Alevi Haber Ajansi

İran’da kadın direnişinin 23. günü: Onları şenlik ateşlerine gönderirken sevinçle dans etmek için

PİRHA- İran’da kadınların sokaklara çıkarak Molla rejimini protesto etmelerinin 23 günü geride kaldı. İran devlet televizyonunda “Ali’nin Adaleti” isimli hacker grup tarafından sanal işgal yaşandı. 

İran devlet televizyonunda “Ali’nin Adaleti” adlı hacker grubu tarafından siber saldırı gerçekleşmesinin ardından birkaç saniye boyunca ekranda “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganı atılırken, İran Dini Lideri Hamaney’in yüzünün hedef alındığı ve alevler içinde yanan fotoğrafı ve “Yalancı Çoban” yazılı olan görüntüler izletildi. Ekranda “Gençliğimizin kanı sizin elinizden damlıyor” yazılı sloganın altında Mahsa Amini ve protestolarda öldürülen üç genç kızın fotoğrafları görüldü.

Tahran’da ise kadın öğrenciler, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi üniversitelerini ziyareti sırasında protesto ederek “kaybol” sloganları attı. Kürt asıllı İranlı Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesiyle patlak veren protestolar dördüncü haftasında da devam etti.

Ülkenin çeşitli yerlerinde toplanan göstericiler hükümet ve rejim karşıtı sloganlar attı. İranlı insan hakları örgütü HENGAW, cumartesi günkü gösterilerde İran polisinin Kürtlerin ağırlıkta olduğu Sanandaj ve Sakız şehirlerinde protestoculara ateş açtığını duyurdu.

Sanandaj şehrinde ana cadde üzerinde seyreden bir sürücünün yol kenarındaki polislere korna çalmasının ardından vurularak öldürüldüğü belirtildi. Korna çalmak göstericiler tarafından sivil itaatsizlik göstergesi olarak sıkça kullanılan bir yöntem haline gelmişti. Sosyal medyada dolaşan görüntülerde sürücünün direksiyona yığıldığı ve etraftakilerin yardım çağrısında bulunduğu görülüyor.

Devrim muhafızlarına yakın yarı resmi Fars haber ajansı ise Kurdistan bölgesi Emniyet Müdürünün göstericiler üzerinde gerçek mermi kullanıldığı iddialarını yalanladığını aktardı.

Belçika’daki İranlı kadınlar ise Mahsa Amini ile başlayan direniş ile dayanışmalarını imza kampanyası ile gösterdi. Yüzden fazla imzası bulunan feminist kadınlar, “Feminist ve insan hakları örgütleri olarak, Mahsa (Jina) Amini’nin gözaltında öldürülmesini barışçıl bir şekilde protesto etmek ve bedensel haklarını talep etmek için sokaklara çıkan İran’daki cesur kadınlarla dayanışma içindeyiz.Tüm feministleri ve kadın insan hakları savunucularını ve farklı ülkelerdeki ve özellikle MENA bölgesindeki örgütlerini, İranlı kadınlarla dayanışma içinde olmaya ve mümkün olan her şekilde seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.” dedi.

The Guardian’a yazan Kamin Mohammadi ise eylemlere ilişkin analizlerini paylaştı. Mohammadi, Kürt Jina’nın isminin bile Mahsa olarak kaydedilmesinin ayrımcılığın ne kadar derin olduğunu gösterdiğini belirtti. Yazar, “Kürtler, Kürdistan’da uzun süredir ayrımcılığa maruz kalıyor. Mahsa’nın gerçek adı – Jhina – Kürtçedir ve bu nedenle sadece Farsça ve bazı İslami isimler yasal olduğu için doğum belgesine kaydedilemez. Kürtçenin okullarda öğretilmesine karşı yasalar da var. Babamın memleketi Jhina Amini’nin geldiği şehir olduğu için Kürdistan’daki protestoları duyduğumda ailemin güvende olması için dua ettim” dedi.

Mohammadi, 1979 devriminden bu yana ülke çapında gördüğü en büyük protestolara dönüşen Kürt özgürlük çığlığı “Kadın Yaşam Özgürlüğü” baskın sloganı olduğunu söylüyor. Yapılan protestolarda özellikle Z kuşağı kadınlarının nasıl öne çıktığını vurgulayan Mohammadi, “Onları (mollaları) şenlik ateşlerine gönderirken sevinçle dans etmek için kadınların öncülük ettiğini görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak