Alevi Haber Ajansi

Kaboğlu: Cemevleri düzenlemesi bir tür kanuni rüşvet girişimidir

PİRHA-AKP tarafından Meclis’e getirilen cemevleri düzenlemesinin birçok yönden Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, “Cemevleri düzenlemesi bir tür kanuni rüşvet girişimidir” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün görüşülmeye başlanan cemevlerinin elektrik ve su giderlerinin karşılanmasını içeren torba kanun teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu. 23 maddeden oluşan ve 13 kanunda değişiklik öngören teklifi değerlendiren Kaboğlu, “Cemevleri düzenlemesi bir tür kanuni rüşvet girişimidir” dedi.

“DEVLETİN, ALEVİ İNANCI KARŞISINDAKİ İNKÂRCI TUTUMUNU TEYİT EDİLİYOR”

Kaboğlu, Alevi inancının hükümet tarafından “Alevi-Bektaşi kültürü”, cemevlerinin ise “kültürel tesis” olarak nitelendirildiğini belirtirken, şunları söyledi:

“Kanun teklifi, Alevi toplumuna cemevleriyle ilgili ekonomik külfetleri devlete yüklerken, karşılığında cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmediğini Alevi topluluğunun sineye çekmesini isteyen bir tür kanuni rüşvet girişimidir. Devletin Alevi inancı karşısındaki inkârcı tutumunu teyit eden kanun teklifinin 8., 15., 16., 17., 18. ve 20. maddelerinin Anayasa’nın 2., 10., 24., 90. ve 136. maddelerine aykırıdır.

Alevi inancına sahip kişiler lehine bir düzenleme getirir gibi yapan teklif maddesi; devletin Sünni inancını Alevi inancının önünde tutma ve Alevi inancını yok sayma tavrının devamlılığında yer almaktadır. Böylece devletin İslam dini dahilinde bir tercihte bulunduğu anlamına gelmektedir. Devletin farklı din ve inançlar karşısındaki tarafsızlık yükümlülüğünü ihlal eden teklif maddesi, bu itibarla Anayasa’nın 2. maddesindeki laiklik ilkesine aykırıdır.

“KANUN KOYUCUNUN ALEVİ İNANCINI YOK SAYMA YETKİSİ YOKTUR”

Kanun teklifinin cemevlerinin giderlerini karşılamayı, onların ibadethane niteliğini reddederek öngörmesi, eşitlik ilkesine uyulduğunu göstermez. Zira böylece başta Sünni inancı gelmek üzere diğer bazı inançları resmi olarak tanıyan devletin Alevi inancını resmi olarak inkâr etmiş olması Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. Öte yandan, kanun teklifinin 16. ve 17. maddelerinde kullanılan “yapabilir” ifadesi; il özel idareleriyle belediyelerin cemevlerinin yapım, bakım ve onarımının yapılması hususunda keyfî kararlar alabilmelerini mümkün kılacaktır ve söz konusu düzenlemelerin ayrımcılığa karşı yeterli güvence sağlamasına manidir.

Alevi mezhebini/dinini/inancını din ve vicdan hürriyeti bağlamında tanımamak anlamına gelen teklif maddeleri, Anayasa’nın din ve vicdan hürriyetine ilişkin 24. maddesine aykırıdır. AİHM, açık şekilde AİHS’nin 9. maddesinin Alevi inancına uygulandığı ortaya koymaktadır. Kanun koyucunun Alevi inancının dinsel niteliğini yok sayma ya da reddetme yetkisi yoktur. Bu konuda niteleme ve değerlendirme yapma yetkisi olmayan kanun teklifinin Aleviliği din olarak kabul etmeyip, onun kültürel bir yaklaşım olarak görmesi; kanun teklifinin bir dinsel topluluğun üyelerinin din ve vicdan hürriyetlerini kategorik şekilde inkâr ettiği anlamına gelmektedir ve Anayasa’nın 24. maddesine aykırıdır.”

“DEVLETİN SANATI VE SANATÇIYI KORUMA GÖREVİ DE İHLAL EDİLMEKTEDİR”

Teklifin çok yönlü anayasa aykırılıklarından bir diğeri olan Anayasa’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’nı düzenleyen 136. maddesine göre Diyanetin görevlerini laiklik ilkesi doğrultusunda gerçekleştirmesi ilkesine aykırılık taşıdığını da ifade eden Kaboğlu, şöyle konuştu:

“Teklifin 20. maddesi, cemevlerinin masrafları, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden karşılamazken, bu giderlerin zaten son derece kısıtlı bir bütçesi olan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na karşılatılması, devletin sanat alanına ayırdığı son derece kıt kaynakların din hizmetlerine yönlendirilmesi anlamına taşıyacaktır. Böylece devletin sanatı ve sanatçıyı koruması görevini de ihlal etmektedir. Bu itibarla Anayasa’nın 64. maddesine aykırıdır. Aleviliği din/inanç olarak görmeyi reddedip de, folklorik/kültürel bir zemine oturtan teklif maddeleri, AİHM içtihatlarıyla yorumlanan AİHS’nin 9. ve 14. maddelerine de aykırı olduğundan, Anayasa’nın 90. maddesine de aykırıdır.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak