PİRHA – Cumartesi Anneleri, 1025. Hafta eyleminde 30 yıl önce gözaltında kaybedilen Ali Tekdağ için adalet istedi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında Ali Tekdağ’ın 120 gün süren ağır işkence sonrası silahla taranarak öldürüldüğü ve öldükten sonra, tanınmaması için üzerine benzin dökülerek yakıldığı ifade edildi.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle başlattıkları ve Türkiye’nin en uzun soluklu eylemi olan Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi, 1025. haftada devam etti.
- Hafta eyleminde, 13 Kasım 1994’te gözaltında kaybedilen Ali Tekdağ için adalet istendi.
Bu haftaki eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan ve İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu destek verdi.
- hafta buluşmasının basın açıklamasını, İHD Hakkari Şube Başkanı Sibel Çapraz okudu.
“ZORLA BEYAZ MİNİBÜSE BİNDİREREK GÖTÜRDÜLER”
Çapraz, Ali Tekdağ’ın uzun namlulu silahlı ve telsizli kişiler aracılığıyla zorla beyaz minibüse bindirilerek götürüldüğünü ifade ederek devamında şunlara yer verdi:
“Yedi çocuk babası, Ali Tekdağ, Diyarbakır’da yaşıyor, babası Hamit Tekdağ ile Bağlar’da pastahane işletiyordu. HEP içerisinde siyasi faaliyet sürdüren Ali Tekdağ, onlarca kez gözaltına alınmış ve ağır işkence görmüştü. 3 Kasım 1991 tarihinde, Ali Tekdağ evden eşi ile birlikte çıktı. Alışveriş yapmak üzere Dağkapı Şekerbank civarına geldiklerinde, sivil giyimli, uzun namlulu silahlı ve telsizli kişiler Tekdağ’ı zorla beyaz bir minibüse bindirerek götürdüler.
“TÜM BAŞVURULAR SONUÇSUZ BIRAKILDI”
Tekdağ Ailesi’nin ve İHD’nin tüm başvuruları sonuçsuz bırakıldı ve Ali Tekdağ’ın gözaltına alındığı inkar edildi. Ancak, S.D isimli bir kişi, Ali Tekdağ’ı gözaltına alınmasından 45 gün sonra, Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi’nde gördüğünü açıkladı ve onun, “Aileme söyleyin beni katledecekler” diye bağırdığını aktardı. 21 Ocak 1996 tarihli Evrensel Gazetesi’nde yayınlanan “Bir JİTEM Subay’ının İtirafları” başlıklı haberde, Ali Tekdağ’ın 120 gün süren ağır işkence sonrası silahla taranarak öldürüldüğü ve öldükten sonra, tanınmaması için üzerine benzin dökülerek yakılıp Silvan-Diyarbakır karayolunda bir dere yatağına gömüldüğü bilgisi yer aldı.
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA TALEBİ
Ancak, ailenin ısrarlı başvuruları sonucunda açılan yedi soruşturmadan da sonuç alınamadı. Bunun üzerine Hatice Tekdağ, AİHM’e başvurdu. AİHM, Ali Tekdağ’ın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili yürütülen soruşturmaların eksik ve yetersiz oluşu nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği sonucuna vararak Türkiye’yi mahkum etti. Gözaltında kaybedilişinin 30. yılında, Ali Tekdağ’ın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili hakikati açığa çıkaracak, suçun fail ve sorumlularını yargılayarak cezalandıracak etkinlikte bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini talep ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Ali Tekdağ için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.