PİRHA-Seyit Rıza ve yoldaşları İzmir’de Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şubesi ve İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği öncülüğünde kitlesel olarak anıldı. Yapılan basın açıklamasında Dersim’de bir soykırım yaşandığı belirtilerek, barış talebi dile getirildi.
Haberin Videosu
İdam edilişinin 80. yılında Seyit Rıza ve yoldaşları Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şubesi ve İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği öncülüğünde Karşıyaka İskelesi’nde anıldı. Anmada mumlar yakılarak niyaz ve lokmalar dağıtıldı. Kitle adına açıklamayı DAD Eşbakanı Hüseyin Ozan okudu.
“MAKRO DÜZEYDE SOYKIRIM PLANLANDI”
Açıklamada, “İdam edilişlerinin 80. Yılında Seyit Rıza ve arkadaşlarını anmak, halklarımızın vicdanına seslenmek ve adalet talebimizi yinelemek için bir aradayız” denilerek şunlar dile getirildi:
“Bilindiği gibi Dersim, 1937-38 süreçlerinde makro düzeyde planlanan ve adına Tunceli denen bir soykırım programıyla vuruldu. Onbinlerle ifade edilen ordu birliklerinin ve uçak filolarının harekete geçirildiği, zehirli gazların kullanıldığı bu saldırılarda onbinlerce insanımız katledildi, bütün yerleşim birimlerimiz yakılıp yıkıldı, hayatta kalan insanlarımız ise zorunlu göçe tabi tutuldu, çocuklarımız gasp edilip bilinmeyen yerlere götürüldü. Hazırlıkları yıllara yayılan bu seferler Dersim’de isyan var yalanıyla gerekçelendirilmişti. Gerçekte ise Dersim’de isyan yoktu, Dersim’e saldırı vardı.”
“KADİM HALKLAR YOK EDİLDİ”
1908 de 2. Meşrutiyetle beraber yönetimi ele geçiren İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin tek tip iktidar alanı yaratmaya odaklı politikalarını hayata geçirdiğinin, etnik ve dinsel temizlik faaliyetlerine giriştiğinin belirtildiği açıklamada, Başta hristiyan halklar olmak üzere, bu toprakların kadim halkları yok edilmiş, sıra müslüman Kürt kardeşe ve Alevi halklara gelmiştir. Dersim, tek tipleştirmeye koşullu bir kıyımlar zincirinin son halkası olmuştur” denildi.
“37-38 ASIMILASYON ve GÖÇERTME PLANIDIR”
“Dersim; rıza yolunun, bir ikrarın ve coğrafi-kültürel bir gerçekliğin adıdır” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bu tarihsel-toplumsal gerçeklik yüzyıllardan beri çeşitli hegomon odaklar karşısında varlığını koruma mücadelesi vermekteydi. Sadece 1907 ve 1938 arasında, yani otuz yıllık bir zaman diliminde kayda geçen ve birçoğu birbirinin devamı niteliğinde olan sefer sayısı onüçtür!
Cumhuriyetin kuruluş sürecinde Dersimlilerle diyaloglar kurulmuş, birşeylerin değiştiği mesajları verilmiş, bu yeni süreçte hak ve özgürlüklerin herkesi kapsayacağı vaadedilmiştir. Dersim’de gelişen uzlaşma eğilimi ve silah tesliminin karşılığı ise hazırlıkları tamamlanan, katliam, göçertme ve asimilasyon olarak planlanan 1937-38 seferleri olmuştur.
Ve Dersim seferleri tarihte kalan bir vaka olmayıp devam eden bir süreçtir. Hali hazırda Dersim’in kültürel dokusu tahrip edilmiş, dilleri yok oluşun eşine getirilmiş, adeta insansızlaştırılmış ve bir yaşam biçimi neredeyse yok edilmiştir.”
“DERSİM DİRENİŞ GELENEĞİ BUGÜNLERE TAŞIRMIŞTIR”
“İmam Hüseyin yezit karşısında nasıl diz çökmemişse, Seyit Rıza da, ailesinin neredeyse tüm fertlerini yitirme pahasına ikrarına yar kalmış ve diz çökmemiş, Dersim’in direniş geleneğini bugünlere taşırmıştır” vurgusu yapılan basın açıklamasında, barış talebi yinelendi:
“Seyit Rıza, oğlu ve beş arkadaşı 15 Kasım 1937 de Elazığ buğday meydanında idam edilmiş, cenazeleri ise bugüne kadar halkımıza teslim edilmediği gibi yerleri dahi bilinmemektedir.
80. yılında, Seyit Rıza ve tüm yitirdiklerimizin huzurunda bir kez daha dardayız. Diyoruz ki sizler cümle Hakk diyenlerin yüreğinde mekan tuttunuz. Diz çökmediniz, diz çökmeyeceğiz. Halklarımız, bu topraklarda eşitlikçi özgürlükçü bir buluşmayı ve yaşamı mutlaka inşa edecektir.
Barış, yüzleşme ve adalet talebimizi yineliyoruz.”
Ersin ÖZGÜL/İZMİR
Yoruma kapalı.