Alevi Haber Ajansi

İzmir’de 7 yılda 16 Alevi ailenin evi işaretlendi, 62 mezar tahrip edildi

PİRHA- Alevilere yönelik asimilasyon, baskı, ayrımcılık her geçen gün hız kesmeden devam ediyor. Pir Haber Ajansı PİRHA olarak 2012-2019 yılları arasında İzmir’de yaşanan ev işaretlemeleri ve hak ihlallerini derledik. 

Türkiye’nin bir çok yerinde yıllardır Alevi ailelerin evi kimli henüz belirlenmeyen şahıslarca çarpı işaretiyle işaretlenip, nefret yazıları yazılıyor.

bu illerden biri de İzmir. 2012-2019 yılları arasında İzmir’in 8 farklı ilçesinde resmi kayıtlara göre yaşanan 10 hak ihlalinin 6’sında Alevi yurttaşlara ait toplamda 16 ev işaretlenerek, ölüm tehditleri yazıldı. 2 farklı ilçede ise Alevi mezarlarına yönelik gerçekleşen saldırıda 62 mezar taşı tahrip edildi.

Hak ihlalleri ülkenin dört bir yanında ev işaretlemeleri, zorunlu din dersleri, eğitimde ihlaller, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi ve elektriklerinin kesilmesi, cemevlerine korsan hoparlör takılması, köylere cami dayatması, hizmet verilmemesi, cemevlerini belediyelerin yönetmesi, gözaltı ve tutuklamalar, nefret söylemleri, cenazelere saldırı, mezar yerlerinin tahrip edilmesi, HES-JES projeleri, yaşam alanlarının yasaklı bölge ilan edilmesi, festivallerin yasaklanması ve orman yangınları şeklinde kendini hissettiriyor.

ÇOCUK İŞİDİR DENİLDİ

İzmir’de özellikle son 2 yıl içerinde 3 farklı ilçe ve mahallede çok sayıda Alevi yurttaşın evinin işaretlenmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ne oluyor sorularını akıllara getirdi.

Kürt ve Alevilerin yoğun olarak yaşadıkları bu mahallelerde ise evlerin nasıl işaretlendiği ve faillerin kim olduğu bir türlü açığa çıkarılmadı. Dinlenen tanık ve mağdur ifadeleri, izlenen güvenlik kameraları, olay yerinden alınan parmak izleri üzerinden yürütülen soruşturmalar bir türlü sonuca bağlanamadı.

Adli yargı ve kolluk güçleri tarafından ‘önemsiz bir vaka’ olarak görülen ev işaretlemeleri ‘çocuk ve sarhoşların’ işi olarak kaldı. Ne hikmet ise bu çocuklar, hep Alevilerin evlerini işaretleyip durdu.

ÇOCUKLAR GECE YARISI BELİRDİ: 62 MEZAR TAHRİP EDİLDİ

Sistematik olarak özellikle 2012’den beri neredeyse her sene çok kez saldırılar yaşanmaya devam etti. Alevilerin kapısına çarpı işareti atan ‘çocuklar’ ise nedense hiç büyümedi. Aleviler ne de çok çekmişti bu ‘çocuk işlerinden.’ Kapılara, ‘Alevilere Ölüm, Defol Alevi’ yazan bu çocuklar artık bir gece yarısı mezarlıklarda belirmişti.

Yakın zamanda kendini hissettiren Alevilerin cenazelerine saldırı, yerini mezarları tahrip etmeye bırakmıştı. Yaşamanın da, ölmenin de cehennem ile eş değer anlama getirildiği ülke ortamında Alevilere mezarda olmak dahi suçtu. Adana ve  İstanbul’da Alevi mezarlarına başlayan saldırılar, İzmir’in Bornova ve Selçuk ilçelerinde bulunan iki mezarlıkta da devam etti.

2013 ve 2014’te gerçekleşen bu saldırılarda Alevilere ait toplamda 62 mezar tahrip edildi.

İZMİR’DE 7 YILDA 16 ALEVİ AİLENİN EVİ İŞARETLENDİ

2012 yılında Adıyaman’da başlayan ev işaretleme süreçleri sırasıyla Malatya, Çorum, Aydın, Antep, Elazığ, İstanbul, Adana, Kocaeli, Bursa ve İzmir’de devam etti. Ülke genelinde 32 ayrı yerde 150’’yi aşkın ev işaretlendi. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin Alevi yurttaşların evlerinin işaretlenmesine ilişkin sorduğu soruyu, “Çocuklar bilgisayar oyunu Counter Strike’tan etkilenerek evleri işaretlemiş” şeklinde cevaplamış ve Aleviler tarafından sert şekilde karşılanmıştı.

İzmir’de ise 2012 ve 2019 yılları arasında yaşanan 6 işaretleme vakasında, Alevi yurttaşlara ait 16 eve çarpı işareti atılarak, ‘Defol Alevi, Alevilere Ölüm, Allahu Ekber’ diye tehdit içeren yazılar yazıldı.

İKTİDAR İLK DEFA KELAM ETTİ

7 yıl önce gündeme gelen ev işaretleme olayları ne medya ne de iktidar cephesinde görünmezken, 2019 yılının 26 Kasım’ında Gaziemir’de bir Alevi yurttaşa ait evin duvarına çarpı işareti atılması sonrasında ülke gündeminde ilk sırayı aldı, çokça konuşuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziemir’deki işaretleme için, “Bu kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde tüm güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır ve bunlar yakalandığı zaman da hesabı sorulacaktır” dedi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise çarpı işaretini kendi evine atılmış saydığını söyleyerek, “Biz İçişleri Bakanlığı olarak bizzat tarafız. Bu kişi bulunacak ve bedelini ödeyecek. Benim bakanlığım döneminde bu tür olaylar çok az yaşandı ama hiçbiri faali meçhul olarak kalmadı. Milletin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislerin olay yerinde evi işaretlenen aileye söylediği, ‘Çocuk veya sarhoşların işidir’  sözüne nedense hiç değinmeyerek ‘Alevi’ kelimesini bile kullanmadı.

Olayın üzerinden tamı tamına 21 koca gün geçmesine rağmen hala failler ortaya çıkarılmadı.

Pir Haber Ajans (PİRHA) olarak 2012-2019 yılları arasında İzmir’de yaşanan ev işaretlemeleri ve hak ihlallerini derledik. Olayın mağdurlarıyla yeniden iletişime geçmeye çalışarak hukuki süreçlerin nasıl işlediğini sorduk.

İşte hak ihlalleri, yaşananlar ve hukuki süreçlerin durumu:

16 MART 2012 / Çiğli’de Alevilerin evlerine dini broşürler dağıtıldı

İzmir’in Çiğli ilçesi Harmandalı semtinde Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Cumhuriyet Mahallesi’nde vatandaşların evlerinin kapılarına asılı dini içerikli notlar bulundu. Notlarda İslam’a riayet edilmesi, namaz kılınması ve bunların yerine getirmeyenin müşrik sayılacağını yazılmıştı.

Meclis’te Sivas Davası’nın 19. yılında (2012) katliamcıların avukatlığını da yapmış olan AKP milletvekili Ali Aşlık, “Orada yargılananların büyük bir kısmı, orada yananlar kadar masumdur” dedikten sonra “Çiğli’de yaşanan olayda, bir apartmanda bildiri dağıtıldı. Ve bu apartmanda yaşayanlara “Sünni’sine de Alevi’sine de aynı broşür dağıtılmış” diyerek konuyu normalleştirdi.

Olay, Adıyaman’daki işaretlemelerden sonra yaşandı. Soruşturmalar sonuçsuz kaldı, failler bulunamadı.

19 MART 2012 / Buca’da 5 Alevi yurttaşın evi işaretlendi

İzmir’in Buca ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’nde 5 Alevi yurttaşın evi işaretlendi. İşaretleri ilk olarak bir Alevi yurttaş maç dönüşünde gece yarısı fark etti. Adıyaman’daki ev işaretlemelerin ardından içinde kuşku olan yurttaş kapısında 5-6 cm büyüklüğünde bir numara gördü. Akrabalarının ve mahallede tanıdığı Alevilerin evlerini de kontrol eden yurttaş, onların da evlerinin numaralandığını fark etti. Bunun üzerine yurttaşlar, durumu polise şikayet etti. Polis, bölgede incelemeler yaptı.

Güvenlik nedeniyle o dönem ismini vermeyen yurttaş Alevilerin Sivas davasında zamanaşımı kararından sonra döneminin Başbakanı Erdoğan’ın “hayırlı olsun” açıklaması ve Adıyaman’daki saldırı üzerine İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in “çocuklar yapmış olabilir” yorumu nedeniyle günlerdir tedirgin olduklarını ifade etmişti.

Evi işaretlenen yurttaşın anlattığına göre saat 23.00’da kapıda herhangi bir işaret bulunmuyordu. İşaretler fark edildiğinde saat 00.30’du. İşaretlemelerin bu saatler arasında yapılmış olduğuna dikkat çeken yurttaş, “Çocuklar bu saatlerde yataklarında olur. Bu işaretleri gece yarısı, çocuklar yapmış olamaz” uyarısında bulunmuştu.

Soruşturma her zamanki gibi sonuçsuz kaldı, failler bulunamadı.

22 EYLÜL 2013 / Bornova’da Alevilere ait 20 mezar tahrip edildi

İzmir’in Bornova İlçesi’nde özellikle Sivaslı Alevilere ait 20’ye yakın mezar kimliği belirlemeyen kişi veya kişilerin saldırısı sonucu tahrip edildi.

Naldöken Mahallesi’ndeki mezarlıkta olaydan yaklaşık bir ay önce nöbetçi kulübesi ateşe verilmişti. 22 Eylül günü mezarlığa giden vatandaşlar bu kez de yakınlarına ait mezar taşlarının kırılıp tahrip edildiğini görmüş ve ihbar üzerine mezarlığa giden polis ekipleri inceleme başlatmıştı.

Hepsi de Alevi olanların bulunduğu yaklaşık 20 mezarın zarar gördüğü tespit edilmiş ve tutanak düzenlenmişti. Saldırı aileleri öfkelendirirken, mezarlıkta toplanan Aleviler olayın siyasi olduğunu ve faillerin bir an önce bulunmasını istemişti

Olaydan sonra Alevilere ait mezar taşlarının kırılması, Naldöken Kültür Derneği, Sivas Dernekleri Federasyonu ve İmranlılılar Derneği (İMDER) tarafından düzenlenen açıklamayla kınanmıştı.

Kendilerine ulaştığımız aileler soruşturmanın sonuçsuz kaldığını ve faillerin halen bulunamadığını ifade etti.

14 AĞUSTOS 2014 / Selçuk’ta Alevilere ait 42 mezar tahrip edildi

İzmir’in Selçuk İlçesi, Zeytinköy Mahallesi’nde Aleviler’e ait olduğu belirlenen 42 mezar, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce tahrip edildi.

290 hane, 852 nüfuslu dağ köyü Zeytinköy’deki bazı mezar taşlarının kırıldığını, mezarlara zarar verildiğini fark eden köylüler durumu jandarmaya bildirmişti.

Saldırıya tepki gösteren köy halkı, Alevi Kültür Dernekleri Şelçuk Şubesi ve kitle örgütleri köy meydanında toplanarak mezarlığa yürümüş ve mezarlıkta yapılan açıklamayı okuyan Alevi Kültür Dernekleri Selçuk Şube Başkanı Düzgün Çelik, Alevi mezarlarına siyasi bir amaçla saldırıldığını ifade etmişti.

Jandarma, soruşturmanın sürdüğünü belirtip, mezarları tahrip eden kişi veya kişilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğünü bildirmişti.

Soruşturma sonuçsuz kaldı ve failler bulunamadı.

10 HAZİRAN 2015 / Konak’ta DAD ve Dersimliler Derneği’nin kapısı işaretlendi

İzmir Çankaya’da bulunan Demokratik Alevi Derneği (DAD) İzmir Şubesi ve Dersim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin bulunduğu binanın dış kapısına kimliği belirsiz kişi yada kişilerce çarpı işareti konuldu.

Derneğe gittikleri sırada işareti fark eden dernek yöneticileri, halkların karşı karşıya getirilmek istendiğini dile getirmişti.

Olay yerinin İzmir’in merkezinde bulunması ve güvenlik kameralarını ile denetliyor olmasına rağmen bu olayda sonuçsuz kaldı ve failler bulunmadı.

21 OCAK 2016 / Konak’ta İmam Alevi yurttaşın selasını okumadı

İzmir Kemeraltı Çarşısı’nda esnaf olan Alevi yurttaş V.T, hakka yürüyünce yakınları Cemevinden kaldırılacak cenaze için Kemeraltı Camii’nde sela verilmesini istedi. Kemeraltı Camii imamı ise “Alevinin selası okunmaz” diyerek isteği reddetti.

İzmir’in Konak ilçesindeki Kemeraltı Çarşısı’nda yirmi yıldır esnaf olan Alevi olan V.T, 21 Ocak sabahı hakka yürümüş , V.T’nin çarşıdaki esnaf arkadaşları ve çalışanları Konak Müftülüğü’ne bağlı Kemeraltı Camii’nde, çarşı esnafının da ölümden haberdar olması için sela verdirmek istemişti.

Yaşananlara ilişkin konuşan Alevi yurttaş Hasan Aslan, Kemeraltı Camii’nde Alevilere ilişkin söylenenleri daha önce de babası vefat ettiğinde duyduğunu belirterek, “Bugün yaşanan olay daha öncede benim başıma geldi. Babam aniden vefat edince bir şok yaşamıştık. Eşe dosta haber verilmesi, cenazenin kalkacağı yer ve saatin bildirilmesi için camii imamına gittik. Orada imamdan duyduğumuz ‘sağlığında hiç camiye gelmedi, Aleviler’in camide selası okunmaz’ sözü bizi ikinci bir kez daha şoka soktu. Konuyu yargıya taşıdık. Dava başlayınca da müftülükten iki kez evimize gelip şikayetimizi geri çekmemizi istediler. Biz açtığımız bu davadan vazgeçmedik ve kazandık. Aldığımız tazminatı da cemevine bağışladık” şeklinde konuşmuştu.

Tüm bu yaşananlar karşısında cami imamı soruşturmaya tabi tutulmayarak görevine devam etmişti.

19 EKİM 2018 / Çiğli’de Alevi ailenin evine 3 hilal çizilerek ‘Defol’ yazıldı

Çiğli Yakakent Mahallesinde eşi ve çocukları ile birlikte yaşayan Sinan Can isimli yurttaşın kapısına Alevi ve Kürt kimliği ile siyasi görüşünden dolayı, ‘Defolun’ ve ‘Allahu Ekber’ yazılarak 3 hilal logosu çizildi.

İki çocuğu ve eşiyle birlikte bir buçuk yıldır yaşadığı evin duvarına yazılan nefret ve tehdit ifadeleri için polise gittiğini, fakat polisin kendisine ‘Bu topraklarda yaşıyorsun. Kötü bir şey değil bunlar’ dediğini aktaran Can, daha önce de motosikletinin yakıldığını, yanığının eve de sıçradığını ve polisin bu olayın da üzerini kapattığını aktarmıştı.

Evinin duvarına 3 hilal çizilerek ‘Defolun’ ve ‘Allahu Ekber’ yazıları yazılan inşaat işçisi Sinan Can, polisin bu gelişme karşısındaki ideolojik tutumunu  anlatarak, bu nedenle yaşadıklarına ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunmak yerine basınla paylaşmayı uygun gördüğünü vurgulamıştı.

Soruşturma sonuçsuz kaldı ve failler bulunamadı.

22 MART 2019 / Yamanlar’da 6 Ailenin Evi İşaretlendi

İzmir Bayraklı’da Kürt ve Alevi nüfusunun yoğun olarak yaşadığı Yamanlar Mahallesi’nde 6 evin duvar ve kapıları kimliği belirsiz kişi veya kişilerce çarpı ile işaretlendi.

Kürt ve Alevilerin yoğun yaşadığı Yamanlar Mahallesi sakinleri, sabah saatlerinde evlerinin duvarlarının ve kapılarının çarpı işareti ile işaretlenmiş olduğunu görmüştü.  Toplam 6 hanenin evlerinde görülen işaret halkın tepkisine yol açmıştı.

Yaşananlar üzerine mahalleliler  polisi araması sonrası olay yerine gelen polislerin tutanak tutarak çarpı işaretlerinin üzerlerini boyaması yurttaşların tepkisine neden olmuştu. Olayın yaşandığı gün Yamanlar’daki aileleri ziyaret HDP Milletvekili Murat Çepni ise faillerin bir an önce bulunması çağrısında bulunmuştu.

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, olayı meclis gündemine taşımış ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Polisin yeterli ve detaylı araştırma yapmaksızın duvarlardaki işaretleri sildirdiği iddiası doğru mu?” sorusunu yöneltmişti.

Beko, olaya ilişkin “Toplumsal infial yaratacak bu gibi olaylara karşı emniyet ve İçişleri Bakanlığının daha dikkatli çalışma yapması gerekir. Mahallenin MOBESE kameraları özenle incelenmeli, deliller karartılmadan suçluların yakalanması, olayların daha fazla büyümemesi, İzmir’in ve ülkenin huzuru için sağlanmalıdır” değerlendirmesi yapmıştı.

İletişime geçtiğimiz aileler olayın üzerinden yaklaşık 9 ay geçmesine rağmen failler hala bulunamadığını ifade etti.

1 KASIM 2019 / Karşıyaka’da Alevi Ailenin Kapısına ‘Alevilere Ölüm’ Yazıldı

İzmir’de yaşayan Yalçın Acar isimli vatandaşın evinin kapısına “Alevilere ölüm” tehdidi yazılarak ve çarpı işareti koyuldu.

Kızlarını okul servisine bindirmek için kapıyı açtığında ‘Alevilere ölüm’ yazısını ve çarpı işaretini gördüğünü söyleyen Acar, kimse ile bir tartışma yaşamadıklarını ifade etmişti.

Suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Yalçın Acar’a ulaşamadığımız için soruşturmanın durumunu öğrenemedik.

26 KASIM 2019 /Gaziemir’de Alevi Ailenin Duvarına ‘Defol Alevi’ Yazıldı

İzmir’in Gaziemir ilçesine bağlı Yeşil Mahallesi’nde oturan Şenal ailesinin duvarına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce, ‘Defol Alevi’ yazılarak çarpı işareti konuldu.

Kimliği hala belirlenmeyen kişi veya kişilerce yapılan yazıyı fark eden aile karakola giderek şikayette bulunmuştu.

Olay yerine gelen polislerin yazıları sildiğini ve kendilerine, ‘Bu iş sarhoşların veya çocukların işidir’ dediklerini aktaran Şenal ailesi, olayın çocuk işi olduğuna inanmadıklarını ve olayın takipçisi olacaklarını vurgulamıştı.

Ajansımız PİRHA’nın gündeme getirdiği bu haber kısa sürede ülke gündeminde ilk sırayı almış ve alışkın olmadığımız bir şekilde iktidar cephesinden konuya dair açıklamalar geldi.

Olaya ilişkin ilk olarak açıklama yapan İzmir Valisi  Erol Ayyıldız ise söz konusu mahallede Alevi vatandaşların yaşadığının öğrenildiğini belirterek, “Emniyetimizin yaptığı çalışmada yazının herhangi bir mezhepsel bir durum sebebiyle olmadığı, kavga nedeniyle asayiş olayına dayandığı değerlendirilmektedir. Konuyla ilgili idari ve adli tahkikat devam etmektedir” açıklamasında bulundu ve bu açıklama Alevi kamuoyunda tepki topladı.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, olay olduğu andan itibaren tüm ilgili birimlerin konuyu yakından takip ettiğini ve olayla ilgili detaylı inceleme yapıldığını öne sürerek, “İçişleri Bakanımız konuyu bizzat takip etmektedir. İzmir Valiliği ve Emniyet birimleri azami hassasiyetle ilgilenmektedir. Dolayısıyla devlet kurumları tarafından bu meselenin ‘birkaç çocuk yapmıştır’ denilerek geçiştirildiği bilgisi kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘dan da, “O eve yapılan işareti, kendi evime yapılmış işaret olarak görüyorum. Arkadaşlarımız o kişiyi bulacaktır. İçişleri Bakanlığı olarak bizatihi tarafız bu olaya hukuken de tarafız. Adaletin önüne o kişi çıkacak ve bunun bedelini ödeyecek” açıklaması geldi.

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziemir’deki işaretleme için, “Bu kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde tüm güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır ve bunlar yakalandığı zaman da hesabı sorulacaktır” demiş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise çarpı işaretini kendi evine atılmış saydığını söyleyerek, “Biz İçişleri Bakanlığı olarak bizzat tarafız. Bu kişi bulunacak ve bedelini ödeyecek. Benim bakanlığım döneminde bu tür olaylar çok az yaşandı ama hiçbiri faali meçhul olarak kalmadı. Milletin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok” ifadelerini kullandı.

7 yıl önce gündeme gelen ev işaretleme olayları ne medya ne de iktidar cephesinde görünmezken, 2019 yılının 26 Kasım’ında Gaziemir’de bir Alevi yurttaşa ait evin duvarına çarpı işareti atılması sonrasında iktidar cephesinden gelen böyle açıklamalar şaşkınlıkla karşılandı.

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Alevi ailenin evinin işaretlenmesine ilişkin bazı açıklamalarda “talihsiz ifadeler” ve tanımlamaların bulunduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Alevilik tanımı yaptığını” ve bu tanımın aslında bir “asimilasyon” olduğunu söyledi.

HDP’li Tülay Hatimoğulları ise, İzmir, Adana ve son olarak Mersin’de Alevi ailelerin evlerinin işaretlenmesini İçişleri Bakanı Soylu’ya sormuş ve  2012’den bu yana Alevi yurttaşların evlerine benzer saldırıların olduğuna dikkat çekerek “Alevi yurttaşlara yönelik yapılan bu saldırıların failleri açığa çıkartılmış mıdır?” sorusunu yöneltmişti.

Ajans olarak kendilerine ulaştığımız Şenal ailesi soruşturmadan herhangi bir sonucun henüz çıkmadığını ve kendilerini bir şey iletilmediğini dile getirdi.

Ersin ÖZGÜL / İZMİR

 

 

 

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak