PİRHA-Ali Dost ziyaretini anlatan İnci Çetinkaya, “Ali Dost tek başına bu köye ev yapmaya geldi. Gece geldiğinde üç gün peş peşe kazması ile küreğini ziyaretin oraya atmışlar. Ali Dost’ta demek ki benim burada yapmamı istiyorlar demiş. Buranın itikati çokmuş, insanlar eskiden buraya gelirlerdi” dedi.
Ali Dost ziyareti, Dersim, Mazgirt’in, Xıran (İbimahmut) köyünde bulunuyor. Ali Dost ziyaretinin yanında iki aile yaşıyor bu aileler dönüşümlü olarak ziyarete bakıyor.
Ali Dost ziyaretine bakan iki aileden birinin üyesi olan İnci Çetinkaya, Ali Dost ziyaretinin hikayesini PİRHA’ya anlattı.
“ESKİDEN PİRLER KÖYÜMÜZE GELİP CEM BAĞLARLARDI”
Dedesinin zamanında pirlerin köylerine gelip cem bağladıklarını söyleyen İnci Çetinkaya, “Dedelerimizden sonraki insanlar bu gelenekleri bıraktılar. Buranın itikati çokmuş, insanlar eskiden buraya gelirlerdi. Yoğurdunun mayası olmayanlar ziyaretin önünde azcık toprak götürüp süte atarlarmış o süt yoğurt olurmuş. Şimdiki gençlerde itikat yok” diye belirtti.
“ALİ DOST, TEK BAŞINA BURAYA EV YAPMAYA GELDİ”
Ali Dost’un tek başına bu köye ev yapmaya geldiğini ifade eden Çetinkaya, “Gece geldiğinde üç gün peş peşe kazması ile küreğini ziyaretin oraya atmışlar. Ali Dost’ta demiş ki demek ki benim burada yapmamı istiyorlar. O yüzden burada ev yapmaya başlamış. Kral tepenin başında izliyormuş Ali Dost damın üstüne bir kürek atıyor ama kırk kürek toprak atılıyormuş damın üstüne. Kral demiş bu tek adam bunun işçileri mi var acaba bir bakalım demiş. Asker köye gelip baktığında sadece tek kişi var, bu adamdan korkulur diyor. Kral kendisi gelip adama bakıyor ve benim misafirim olur musun diyor. Ali Dost’ta tamam diyor kral Ali Dost’a ne yemek indiriyorsa bütün yemekleri bitiriyor. Ali Dost, krala bir günde sen benim misafirim ol diyor. Kral sen fakirsin benim bu kadar askerimi nasıl yemek vereceksin diyor. Ali Dost’ta ben sizi davet ediyorum, aç kalırsanız da aç kalırsınız. Ali Dost, kral ve adamlarına yoğurt ile ekmek veriyor ama askerler ve kral yemeği yemelerine rağmen bitmiyor, yoğurt sürekli dolu, ekmek de bitmiyor. Kral kaçıp gidiyor oralar ıssız oluyor buralarda şenleniyor” dedi.
“ESKİDEN GÖRÜYORDUK AMA ARTIK EVLİYALARI GÖRMÜYORUZ”
Küçükken yılan şeklinde yedi tane kardeşi gördüğünü belirten Çetinkaya, “Kalbi temiz olanlar görüyor ama kalbi temiz olmayanlar göremiyor. Dedemiz tüccarlık yapıyormuş alışverişte yağı fazla almış büyük kardeş küsmüş (yılan şeklindeydi) yola düşüp gitmiş diğer kardeşleri de onun arkasından gitmiş. Dedem tepsisini alıp ağlayarak arkasından gitmiş sonra da kurbanını kesmiş o zaman yerine gitmiş mübarekler. Yedi kardeş şimdi görünmüyorlar ama eskiden herkes görüyordu. Eski ev yıkıldı şimdi yeniden yaptılar. Ama şimdi biz görmüyoruz o evliyaları. Eskiden ilkbahara yedi gün kala çıkıyorlardı şimdi yoklar. Ben küçükken gördüm hatırlıyorum rengârenklerdi yılan gibilerdi peş peşe yedi kardeşlerdi biz onlara evliya diyoruz.
Onlar yılan kılığına girmişlerdi, onlarda o ziyaretin evliyası. Eskiden çıkıyorlardı ama 20-30 senedir yoklar. İnsanlar değişti, artık insanların kalpleri kötü. İnsanlar bütün kötülükleri yapıyor. İnsanların artık kalbi temiz değil, eski insanlar saftılar. Eskiden dedemlerin zamanında cem tutuyorlardı, kurbanları kesiyorlardı, pirler geliyordu ama son zamanlarda bunlar olmuyor, eski gelenekler kalmadı. Gece sırda ziyaret gelmiş, güvercinler gelmiş. Ateş yakarken orayı boşaltıp yakmışlar güvercinleri ama sonra gidip bakmışlar iki-üç tanesi yanmamış öyle duruyordu sonra onları yine ziyaretin başına koymuşlar” diye konuştu.
Eyüp HANOĞLU-Cihan BERK/DERSİM
Yoruma kapalı.