PİRHA – 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İstanbul’da yürüyüş yapmak isteyen kadınlara polis izin vermedi. Taksim Meydanı’na çıkmaya çalışan çok sayıda kadın polis tarafından gözaltına alındı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde binlerce kadın 25 Kasım Kadın Platformu’nun öncülüğünde Karaköy Vapur İskelesi’nde bir araya geldi. “Erkek devlet şiddetine karşı mücadelemiz birbirimiz için” sloganıyla bir araya gelen kadınlar, taleplerini açıkladı.
Ancak İstanbul Valiliği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü öncesinde bir kez daha meydanları kadınlara kapatma kararı aldı. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 25 ve 26 Kasım tarihleri arasında Beyoğlu’nda gerçekleştirilecek etkinliklerin yasaklandığı duyuruldu.
Bunun üzerine Taksim’e çıkan tüm yollar ikinci bir emre kadar kapatıldı. Sabah saatlerinden itibaren Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi başta olmak üzere Beyoğlu sınırları içerisinde bulunan birçok cadde ve sokak bariyerlerin yanı sıra çevik kuvvet ve TOMA araçları ile ablukaya alındı.
Polis ablukasına ve yasağa rağmen ‘Yaşamak istiyoruz’ diyen kadınlar ise Karaköy’de pankartları ile toplandı.
Kadınlar sık sık “Jin jiyan azadi”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Kadınlar artık susmayacaklar, susmayacaklar”, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganlarını attı.
Karaköy’den vapur iskelesine gelmek isterken ablukaya alınarak geçişlerine izin verilmeyen ve gözaltı aracında bekletilen kadınlar için iskelede açıklama yapıldı.
25 Kasım Kadın Platformu adına açıklamayı Gamze Çetintepe okudu.
“SUÇLU ERKEK EGEMEN DÜZEN!”
Çetintepe, kadına yönelik şiddete karşı önleyici/koruyucu politikalar geliştirmek bir yana var olan yasaları bile uygulamayan devletin iyi hal ve haksız tahrik indirimleriyle de cezasızlığı beslediğini belirterek devamında şunları söyledi:
“Şüpheli kadın ölümlerini ve kayıpları aydınlatmayıp üstünü örtüyor. Gülistan Doku dört yıldır kayıp! Narin’e, Rojin’e ne olduğu gizlenmeye çalışılıyor. Biz ise o örtüyü kaldırıp suçluyu gösteriyoruz. Suçlu erkek egemen düzen, erkek devlet ve onun kurumları. Çocuk yaştan bize cinsiyet rollerini öğretmeyi görev edinen, istismar yuvası tarikatlarla işbirliği yapan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, nasıl doğuracağımızı, kaç çocuk yapacağımızı söyleyen, transların hormona erişimini engelleyen Sağlık Bakanlığı’na; heteronormatif aile dışında kadınların, LGBTİ+ların varlığını kabul etmeyen, boşanmayı azaltıp kadınları en çok öldürüldükleri aile içine hapsetmeye çalışan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan, tasarruf diye kamu hizmetlerinden kısarak gittikçe daha büyük bir toplumsal bakım yükünü kadının sırtına yükleyen Maliye Bakanlığı’na kadar her alanda kadın düşmanı, LGBTİ+ düşmanı politikalar üreten bütünlüklü bir sistemle karşı karşıyayız.
“JİN JİYAN AZADİ SLOGANLARIYLA SOKAKLARI DOLDURUYORUZ!”
Kadın ve LGBTİ+ düşmanı iktidar bununla yetinmeyip düşmanlar yaratarak savaş politikalarıyla güç kazanmaya çalışıyor. Kürt halkının iradesini yok sayarak, ilk işi kadın dayanışma merkezlerini kapatıp yerine evlendirme dairesi, kuran kursu açmak olan kayyumlar atıyor. Bu gaspçı, rantçı kayyumlar kadınları kamusal alandan silmeye, tüm dünyada kadın mücadelesi ve dayanışmasının sloganı olan Jin Jiyan Azadi’yi yasaklamaya çalışıyor. Biz kadınlar kayyumlara ve savaşa karşı da buradayız. Kürtçe’ye ve kadın özgürlüğü fikrine katlanamayanlara inat sokakları Jin Jiyan Azadi sloganlarıyla dolduruyoruz!
“BÜTÜN KADINLAR ÖZGÜRLEŞMEDEN HİÇBİRİMİZ ÖZGÜR OLMAYACAĞIZ”
Bütün dünyada faşist iktidarlar gücünü, kendi iradesine sahip çıkan kadınların ve halkların bedenini, topraklarını işgal etmeye dayandırıyor. Filistin halkı bir seneyi aşkın zamandır soykırım altında. İsrail ile ticareti kesmeyip soykırıma suç ortaklığını sürdüren iktidarın yalanlarına karnımız tok. Filistin’de, Lübnan’da, Rojava’da, dünyanın dört bir yanında savaşla hayatı alt üst edilen, işgale direnen kadınlar ve lubunlarla mücadelemiz ortak! Bütün kadınlar özgürleşmeden hiçbirimiz özgür olmayacağız.
“MÜCADELEMİZ BİRBİRİMİZ İÇİN!”
Kadın dayanışmasının sınırları aşan gücünü savaşlarla yok etmeye çalışanlara karşı mücadelemiz birbirimiz için!
Kadın cinayetlerine, trans cinayetlerine, cezasızlığa, aileci politikalara, kazandığımız haklarımıza savaş açanlara, ücretli/ücretsiz emeğimizi sömürenlere karşı mücadelemiz birbirimiz için!
Bir kişi daha eksilmemek için, birbirimizi mutlu, umutlu bulabilmek için, kendi hayatlarımızın sahibi olabilmek için; mücadelemiz birbirimiz için!”
Karaköy’de gözaltı aracında bekletilen kadınların serbest bırakılmasını isteyenlere de polis müdahale etti. O sırada bir grup erkek, bozkurt işareti yaparak kadınları taciz etti!
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.