PİRHA-Yeni Yaşam Üretim ve Tüketim Kooperatifi Girişimi tarafından Tuzluçayır Yuva ve Külahlı Köyleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde kooperatifler üzerine bir söyleşi düzenlendi.
Yeni Yaşam Üretim ve Tüketim Kooperatifi Girişimi tarafından Tuzluçayır Yuva ve Külahlı Köyleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde kooperatifler üzerine bir söyleşi düzenlendi. Moderatörlüğünü Ufuk Özel’in yaptığı söyleşide, Ayvalık Zeytin Dalı Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Erşat Akyazılı ve İstanbul İmece Halk Tüketim Kooperatifi Sekreteri Cahit Orhan birer konuşma yaptı.
Ayvalık Zeytin Dalı Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Erşat Akyazılı işten atılmadan önce bir kaç arkadaşla zeytin işine ilgi gösterdiklerini vurgulayarak, “İşten atıldığımız için atılanlar ve atılanlarla destek olmaya çalışan bir grup insanlarla yola çıktık. Kooperatifimizin adı Ayvalık Zeytin Dalı Üretim ve Pazarlama Kooperatifi. Geniş bir faaliyet alanımız olmasına rağmen biz esas olarak zeytincilikle başladık. Şu an 1 yılı geride bıraktık. Zeytincilik üzerinden devam edeceğiz.Toplam 8 kişiyiz” diye belirtti.
“İŞİ BİLMEDEN GİRDİK, ŞİMDİ YENİ TALEPLERE YETİŞEMİYORUZ”
Akyazılı kooperatif kurarken çektikleri zorlukları ise şöyle aktardı:
“İlk yaptığımız şey iş yeri aramaktı. Karşılaştığımız güçlüklerden biri mevzuat oldu. İşi bilmeden girdik. Örneğin: Ayvalık’a gidiyorsunuz, bölge yabancılara ayrı davranıyor, yerellere ayrı davranıyor. Onu gittikten sonra öğrendik. Kentlilere çok yüksek fiyatlar verildi. Nihayetinde bir fırsat çıktı ve bankaların çıkardığı ihale ile tesadüf Ayvalık’ta 5 parça yer çıktı, 3 parçayı satın aldık. Sonuçta 8 kişi 42 dönüm bir yer aldık. Üretilmiş ürünün satışa sunulması, tüketiciye ulaştırılması en önemli sorun. 4 tona yakın bir yağ ürettik. Türkiye’nin birçok ilinden bize destek geldi, bu gelen destekler sayesinde 4 ton yağı sattık. Son bir aydır yeni talepleri yetişemiyoruz.”
“GEÇMİŞTE YAŞADIKLARIMIZ, ŞİMDİ DE DEĞİŞMEDİ”
İstanbul İmece Halk Tüketim Kooperatifi Sekreteri Eğitimci Cahit Orhan ise İstanbul’da 12 Eylül öncesi kurdukları bir Halk Kooperatifi olduğunu belirterek, o günlerde aynı gerekçelerle kurduklarını söyledi.
Geçmiş deneyimlerinden yola çıktıklarını aktaran Orhan üretici ve pazar fiyatları arasındaki farklara da değindi. Orhan geçmişten itibaren birşeyin değişmediğini belirterek şunları aktardı: ” Değişmeyen bir şey var, o zamanda tarlada 2 kuruşa satılan patates, pazarda 6-7 lira. Üretici bugün de ağlıyor. Neden ağlıyor? Mazotu, gübresi işçiliği hesaplandığı zaman zararı kurtarmak amacıyla 25 kuruşa, 30 kuruşa sattığı fiyatı 20 kuruşa düşürmek zorunda kalıyor. Sebebi hükümetin, iktidarın tefecilerle, aracılarla uyguladığı politika. Üretici piyasası ne kadar düşürülürse tefeci, tüccar tarafından yapılan alımlar o kadar düşük oluyor. Ama o aradaki tefeci, aracı hiç üretime katılmadığı halde, en ufacık alın teri olmadığı halde büyük vurgunu vuruyor. Üretici de zarar görüyor, tüketici de zarar görüyor. Kim kazanıyor; tüccar kazanıyor. Tüccar için üretim yapılmış yapılmamış hiç önemli değil. Kanada dan da getirir, Suriye’den de getirir.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.