PİRHA-Cumartesi Anneleri 1032. hafta eyleminde Ayhan ve Ali Efeoğlu’nun akıbetini sordu. Yapılan açıklamada, itirafçıların ifadelerine vurgu yapılarak “Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin akıbetlerinin açıklanması ve adaletin sağlanması talebimizde ısrar ediyoruz” denildi.
Cumartesi Anneleri ile İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, birkez daha Galatasaray Meydanı’nda biraraya geldi.
1032. hafta eyleminde Ayhan ve Ali Efeoğlu’nun akıbeti birkez daha soruldu.
“EFEOĞLU’NUN GALATASARAY’DAKİ SESİYİZ”
Basın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Oya Ersoy okudu. “Sormaktan Vazgeçmeyeceğiz ! Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşler nerede?” diyen Ersoy, Galatasaray Meydanı’nın halen bariyerlerle kapalı olmasını kınadı. Ersoy, adalet çağrısı yaparak şu açıklamayı okudu:
“Bugün 2025‘in ilk cumartesi günü. Yeni yıl, her zaman yeni bir başlangıç gibi görülür. İnsanlar, yeni yılda geçmişin yüklerini geride bırakmayı ve hayallerini gerçekleştirmeyi umarlar. Biz de bu yıla, kayıplarımıza ve adalete ulaşma umuduyla giriyoruz. 2025’in bizi kayıplarımıza, ülkemizi barışa, adalete ve huzura yaklaştırmasını diliyoruz.
2025’de de bizi Galatasaray Meydanı’ndan ayıran polis bariyerlerin önündeyiz. Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen, Galatasaray Meydanı üzerindeki kısıtlama biçim değiştirerek devam ediyor.
2025’deki ilk buluşmamızda, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, hukuka ve Anayasa’ya itaat yükümlülüğünü hatırlatıyor ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan Galatasaray’daki sınırlama uygulamasına son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.
İktidara, inkar ve cezasızlığa son vererek, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerini açığa çıkarmasını, suçun faillerini cezalandırmasını ve yargının intikamcı siyasi niyetlere araç edilmesinin yol açtığı hukuk sistemindeki ağır tahribata son vermesini talep ediyoruz.
Türkiye’nin demokratik bir cumhuriyet hâline gelmesi ancak hukuk pratiğinin, hukuk devletine uygun şekilde işlemesiyle mümkündür. Bizim Galatasaray’daki varlığımız, Türkiye’de hukuk pratiğinin doğru işlemediğinin en önemli kanıtıdır. 1032.haftamızda, iki yıl arayla iki evladı gözaltına alınarak kaybedilen ve failleri zamanaşımı zırhıyla korunan Feriha ve Osman Efeoğlu’nun Galatasaray’daki sesiyiz.
Efeoğlu Ailesi’nin oğulları Ayhan, Yıldız Teknik Üniversitesi, Ali İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisiydi. Ayhan 6 Ekim 1992 tarihinde, öğrencisi olduğu üniversitenin önünde sivil polisler tarafından gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Onu devletin ilgili tüm kurumlarına soran ailesine gözaltında olmadığı cevabı verildi.
“SORUŞTURMALAR ZAMANAŞIMI GEREKÇESİYLE KAPATILDI”
Ayhan’ın gözaltında kaybedilmesinden iki yıl sonra kardeşi Ali de 5 Ocak 1994 tarihinde İstanbul Pendik civarında gözaltına alındı. Ayhan’ı bulamayan aile, bu sefer Ali’nin akıbetini öğrenmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak Ayhan ve Ali Efeoğlu’nun kaybedilmesi ile ilgili etkin soruşturma yürütülmedi ve soruşturmalar zamanaşımı gerekçesiyle takipsizlik kararı ile kapatıldı.
2011 yılında, eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, Ayhan Efeoğlu’nun gözaltındayken işkence ile öldürüldüğüne tanık olduğunu açıkladı. “Onu bizzat ellerimle gömdüm” diyerek, Ayhan Efeoğlu’nu işkence ile sorgulayan ve bedenini kaybeden polislerin isimlerini verdi.
Bu itiraflar sonrasında, savcılığa baş vuran Efeoğlu Ailesi, dosyanın yeniden açılıp etkin ve bağımsız bir soruşturma yapılarak oğullarının gömüldüğü yerin tespit edilmesini talep etti. Ayrıca İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli 8 polis hakkında suç duyurusunda bulundu.
“DEVLETİN EVRENSEL HUKUK NORMLARI İÇİNDE HAREKET ETMEK ZORUNDA OLDUĞUNU HATIRLATACAĞIZ”
Ardından Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, Ayhan Çarkın’ın ifadelerinden sonra oğullarının kollukta öldürüldüğünün netlik kazandığını belirterek İçişleri Bakanlığı hakkında manevi tazminat davası açtı.
Bakanlık mahkemeye gönderdiği cevapta; kayıp olduğu iddia edilen kişilerin kabirlerinin İstanbul’da olması ve soruşturmanın İstanbul’da yapılması nedeniyle dosyanın İstanbul’a gönderilmesi talebinde bulundu.
Tüm bunlara rağmen, bugüne kadar maddi gerçeği açığa çıkartacak, ceza adaletini sağlayacak nitelikte bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadı.
Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin akıbetlerinin açıklanması ve adaletin sağlanması talebimizde ısrar ediyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin; Ayhan ve Ali Efeoğlu için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz! ”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.