PİRHA- İzmir Emek ve Demokrasi Platformu, yargı darbesine, kadına yönelik şiddete ve tüm hak ihlallerine karşı Demokrasi Yürüyüşü yaptı. İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, Türkiye’de yargının yürütme tarafından tahakküm altına alındığını, evrensel hukuk ilkelerinin göz ardı edildiğini belirtti.
İzmir Emek ve Demokrasi Platformu yargı darbesi, kadına yönelik şiddet ve tüm hak ihlallerine karşı, İzmir Adliyesi önünde gerçekleştirdiği Adalet Nöbeti’nin ardından, Eski Sümerbank önünden Cumhuriyet Meydanı’na Demokrasi Yürüyüşü gerçekleştirdi.
“Herkes için adalet, adalet için demokrasi” yazılı pankartın taşındığı eylemde, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadî”, “Laik bilimsel anadilde eğitim” sloganları atıldı. Basın metnini İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz okudu.
“İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ YOK SAYILIYOR”
Türkiye’nin yargının yürütme tarafından tahakküm altına alındığını, evrensel hukuk ilkelerinin göz ardı edildiği, insan hak ve özgürlüklerinin yok sayıldığı bir ülke olageldiğini ifade eden Yılmaz, “Ne yazık ki ülkemiz, insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi, toplumsal yaşamı bunun üzerinden biçimlendirmeyi hedefleyen değil, koydukları sınırlarla, getirdikleri yasaklarla, acımasız sertlikte ve antidemokratik güvenlik politikalarıyla andığımız siyasal iktidarlar tarafından yönetildi, yönetiliyor” şeklinde konuştu.
“ANAYASA DİKKATE ALINMALI”
Yılmaz, hukuk devletinden, tarafsız ve bağımsız bir yargıdan bahsetmenin mümkün olmadığını ifade eden Yılmaz, anayasal haklarını kullanan yüzbinlerce yurttaşın protestolarına, güvenlik güçleri tarafından orantısız bir şiddetle müdahale edildiğini, katledildiğini, binlerce yurttaşın yaralandığı Gezi Direnişi bahane edilerek açılan tüm yargılama sürecinde, hukuksal açıdan birçok garabetin yaşandığını dile getirdi.
Avukat Can Atalay hakkında, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararına uyulmadığı gibi kararın altında imzası olan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini söyleyen Yılmaz, “Anayasa Mahkemesi verdiği kararda hak ihlalini tespit etmiş, dosyayı görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiş ve mahkemeye ‘Can Atalay’ı yeniden yargıla, cezanın infazını durdur ve tahliye et’ demiştir” ifadelerini kullandı.
“YAŞANAN YARGI DARBESİDİR”
Anayasa’nın 153’üncü maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının kesin olduğu hükmünün çiğnendiğini dile getiren Yılmaz, “Anayasa ve Anayasa’nın emredici hükümleri ve bağlayıcı nitelik taşıyan hukuksal düzenlemeler ve kesin nitelikteki kararlar, istenildiğinde uygulanacak, istenilmediğinde gözardı edilecek metinler değildir. Yaşanan süreç, tam anlamıyla bir yargı darbesidir” şeklinde ifade etti.
“GÜLTAN KIŞANAK HALA TUTUKLU”
Bir davada hakkında tahliye kararı verilen, başka bir dosyada tutukluluk süresi azami süreyi aşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın hukuksuz biçimde halen tutuklu bulunduğunu da belirten Sefa Yılmaz, “Bir yandan ülkemiz aydınları, gazeteciler, yazarlar düşüncelerini ifade ettikleri için, halkın haber alma hakkını kullanmasını sağladıkları için gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, bir yandan örtülü af niteliğindeki infaz değişiklikleri ile kardeşimiz, dostumuz Hrant’ın katili serbest bırakılıyor” dedi.
“HAK İHLALLERİNE SESSİZ KALINMAYACAK”
Eğitimin ve öğrencilerin barınmalarının tarikatlere, cemaatlere bırakılmasına, ÇEDES projesiyle okullara imam ve vaiz atanmasına sessiz kalmayacaklarını söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bizler, Aladağlar’da tarikat yurdunda yanarak ölen çocuklarımızın, Soma’da, Ermenek’te, Bartın’da iş cinayetlerinde katledilen maden emekçilerinin, Gezi’nin ve Gezi direnişçilerinin, katledilen Emine Bulut’un, Özgecan Aslan’ın, Ebru Gültekin’in ve öldürülen yüzlerce kadının, LGBT bireylerin acılarının hesabını soruyoruz.”
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.