PİRHA- İnfaz düzenlemesi Meclis genel kuruluna sevk edilip siyasiler kapsam dışı bırakılırken, infazda eşitlik sağlanması gerektiğine dikkat çeken yazar, siyasetçi ve sanatçılar, infaz adaletinin uygulanmadığı bir affın kamu vicdanında da karşılık bulmayacağını belirterek, “İnfaz yasa tasarısını sizin gibi düşünmeyenlere kapatmayınız. Hiç olmazsa şu günlerde adaletiniz ölüme dönüşmesin ve yaşama güç versin” dedi.
Haberin videosu;
İnfaz kanununda değişiklik öngören 70 maddelik “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Adalet Komisyonu’ndan geçip, meclis genel kuruluna sevk edildi.
Birçok kurum ve insan hakları savunucusu, koronavirüs kapsamında tartışılan infaz yasasının cezaevindeki herkesi kapsaması gerektiğine dikkat çeken açıklamalar yapıyor.
Konuya dair, sendikacı ve yazar Mustafa Paçal, insanların toplu olarak bulunduğu yerlerin başında cezaevleri geldiğini belirtip, “Cezaevleri bu anlamada büyük bir risk alanı oluşturuyor. Bu konuyla ilgili Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği çağrısını dikkate alınmalı. Hükümet infaz sistemiyle ilgili yasa tasarısını Meclis’e getirdi. Bu atılmış olumlu bir adım. Bu adımın gerçekten haklı ve adaletli olabilmesi için infaz eşitliğine ihtiyaç var” dedi.
“BU COĞRAFYA ACIYA DOYDU”
Ölümün dünyayı kuşattığı şu günlerde insanların adalet duygusunu ölümden daha ağır bir ayrımcılıkla yaralamayın çağrısında bulunan şair Şükrü Erbaş, “Bu coğrafya acıya doydu. İnsanı yüceltecek olan barıştır, kimseyi küçük düşürmeyecek bir adalettir. Bunun kapılarından birisi ise cezaevleridir. İnfaz yasa tasarısını sizin gibi düşünmeyenlere kapatmayınız. Hiç olmazsa şu günlerde adaletiniz ölüme dönüşmesin ve yaşama güç versin” ifadelerine yer verdi.
Akademisyen Vahap Çoşkun ise şunları söyledi:
“Türkiye cezaevlerinde doluluk oranı %121. Cezaevlerinin bu şekilde dolup taşması koronavirüsün yayılmasına davetiye çıkarıyor. Korona suçlar arasında bir fark gözetmiyor. Hukuki durumları, işledikleri veya itham edildikleri suç ne olursa olsun, cezaevindeki herkes bu virüsün tehdidi altında yaşıyor. Devlet cezaevindeki her bireyin yaşam ve sağlık hakkını korumakla mükelleftir. bu nedenle cezaevlerinde virüsün yayılmasını engelleyen bir düzenleme mutlaka ama mutlaka cezaevlerindeki herkesi kapsamak durumundadır. Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesi ayrımcılık yasağının gereği budur.”
Şair Fadıl Öztürk, “İnsanca yaşamayı bir vebalı gibi görüp uzaklaşmayacak, iyiliğe olan inancımızı asla yitirmeyeceğiz. Bir insanın sağlığı bütün insanlığın sağlığıdır. İnfazda eşitlik istiyoruz” derken, Orkestra Şefi Cem Mansur da, “Siyasi tutuklular kapsam dışında tutulmak isteniyor. Bu durumda kimseden vicdan beklediğim yok ama cennet ve cehenneme inan kişiler olarak altından nasıl kalkarsınız siz düşünün”dedi.
( HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.