PİRHA- Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Eğitim Sen İzmir Şubeleri, “MESEM ve ÇEDES Projesi ile çocukların geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Açıklamada, “Öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu MESEM ve ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz” çağrısında bulunuldu.
Eğitim Sen İzmir Şubeleri, “Çocukların Geleceğini, ‘MESEM’ ve ‘ÇEDES’ Uygulamaları Üzerinden Karartılmasına İzin Vermeyelim” sloganı ile Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem düzenledi. MEB önünde düzenlenen eyleme öğretmenlerin yanı sıra öğrenci velileri ve sivil toplum örgütleri katıldı. Eylemde, “Cemaate değil eğitime bütçe. Karanlığa teslim olmayacağız” ve “ Öğretmen ders verir, dersi öğretmen verir” sloganları atıldı.
ÇEDES Projesi kapsamında vaiz ve imamların sınıflara girdiğini belirten Eğitim Sen İzmir Şubeleri Dönem Sözcüsü Bülent Karaş, “Sınıflar öğretmenlerin yeridir, başka kimse ders veremez” diye konuştu.
Çocukların iş cinayetleri ve tarikatların etkinlikleri arasında bir tercihe zorlandığını belirten Karakaş, “Çocukların geleceğinin karartılmasına izin vermeyelim” dedi.
“MESEM, PATRONLARA UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK SUNULUYOR”
Karakaş, ‘Bir gün okul, dört gün iş’ sloganıyla hayata geçirilen MESEM uygulamasının öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açtığını kaydederek, “MESEM projesiyle 300 bini çocuk olmak üzere, 1 buçuk milyonun üzerinde insanın emeği patronların hizmetine sunulurken, yüzbinlerce çocuk ve gencimiz MESEM’in çarkları arasında acımasızca öğütülmektedir. Yüzbinlerce çocuk ve gencimiz ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılıp emek sömürüsünün sınırları zorlanmaktadır. 12 yıllık zorunlu eğitim süresini fiilen 8 yıla indiren ve devlet eliyle ucuz işçiliği özendiren MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir” dedi.
“CUMHURİYET TARİHİNİN EN KAPSAMLI DİNSELLEŞME UYGULAMASI”
ÇEDES uygulamasının, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dinselleşme uygulaması olduğunu belirten Karakaş, “Sınıflarda dini içerikli etkinlikler laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır. Devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inanca özgü değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılık anlamına gelmektedir. Eğitim sisteminin belli bir dinin ve belli bir mezhebin kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi, çocuklarımızın dini etkinlikler üzerinden istismar edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu nedenle eğitim kurumları dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olmak zorundadır” diye konuştu.
ÇEDES VE MESEM’E TUTUM ALMA ÇAĞRISI
ÇEDES ve MESEM projelerine dair öğrencileri, velileri ve demokratik kamuoyunu tutum almaya davet Karakaş, “Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen MESEM, ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacağımız bilinmelidir. Bu konuda eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu MESEM ve ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.