PİRHA- İngiltere’de Dersim Tertelesi’nde katledilenler için anma yapıldı. Konuşmalarda sadece insanların kitlesel olarak öldürülmediği vurgusu yapılarak, inanç ve dil konusunda da asimilasyonun hedeflendiği belirtildi.
37-38 yılları arasında on binlerce yurttaşın katledildiği ve sürgün edildiği Dersim Tertelesi’nin üzerinden 88 yıl geçti. İngiltere Alevi Kültür Merkezi’nde yapılan anma programı ile katledilenler anıldı.
Anma programı, Yadigar Aslan Ana’nın verdiği gülbeng ile başladı.
“KATLEDİLEN CANLARIMIZIN MEZARLARININ NEREDE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ”
İngiltere Alevi Kültür Merkezi (İAKM) ve Cemevi Başkanı İbrahim Has, Alevi tarihinin ve Anadolu tarihinin “en vahşi katliamlarından” birisi olan Dersim Katliamı’nın üzerinden 88. Yıl geçtiğini hatırlatarak, “Türk Devleti’nin bilinçli bir şekilde bilgi dezenformasyonuyla Dersim halkını terörize ederek, bir ayaklanma yapıldığı için oraya harekât yaptığını söylemesi külliyen bir yalan. Kurulan Cumhuriyet Dersim’le ilgili hareketi 1925 yılında çıkardığı kanunla planlamış, 34 yılındaki meclisten geçirilen kanunla bunu mühürlememiş ve 37’de de bildiğimiz gibi harekete başlamış. Bilinen rakamlarla 13 binden fazla can hunharca katledildi, 12 binden fazla can sürgün edildi. Biz hala o sürgün edilen, kayıp olan pek çok insanın akıbeti hakkında bilgi sahibi değiliz. Hala katledilen canlarımızın pek çoğunun mezarının nerede olduğunu bilmiyoruz” dedi.
“40 BİN CİVARINDA İNSAN KATLEDİLDİ”
DERSİM-DER Başkanı Hasan Dolu ise, “Katledilen 13 bin deniliyor ama bu doğru değil gerçek rakam 40 bin civarında. Bunların yüzde 90’ının mezarı belirsiz. Acımasızca katlettiler, yaktılar. Çocuk, kadın, yaşlı, genç denilmeden zalimce katledildi” diye konuştu.
“DEVLETİN ÖZÜR DİLEMESİ, KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMESİ GEREKİYOR”
Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Eşit Başkanı Dilek İncedal, mayıs ayının katliamlar ayı olmasının yanı sıra direniş ayı da olduğunu belirterek, “Gerçekte Dersim’de yaşananlar, Aleviler üzerindeki aslında bütün katliamlar kadınlar üzerinden birazda. İnancı yok etmeye yönelik, kültürü yok etmeye, dili yok etmeye yönelik adımlar atılıyor. Devletin özür dilemesi, katliamlarla gerçekten yüzleşilmesi gerekiyor ki bugün aynı şeyi yapmasın” diye ekledi.
“BUGÜN SURİYE’DE YAŞANANLARI DA O SÜRECİN BİR DEVAMI OLARAK GÖRÜYORUZ”
Enfield Alevi Kültür Merkezi Başkanı Fatma Yıldırım Polat, AKP iktidarının katliam zihniyetini o dönemden miras aldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Büyük bir sessiz olmuştu o dönemde, belki hayatta kalmak için sessiz kalmaları gerekmişti o dönemde. O sessizlik bugün o topraklarda kendini gösteriyor. Vahşetin her türlüsünü orada dağların yankısıyla hissedebiliyoruz. Bugün Suriye’de yaşananları da o sürecin bir devamı olarak görüyoruz. Bugün AKP o dönemden aldığı mirası, o topraklarda HES’ler le, termik santrallerle, köy boşaltmaları ile, okulları, inanç yerlerini yıkmalarıyla gösteriyor.”
“BİR İNANÇ, BİR DİL, BİR KİMLİK KATLEDİLDİ”
“Sadece insanlar kitlesel olarak öldürülmedi bir inanç, bir dil, bir kimlik katledildi” diyen Dr. Berfin Emre Çetin, şunları kaydetti:
“Katliamlarda on binlerce insan katledildi özellikle belli aşiretler hedef alındı ama belki Alevilik açısından en önemli sonuçlarından bir tanesi de Seyyid’lerin sistematik olarak katledilmesiydi. Bugün inancımızdan dilimizden koptuysak bunun nedeni aslında 37-38’de yaşanan Dersim Soykırımı’dır. Orada sadece insanlar kitlesel olarak öldürülmedi bir inanç, bir dil, bir kimlik katledildi. Dersim Kemalist zihniyet ile yapıldı diye düşünebiliriz ama o zihniyet hala ayakta. Bu dönem Türkçülük ve İslamcılık olarak hala yaşadığını biliyoruz. Dolayısıyla hem kimliğimize yönelik hem inancımıza yönelik, dilimize yönelik saldırılar aynı zamanda Dersim’in taşına, toprağına, ağacına, ziyaretine yapılan saldırılarla da vücut buluyor. Bu açıdan da Dersim 38 hala yaşıyor. O yüzden taleplerimizi gündem de tutmak çok önemli.”
Anma okunan deyişler ile sona erdi.
PİRHA/İNGİLTERE
Yoruma kapalı.