl dönümünde İstanbul Kadıköy’de anma yapan Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), 4 Mayıs’ın “Dersim 38 Tertelesi Günü” ilan edilmesini istedi.
4 Mayıs 1937 yılında Bakanlar Kurulu Dersim’de Tenkil Harekatı kararını almıştı. Bu karardan sonra Dersim’de başlayan katliam 1938 yılına kadar sürmüştü ve 1937-38 Dersim Kürt Alevi katliamı olarak tarihe geçti.
Dersim Tertelesi’nin yıl dönümünde Türkiye ve Avrupa’nın birçok yerinde anmalar ve basın açıklamaları ile katliamda yaşamını yitirenler anılıyor. Bu yıl da tertelenin 82. yıl dönümü.
Tertelenin yıl dönümü nedeniyle Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) öncülüğünde İstanbul Kadıköy rıhtımında tertelede hayatını kaybedenler anıldı.
Saat 19.38’de başlayan anmaya yöre dernekleri, Alevi dernekleri, HDP milletvekilleri Ali Kenanoğlu ve Dilşat Canbaz katıldı. Anmanın yapıldığı yere mumlarla “37-38” yazılarak kırmızı karanfiller ve lokmalar bırakıldı. “4 Mayıs Dersim Tertelesi günüdür. Hiçbir şeyi unutmadık hiçbir şeyi affetmedik” yazılı pankart açılarak “Dersim Tertelesi’ni unutmadık unutturmayacağız”, “Tertele Dersim 37-38” yazılı dövizler taşındı.
Dersim Katliamı’nda yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başlanan anmada tüm kurumlar adına ortak bir basın metnini okundu.
“4 MAYIS ‘DERSİM 38 TERTELESİ GÜNÜ’ OLARAK KABUL EDİLSİN”
4 Mayıs’ın “Dersim 38 Tertelesi Günü” olarak kabul edilmesini talep edilen metinde “4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı, Dersim’de imha ve sürgün süreci açısından bir başlangıç teşkil ettiği için 2010 yılında Dersim halkından geniş bir kesimini temsil eden katılımcılar ile birlikte yaptığımız toplantıda; 4 Mayıs’ın ‘Dersim 38 Tertelesi Anma Günü’ olarak kabul edilmesine karar verdik” denildi.
4 Mayıs 1937’de mecliste, “Tunceli Tenkil Harekatı” adı altında Bakanlar Kurulu tarafından Dersim halkına yönelik toplu imha kararının alındığı hatırlatılan metinde, bu kararı takiben onlarca uçakla Dersim’in bomba yağmuruna tutulduğunu ve bunun sonucunda binlerce insanın hayatını kaybettiğini, sonrasında iki yıldan fazla süren askeri operasyonlarla on binlerce Dersimlinin katledildiğini, bir o kadarının da başka yerlere sürgün edildiğini, ailelerin birbirinden uzak ve ayrı yaşamaya mecbur edildiğini, çocukların zorla evlatlık verildiğini ve Dersim’in ileri gelenlerinin haksızca idam edildiği kaydetti.
“BİZLER BU KARA GÜNÜN MİRASINI ALDIK”
Dersimliler için 4 Mayıs’ın kara bir gün olduğu dile getirilerek şu ifadelere yer verildi:
“Dersimli bir nesil, anasız-babasız bırakıldı; binlerce bebek ve çocuk ya ailelerin elinden alınıp başka ailelere evlatlık verilerek topraklarından uzaklaştırıldı ya da kendilerine öksüz bir yaşam dayatıldı. Bizler, daha sonra gelen nesiller bu kara günün mirasını devraldık; akrabalarını ve yakınlarını tanıma olanağından mahrum yaşama mahkum edildik. Çoğumuz kardeşe, amcaya, dayıya, halaya sahip olma duygusundan yoksun büyüdük. İdam edilen Dersim seyitlerinin yakınları, bugün hala dedelerinin mezarlarını aramaktadırlar. 1938’de evlatlık verilen ya da kimsesizler yurduna verilen binlerce çocuğun önemli bir kısmı hala kayıp…
“ANALARIN TALEPLERİNE KULAK VERİLMELİ”
Dersim’de ağlatılan anaları, şimdi Galatasaray Meydanı’nda çocuklarının akıbetini sormasına izin vermeyerek, Gebze’de, Bakırköy’de, Diyarbakır’da açlık grevindeki çocukları ölmesin dedikleri için ağlatıp yerlerde sürüklemektedirler. Analara yapılan bu zulüm bir an önce son bulmalı, anaların ve çocukların taleplerine kulak verilmelidir.”
Talepler de şöyle sıralandı:
“*Arşivler Açılsın Dersim ismi iade edilsin.
*Dersim halkından özür dilensin.
*Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi ve Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın.
*Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın.
*Munzur’daki Baraj projeleri iptal edilsin!”
“YÜZLEŞMELER YENİ KATLİAMLARI ENGELLER”
Basın metninin ardından HDP’nin Alevi milletvekili Ali Kenanoğlu söz alarak, “Yaşadığımız coğrafyada birçok acılara tanıklık ettik ve hala bu acıları yaşamaya devam ediyoruz” dedi. Dersim Katliamı’nın insanlık tarihinin görebileceği en kitlesel ve planlı katliam olduğunu kaydeden Kenanoğlu, “Bizler ne Dersim’i ne de bu coğrafyada yaşanan katliamları unutturmayacağız. Yüzleşmeler yeni katliamları engeller. Bizim de talebimiz Dersim’le yüzleşmenin gerçekleşmesi ve taleplerin kabul edilmesidir. Geçmişimizle yüzleşmediğimiz taktirde geleceği de kuramayız” diye konuştu.
“BİR HALK KATLEDİLİYOR, BİR HALK İZLİYOR”
Dedelerini Dersim Katliamı’nda kaybeden Mehmet Soylu söz aldı. Bir dedesinin Kuşluca deresinde katledildiğini diğerininse Bilgece Yaylası’nda 17 köylüsüyle birlikte diri diri yakıldığını söyleyen Soylu, “Dersim olayları yaşanmadan önce 1915 Ermeni Katliamı’na dur deseydik Dersim olayları da yaşanmazdı. Hala bu olaylar yaşanıyor. Bir halk katlediliyor ve bir halk izliyor” dedi.
Celal Durna isimli Dersimli bir yurttaş da Dersim Katliamı’nı anlatan bir şiir okudu.
Ardından Dersim Katliamı’nı anlatan “Daye daye” ağıdı hep bir ağızdan okundu.
Sonrasında ise lokma duası verilerek lokmalar pay edildi. Karanfiller katliamda yaşamını yitirenler anısına rıhtımdan denize bırakıldı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.