PİRHA-HDP’li Ali Kenanoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ‘Suriye sınırları içerisinde radikal İslamcı silahlı örgütler çatısı altında savaşmış kişiler arasından da istisnai haktan bu şekilde yararlanan kimseler var mıdır? diye sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Suriyelilere verilen İstisnai vatandaşlık statüsünü sordu.
Son zamanlarda kamuoyunda yürütülen tartışmalarda, Suriye’de yaşanan iç savaştan ötürü Türkiye’ye göç eden Suriyelilere ilişkin çok sayıda konuda spekülatif iddialar ileri sürüldüğünü belirten Kenanoğlu, tartışmaların spekülatif düzeyde seyretmesinin sebebinin kamuoyunun Türkiye sınırları içerisinde yaşayan Suriyelilere ilişkin doğru bilgilere erişiminin olmamasından kaynaklandığını vurguladı.
Kenanoğlu, üzerine spekülatif tartışmaların yürütüldüğü başlıca konulardan bir tanesinin de istisnai vatandaş olduğunu belirterek, İstisnai vatandaşlık meselesinin 1986 yılında dünya halter şampiyonu olan Naim Süleymanoğlu’na tanınmasıyla bilinmekte olduğunu hatırlattı.
Kenanoğlu, “Geçici koruma statüsüne sahip bulunan yaklaşık 4 milyon Suriyeli arasından istisnai vatandaşlık elde edebilmenin yolu teknolojik, bilimsel, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel ve sanatsal alanlarda olağanüstü hizmet sahibi olmak ve/veya olacak olmasıyla birlikte Türkiye’ye sanayi tesisleri getirilmesini ön gerektirmektedir” dedi.
“İSTİSNAİ VATANDAŞLIK HAKKI HUKUK DIŞI BİR ŞEKİLDE İŞLETİLDİ”
İddialara göre, istisnai vatandaşlık hakkı, bakanlıkça açıklanan ön-başvuru sürecine/hukuki prosedürlerine riayet edilmeden hukuk dışı bir şekilde işletildiğini kaydeden Kenanoğlu, bu hakkı elde eden kişilere, herhangi bir başvuruda bulunmamış olmalarına rağmen bakanlık tarafından kendileriyle irtibat kurularak geçici koruma statüsünden istisnai vatandaşlığa terfi ettirildiklerinin bildirilmekte olduğunu ifade etti.
Bu bağlamda Kenanoğlu, bakan Soylu’ya şu soruları yöneltti:
1) İstisnai vatandaşlık statüsü verilen Suriyeli sayısı kaçtır? Bu kişilere hangi hizmetleri karşılığında vatandaşlık verilmiştir?
2) İstisnai vatandaşlık elde eden kişilerin aileleri de bu haktan yararlanmakta mıdır?
3) İstisnai vatandaşlık hakkı elde etme sürecinin ön-başvuru sürecine riayet edilmeden siyasal saiklerle işletildiği yönündeki iddialar doğru mudur? Eğer doğruysa; İstisnai vatandaşlık elde eden kişilerin kaçı ön-başvurucu sürecini geçerek bu hakkı elde etmişlerdir? Ön-başvuru sürecinin bu kişiler nezdinde işletilmemesinin gerekçesi nedir? Bu kişilere ne tür hizmetleri karşılığında istisnai vatandaşlık hakkı tanınmıştır? Suriye sınırları içerisinde radikal İslamcı silahlı örgütler çatısı altında savaşmış kişiler arasından da istisnai haktan bu şekilde yararlanan kimseler var mıdır? (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.