Alevi Haber Ajansi

‘İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmelidir!’

PİRHA-Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda konuştu. Kadınların taleplerini dile getiren Ruşen Seydaoglu ve Feride Eralp, barışın kalıcı olabilmesi için mutlaka savaş suçlarını araştıracak bağımsız bir Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu kurulmasını ve İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesini istedi.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifini dinledi. İnisiyatif adına Ruşen Seydaoglu ve Feride Eralp hazırladıkları sunum ile söz aldı.

İlk olarak  söz alan Avukat Ruşen Seydaoğlu, savaşlardan ve çözümsüzlükten en çok kadınların etkilendiğini ortaya koyan örnekler paylaştı. Ruşen Seydaoğlu,katliam, zorla kaybettirilme, göç ve tutuklamalara rağmen kadınların yaşamı yeniden kurduğunu dile getirereki şunları söyledi:

“2016 yılında, 79 günlük ablukanın ardından, Cizre’nin, dümdüz edilmiş Sur, Nur, Cudi ve Yafes mahallelerini gösterebiliriz. O dönem Barış için Kadın Girişimi olarak oraya gidildiğinde yıkık binaların önüne hüzünle çökmüş erkekler ve yıkıntıların arasında enkazlardan topladıklarıyla yaşam alanı kurmaya, ateş yakmaya üstünde bir şeyler kaynatmaya gayret eden kadınlar vardı. Sorduğumuzda ‘Beslememiz gereken çocuklarımız var, oturup üzülecek vaktimiz  yok’ dediler.

Şimdiye kadar üç acil talebimizi kamuoyunda, hatta bu Meclis’in kapısında ifade ettik. Burada genişletilmiş taleplerimize geçmeden önce, barışın konuşulabiliyor olması için öncelikle askeri operasyonların durduğu, tezkerelerin iptal edildiği bir ortamın elzem olduğunu belirtmek istiyoruz. TBMM’nin ve ilgili tüm kurumların yerine getirmesi gereken taleplerimizi Komisyon’un dikkatine sunuyoruz.

Kadın inisiyatifi olarak ilk olarak siyasetin suç kapsamından çıkarılmasını ve TMK ile benzeri yasal düzenlemelerin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Kadın katliamlarında faillerin cezasız kalmasına rağmen, demokratik haklarını kullanan vekillerin, gazetecilerin, akademisyenlerin, belediye başkanlarının ve öğrencilerin rehin tutulması barış açısından ciddi bir risk oluşturuyor.

Bugün değilse yarın barış talep etmek suç olabilir. Hukuk alanındaki siyasallaşmanın önüne geçilmeli, hasta tutsakların serbest bırakılmalı ve ATK siyasi bir baskı mekanizması olmaktan çıkarılmalı.

Kayyım uygulamalarının derhal sonlandırılması ve bu uygulamaların yasal zeminini oluşturan OHAL dönemli Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nin iptali sağlanmalı.

Sürecin altyapısının oluşturulmasında tüm kimlik ve aidiyetler için eşitlik ve kapsayıcılığın temel alınmalı.

Anadilde eğitim ve hizmet alma hakkının Kürt halkının eşit yurttaşlık hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Anadilinde eğitimin bir kadın meselesidir.

İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmelidir.

Barışın kalıcı olabilmesi için mutlaka savaş suçlarını araştıracak bağımsız bir Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu kurulmalıdır.

Zorunlu göçlerle boşaltılan köylerin sahiplerine iade edilmeli, tahrip edilen doğanın ve kadınların emeğine el konulan alanların telafi sağlanmalıdır.

Barış sürecinin şeffaf yürütülmesi ve sürecin tüm taraflarıyla, özellikle de Abdullah Öcalan’la görüşme yolu açılmalıdır.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.