İsviçre Dışişleri Bakanı Burkhalter, Kürt sorunun çözümü ve barış sürecine geri dönmekte İsviçre’nin rol almaya hazır olduğunu ifade etti. Burkhalter, “Federal Konsey olarak, Kürtlerle barış yapma noktasında iki tarafından istemesi durumunda aracı olmaya hazır olduğumuzu, 3 Kasım’da Bern’de yaptığım görüşmede Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na söyledim. Ama bugüne kadar Türkiye’den doğru böyle bir talep gelmedi” dedi.
İsviçre Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter, Sosyal Demokrat Partili (SP) 12 federal milletvekilinin Türkiye’de yaşanan anti-demokratik uygulamalara ve İsviçre’nin bu politika karşısında ne yaptığına yönelik kendisine sunulan soruları cevapladı.
ANF’den Serkan Demirel’in haberine göre 12 milletvekilinin sorularını ayrı ayrı yanıtlayan Dışişleri Bakanı Burkhalter, sorulara verdiği cevaplarla aynı zamanda Türkiye’de yaşanan anti-demokratik uygulamalara dikkat çekmiş oldu.
“TÜRKİYE’DE YAŞANAN DEĞİŞİMDEN KAYGILIYIZ”
Federal Konsey’in Türkiye’de yaşananları dikkatli bir şekilde yakından takip ettiğini ifade eden Burkhalter, Türkiye’nin evrensel hukuk ve anayasal çerçevede darbe girişimcilerine karşı mücadele etme hakkının olduğunu belirtti.
Burkhalter, “Ama İsviçre, darbe sonrasında OHAL ilanı ile birlikte alınan önlemler ve insan haklarının kısıtlanması noktasında büyük endişe duymaktadır. Temel özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne ve uluslararası yükümlülüklere saygı göstermesi için Türkiye’ye çağrıda bulunduk. Öte yandan İsviçre olarak, BM, AGİT ve Avrupa Konseyi’nde Türkiye’de yaşanan değişimden kaynaklı kaygılı duyduğumuzu ifade ettik” dedi.
“İKİ TARAF DA İSTERSE BARIŞIN SAĞLANMASI İÇİN ROL ALMAYA HAZIRIZ”
Kürt sorunundan kaynaklı yaşanan hak ihlalleri ve çatışmalara ilişkin sorulan soruya cevaben, “Federal Konsey olarak Kürtlerle barış yapma noktasında iki tarafından istemesi durumunda İsviçre’nin aracı olmaya hazır olduğunu, 3 Kasım’da Bern’de yaptığım görüşmede Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Cavuşoğlu’na belirttim” diyen Burkhalter, “Ama Türkiye’nin bugüne kadar kendilerinden böyle bir talepte bulunmadığını belirtti. Burkhalter, “Bir kez yine tekrar ediyorum, iki taraflı bir istek dâhilinde rol alabiliriz. İsviçreli siyasi partilerde bu konuda rol oynayabilir. Umarım 2015 Haziran’dan sonra tekrardan başlayan çatışmalar için barışçıl bir çözüm sağlanır” diye ekledi.
“HDP’Lİ SİYASETÇİLERİN TUTUKLANMASINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
HDP Eş Başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarının tutuklanması ve belediyelere kayyum atanma durumuna ilişkin soruya ilişkin Burkhalter, “İsviçre Federal Konsey olarak, HDP Eş Başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarına yönelik ortaya konan politikayı yakından takip ediyoruz. Konsey, bu konuyu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde ve AGİT’e dile getirdi.”
Burkhalter, Federal Konsey’in kaç belediye kayyum atandığını, vekillerin ve belediye başkanlarının tutuklanmasına yönelik ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu ve araştırmaya devam ettiğini söyledi.
“CPT DARBE SONRASINDA YAPTIĞI ZİYARETİN SONUÇLARINI AÇIKLAMALI”
İsviçre, Türkiye cezaevlerinde yaşanan işkenceyi araştırmak için uluslararası kuruluşları harekete geçirmedeki rolüne ilişkin sorulan soruya ilişkin, Cezaevlerini ziyaret etmekte ana aktör olan AK’ye bağlı CPT’nin periyodik aralıklarla AK üyesi ülkelerdeki cezaevlerini ziyaret etmekle yükümlü olduğunu dikkat çeken Burkhalter, “CPT Askeri darbe girişimin ardından Türkiye’deki cezaevlerini ziyaret etti ama şu ana kadar bu ziyaretin sonuçlarını kamuoyuna açıklamadı. CPT’nin bu raporu açıklaması diğer ülkeler gibi bizimde isteğimizdir. Bu duruma ilgili ülke ve AK karar verse de bizim bu konu üzerinde görüş bildirme hakkımız var diğer ülkeler gibi” dedi.
“AK, CPT’NİN YENİDEN CEZAEVLERİNDE ARAŞTIRMA YAPMASINI İSTEYEBİLİR”
CPT’ye yeniden Türkiye cezaevlerini ziyaret etmesi için bir davet yapılabileceğini söyleyen Bourkhalter şunları dile getirdi: “Ama bunu Avrupa Komitesi (AK) üyesi herhangi bir ülke yapamıyor. Avrupa Parlamentosu, özel bir başlıkla Avrupa Komitesi’ni harekete geçirerek Avrupa Konseyi’nin CPT’yi istenilen ülkenin cezaevlerinde araştırma yapmasını sağlayabilir. Avrupa Güvelik Teşkilatı’nın herhangi bir ülkenin cezaevini ziyaret etme hakkı yok. BM ise geçtiğimiz günlerde özel bir raportörünü göndererek incelemelerde bulundu. Diğer taraftan, Türkiye resmi olarak Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni (CİCR) tanımadığı ve aralarındaki anlaşmazlıktan kaynaklı CİCR Türkiye cezaevlerinde incelemede bulunamıyor. Özetle cezaevlerinde araştırma yapma ve bu konuda karar vermesi gereken kurumlar CPT ve AK’dir.”
“TÜRKİYE’YE EVRENSEL HAKLARA SAYGI DUYMASI İÇİN ÇAĞRI YAPTIK”
Türkiye’de yaşanan ifade ve basın özgürlüğü ihlalinin boyutuna ve bu duruma ilişkin İsviçre’nin tavrının ne olduğuna yönelik kendisine sorulan sorulara da cevap veren Burkhalter, “Bu konuda İsviçre olarak Türkiye’ye tavrımızı açıkça söyledik. Hukukun üstünlüğüne ve uluslararası yükümlülüklere uymaları gerektiğini ifade ettik. İsviçre olarak Türkiye’de çoğulcu ve özgür bir topluma, özgür bir basına, demokrasiyi geliştirecek bir yapıda ısrar ediyor ve dile getiriyoruz. Çok iyi bilinmelidir ki ülkenin istikrarı sağlanması ile demokratik alanların azaltılması arasında hiçbir ilgi yoktur.
“TÜRKİYE’DE YAŞANAN DURUMDAN RAHATSIZIZ”
Tüm bu nedenlerden kaynaklı İsviçre Federal Konseyi, Türkiye’de basına, sivil toplum örgütlerine ve diğer birçok kesime yönelik baskılardan büyük endişe duymaktadır. Çocuk hakları, kadın haklarını koruyan derneklerinde aralarında bulunduğu derneklerin kapatılması aktüel olarak yaşanan durumdan rahatsızız. Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile 2O Eylül’de New York’ta, 3 Kasım Bern’de yaptığım her görüşmede de Türkiye ile ilgili beklentilerimizi ilettim. Siyasi muhalefet ile terörün aynı kefeye koyulmaması söyleyerek Türkiye’nin hukuk devleti koruması gerektiğini ilettim.
“İNSAN HAKLARININ KORUNMASI DIŞ POLİTİKAMIZIN BİRİNCİ ÖNCELİĞİDİR”
Kadın haklarında ilerleme, sivil toplum alanlarının korunması ve insan haklarının korunması ve geliştirilmesi dış politikada İsviçre’nin birinci önceliğidir. Bu amaçla Konsey Federal Türkiye’de yaşananları yakından takip etmeye devam edecek ve ona göre pozisyonunu belirleyecektir” diye konuştu.
DAİŞ İLE BAĞLATI VAR MI DİYE ARAŞTIRMA DEVAM EDİYOR
Dışişleri Bakanı Burkhalter, Türkiye’nin DAİŞ ile arasındaki işbirliğine yönelik soruyu şu şekilde cevapladı: “İsviçre Türkiye’nin DAİŞ’e ve cihatçı örgütlere silah teslim ederken belgelendiği iddialarını araştırmaya devam ediyor. İsviçre istihbarat teşkilatı dışa yönelik temas kurmak için başka ülkelerin servisleriyle görüşme yetkisi vardır. Bu servis bilgileri düzenli olarak Federal Konseyi’ne aktarıyor.”
“TÜRKİYE’YE HATIRLATTIK”
Türkiye devletinin kendi politikasını İsviçre’de yaşayan Türkiyeli göçmenler arasında da ortaya koymaya çalıştığı ve Kürt, Kemalist ve Gülen çevrelerinin bilgilerinin Türk kurumlarına sızdırılmasına yönelik soruyu doğrulayan Burkhalter, “Federal Konsey, İsviçre’de yaşayan Türkiye kökenli insanlar arasında kutuplaşmanın geliştiğini ve Türkiye’de yaşananların İsviçre’yi etkilediğinin farkındadır. Bu konuda kanton yetkilileri üzerine düşeni yapıyor. İsviçre İstihbarat Örgütü bu politikanın nasıl yapıldığını araştırıyor. Bu konuda Federal Dış İşleri Bakanlığı, ifade özgürlüğü hakkının ve hukuk sisteminin İsviçre için vazgeçilmez ilke olduğunu ve dış ülkelerin kendi iç çatışmalarını İsviçre topraklarına taşımasının yasak olduğunu Türkiyeli yetkililere hatırlattı” dedi.
Yoruma kapalı.