PİRHA – İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri bugün, vekilliği düşürülen CHP’li Kadri Enis Berberoğlu ile HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğlulları için basın açıklaması gerçekleştirdiler. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri açıklamasında, “Demokrasi ve hukuk aşındırıldığında başta baskıyı yoksul emekçi halklar çok hisseder ama devran dönüp hesap verme zamnı geldiğinde demokrasiyi rafa kaldıranlarında aradığı az olmamıştır” dedi.
TBMM’de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay imzalı tezkerelerin AKP’li TBMM Başkan Vekili Sadi Bilgiç tarafından genel kurulda okunmasının ardından vekilliği düşürülerek tutuklanan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ve CHP İstanbul Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu’na yönelik gerçekleştirilen demokrasi darbesine yönelik İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamada demokrasi ve adalet vurgusu yapan güçler, “TBMM sadece kamuoyunu meşgul etme tartışmalarının yaşandığı yer haline geldi” dedi.
“AİHM KARARLARI HİÇE SAYILIYOR”
TBMM’de teammüllerin aksine tezkereleri yasama dönemi içerisinde okunan CHP’li Kadri Enis Berberoğlu ile HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın vekilliklerinin düşürülmesine tepkiler devam ediyor. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri gerçekleştirdikleri açıklama ile tüm halkları demokrasi ve adalete sahip çıkmaya davet ederken, “Vekilliği düşürülerek tutuklanan Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’na sahip çıkmaya davet etti. Demokrasi Güçleri açıklamasında “AKP-MHP iktidar bloğu siyasi partilerin ve vekillerin, savaş politikalarına ve ülkenin sürüklendiği ekonomik krize yönelik tüm eleştirileri millete vatana karşı ihanet tanımlamasıyla manipüle ederek otoriter, dikta rejimlerinin en klasik baskı yöntemlerini en çok uygulayan iktidar oldu.
Muhalif gazeteciler, sendikacılar öğrenciler aydın ve sanatçılar, seçilmiş belediye başkanları gibi milletvekillerinin karşısına da savcılar çıkarılıyor, jet hızıyla iddianameler hazırlanıyor, “taaak diye karşı hamleler” yapılarak AİHM kararları hiçe sayılıyor, hukuk iktidarın neye ihtiyacı varsa onu gideren temel bir araç olarak kullanılıyor.
Artık demokrasinin son kırıntısı olmazsa olmazı olan seçimlerde seçtiklerimizin de kendini ifade etmesi engelleniyor. Talimat sistemiyle hareket eden yargıçların kararları sonucu milletvekilleri yargılanıyor, tutuklanıyor” denildi.
“SİYASİLERİ, GAZETECELERİ TUTUKLAMAK DEMOKRASİYE DARBEDİR”
Vekilliği düşürülen milletvekillerinden CHP’li Berberoğlu’nun gazetecilik yaptığı dönemde yaptığı haberden cezalandırılması, HDP’li milletvekillerinin de siyasetçi olarak söyledikleri beyanlardan yargılanmaları ve cezalandırılmalarına tepki gösteren açıklamada “Çok açıktır ki,HDP milletvekilleri Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın siyasetçi olarak söyledikleri beyanlardan dolayı yargılanmaları ve cezalandırılmaları, CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun gazetecilik yaptığı dönemde yaptığı haberden dolayı yargılanması ve cezalandırılması hukuka demokrasiye kamu vicdanına ve seçmen iradesine vurulan bir darbedir. Siyasetçilerin siyaset yaptıkları için cezalandırıldığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez. Yapılan işlem siyaset yapma hakkına, seçmen hakkına, demokrasiye vurulan bir darbedir, siyasi darbedir” dedi.
“DAHA ÖNCE DE DENEDİLER AMA BAŞARILI OLAMADILAR”
AKP-MHP İttifakı tarafından geçmiş yıllarda da vekillik düşürme, tutuklama ve kayyım atama politikasının uygulandığını ama halk nazarında karşılık bulmadığı vurgusu yapılan açıklamada, geçmiş hükümetlerin uyguladığı parti kapama, vekillik düşürüp tutuklama gibi olayların sadece halkları daha çok kızdırdığı belirtilerek “Baskılara direnen meslek örgütlerini odaları yola getirmek için örgütsel işleyişlerine müdahale ediliyor, emeğin haklarını savunan sendika ve örgütlere baskı, sürgün, gözaltı vb. uygulamalar devam ediyor. Seçimler ile elde edemedikleri belediye başkanlıklarını almak için her türlü hileler oyunlar oynanmakta, kayyum politikası ile Kürt illerinde belediyeler gasp edilmekte sırf seçilmiş başkanlarla çalıştıkları için yüzlerce belediye çalışanı işten çıkarılmaktadır. Kayyum atanamayan muhalif İstanbul Ankara gibi belediyelerin çalışmaları pandemi koşullarında dahi engellenmeye devam ediliyor. Kadına yönelik şiddet cinayetler artarken kadınların kendilerini korumak için kurdukları Roza kadın derneği gibi dernekler kapatılıyor yöneticileri tutuklanıyor. Daha önce de vekillikler düşürüldü tutuklamalar oldu, yoksul emekçi halkın umudunu kırmak sesini susturmak biat ettirmek için partiler dahi kapatıldı ancak başardıkları tek şey ülkeyi krizlere sürüklemek ve demokrasi tarihinde kara bir lekeye dönüşmeleri oldu.Demokrasi ve hukuk aşındırıldığında baskıyı evet başta yoksul emekçi halklar çok hisseder ama devran dönüp hesap verme zamanı geldiğinde demokrasiyi rafa kaldıranlarında aradığı az olmamıştır” denildi.
“BİZLER HER TÜRLÜ DARBEYE HER ŞARTTA HAYIR DİYECEĞİZ”
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri açıklamasını “Bizler her türlü darbeye her şartta hayır diyen İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri olarak; bütün bu antidemokratik uygulamaları siyasi darbe olarak nitelendiriyoruz. Aynı zamanda bu ülkenin seçmenleri olarak seçmen iradesine yapılan bu hukuksuzluğu kabul etmediğimiz gibi faşizm ve ırkçılığa karşı dünya halkları ayakta iken ülkemizi uluslararası alanda siyasi darbeler ülkesi haline getirilmesine izin vermeyeceğiz.Nefes almak istiyoruz. Tüm muhalif kesimleri sıranın kendisine gelmesini beklemeden ortak mücadeleye ve alanlarda birleşmeye çağırıyoruz” diyerek sonlandırdı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.