PİRHA-İstanbul’un Avrupa yakasında kurulan ilk dergâh olan Nafi Baba Dergâhı’nı ziyaret edemediklerini belirten Nafi Baba Dergahı Koruma Yaşatma Cem ve Kültür Evi Derneği Başkanı Ali Kaya, “Köyümüzden yedi kişinin mezarı da dergahın yanındadır. Bizi içeri almıyorlar. Ziyaret edemiyoruz. Bize devredilmiyor. Dergaha gidebileceğimiz bir kapının açılmasını talep ediyoruz” dedi.
Nafi Baba Dergâhı, İstanbul’un Avrupa yakasında kurulan ilk dergâh olma özelliğini taşıyor. Sarıyer Rumeli Hisar üstünde bulunan Boğaziçi Üniversitesi sınırları içerisinde yer alan Nafi Baba Dergahı, Bektaşilerin çerağ uyandırması ve boğaza gözcülük yapılması amacıyla Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulduğu ifade ediliyor. Dergâh şu anda ‘Boğaziçi Üniversitesi Nafi Baba Tarih, Kültürel Miras ve Arşiv Merkezi’ olarak faaliyet gösteriyor.
Nafi Baba Dergahı Koruma Yaşatma Cem ve Kültür Evi Derneği, dergahın kurulma amacını ise “Bektaşi tekkesinin kurulmasının asıl amacı insanları birbirine sevdirmek, savaşmak değil. Bu kişileri din, mezhep farkı gözetmeden Hak sevgisi altında birleştirmektir” şeklinde belirtiyor.
“DERGAHI ZİYARET ETMEMİZE İZİN VERMİYORLAR”
2015 yılında kurulan Nafi Baba Dergahı Koruma Yaşatma Cem ve Kültür Evi Derneği’nin Başkanı Ali Kaya, dergâhı ziyaret etmelerine izin verilmediğini belirtirken, yaşananları PİRHA‘ya anlattı.
Dergâha ilişkin bilgiler veren Kaya, “Nafi Baba Tekkesi İstanbul’un ilk dergâhlarından biri olma özelliğine sahip. Fatih Sultan Mehmet o dönem burayı vermiş. ‘Tekke olarak kullanın, ekin, biçin, kazan kaynatın’ demiş. Üzüm bağları varmış. Zincirlikuyu’ya kadar olan alanı vermiş. Ama Şeyh Bedreddin’in vakfiyesini vermiyorlar. Köyümüzden yedi kişinin mezarı da dergahın yanındadır. Bizi içeri almıyorlar. Ziyaret edemiyoruz. Bize devredilmiyor. Dergaha gidebileceğimiz bir kapının açılmasını talep ediyoruz. Rektörlüğe yazı yazdık. Rektör ‘Burada öyle bir şey olmaz’ diyor. Alevi-Bektaşi dergahı olduğunu söylüyoruz. Dönemin AKP’li Kültür Bakanı Ertuğrul Günay tarafından restore edilirken Nafi Baba Bektaşi Dergahı olarak yapıldı. Sahiplendiler. Alevi dergahlarının birçoğu hala Kültür Bakanlığı’na bağlı. Kira alıyorlar. Biz, kira verme teklifinde de bulunduk ama onu da kabul etmediler. Güvenlik görevlilerine ismimi vererek, ‘Bu kişiyi içeri alın’ talimatı verilmiş. Üniversitede Alevi-Bektaşi kürsüsü de açmıyorlar. Buranın ibadete açılması için üniversite öğrencileri ve halktan 2500 imza topladım. Yine müsaade etmediler” diye konuştu.
“EMEKLİ HAKİM MEHMET TURAL YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATTI”
Kaya, emekli hakim Mehmet Tural tarafından dergâha dair yapılması gerekenlerin sıralandığı maddeleri de paylaştı. Kaya şunları söyledi:
“Boğaziçi Üniversitesi sınırları içerisinde yer alan ve takriben sekiz dönümlük alanda bulunan tekkenin 1451-1452 yıllarında kurulduğu ifade edilmektedir. İstanbul’un alınmasındaki katkılarından dolayı Fatih Sultan Mehmet tarafından Şeyh Bedreddin sülalesine tahsis edildiği aktarılmaktadır. Vakfiyeye göre vakfın Nafi Baba soyundan gelenler tarafından yönetilmesi şayet soydan hiç kimse yoksa veya yönetmek istemiyorsa Bektaşi inancına hizmet edenlere verilmesi hükme bağlanmıştır. Kanunlar önünde eşitlik, hakkaniyet ilkeleri gereği el konulmuş olan Alevi-Bektaşi kurumları ve dergah mallarının iade edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmalardan sonuç alınması düşünülmüyorsa, bu amaçla kurulmuş dernek tarafından fiilen işgal edilerek, fiili bir durum yaratılıp, inanca hizmet sunulması bir çözüm olarak düşünülebilir.”
Derneğe ilişkin bilgi de veren Ali Kaya, bölgede yaklaşık 1700-1800 Alevi yurttaşın yaşadığını belirtti. Mahallelerinde cemevinin olmadığını da aktaran Kaya, “Hakka uğurlama hizmetlerini PSAKD Armutlu Şubesi Zeynep Yıldırım Cemevi’nde yapıyorlar. Derneğin aktif olarak 150 üyesi var. Üçte ikisi kadın. Şu anda onlara hizmet veremiyoruz” dedi.
Barış KOP / İSTANBUL
Yoruma kapalı.