PİRHA – Dersim’in Nazımiye ilçesine bağlı Hakis (Büyükyurt) köyünde İlçe Müftülüğü tarafından cami yapılmak istenmesine Alevi yurttaşlar tepki gösterdi. Hüseyin Abdal Ocağı evlatlarından İlyas Şimşek, söz konusu girişimin Alevilere yönelik asimilasyon politikalarının bir devamı olduğunu belirtti.
Hakis’te planlanan cami yapımına ilişkin PİRHA’ya konuşan Şimşek, devletin Alevileri tarih boyunca kılıç zoruyla yok edemeyince farklı yöntemleri devreye soktuğunu ifade ederek, “Alevileri bitiremeyeceğini anlayan iktidarlar bu kez cami projeleriyle asimilasyonu devreye sokuyor” dedi.
Devletin Alevi köylerine cami yapma ısrarını eleştiren Şimşek, “Devlet Alevi köylerine cami yapacağına kapatılan köy okullarını açsın, sağlık ocağı olmayan köylere sağlık hizmeti götürsün” diye konuştu.
“CAMİ-CEMEVİ PROJESİ HALKIN DİRENİŞİYLE HAYATA GEÇMEDİ”
Devletin Alevilere istediğini kabul ettiremediğinde yeni formüller geliştirdiğini belirten Şimşek, Ankara Tuzluçayır’da gündeme gelen “Cami-Cemevi” projesini hatırlattı:
“Tuzluçayır’da ‘Cami-Cemevi’ projesini hayata geçirmeye çalıştılar. Ancak halkın güçlü direnişiyle karşılaşınca yapamadılar. Mezbelelik bir biçimde yarım kaldı.”
Bu tür uygulamaların tarihsel bir arka planı olduğunu vurgulayan Şimşek, Osmanlı döneminde Alevi dergâhlarına el konulduğunu hatırlatarak, “Hacıbektaş Dergâhı’na çökülüp Sersem Ali Baba atanarak dergâh ikiye bölündü, elit bir Bektaşilik yaratılmak istendi. Ama bu tutmadı. Bugün hâlâ Hacı Bektaş’ın gerçek silsilesinden gelen aileler Alevi kurumları üzerinde etkilidir” dedi.
“ALEVİLERİ KATLEDEMEDİLER ASİMİLASYONU DEVREYE SOKTULAR”
Alevilere yönelik politikaların sistematik olduğunu ifade eden Şimşek, cami projelerinin özellikle Alevi nüfusun yoğun olduğu köylerde denendiğini söyledi:
“Alevileri katletmekle bitiremeyeceklerini anlayınca asimilasyon politikalarını devreye soktular. Köylerimizde cami denemeleri yapılıyor. Devlet, tek tipçi, Hanefi mezhebine dayalı bir yapı yaratmak istiyor.”
“KÖY OKULLARI KAPATILDI KÖY YAŞAMI BİTİRİLDİ”
Devletin Alevileri ve köy toplumunun geleceğini hiçbir zaman düşünmediğini belirten Şimşek, köy okullarının kapatılmasının köy yaşamını çökerttiğini vurguladı:
“Köylerde okullar varken en az okumuş insan ortaokul mezunuydu. İnsanlar hem okuyordu hem tarımı öğreniyordu. Köy okulları kapatılarak köy toplumu bitirildi.”
Tarımın da bilinçli şekilde çökertildiğini ifade eden Şimşek, “Mazot pahalı, gübre pahalı, tohum pahalı. Çiftçi ektiğinin karşılığını alamıyor. İnsanlar geçinemediği için şehirlere göç etmek zorunda kaldı” dedi.
Zorunlu göç politikalarına dikkat çeken Şimşek, “Doğu boşaltıldı. İnsanlar bölgelerinde yaşayabilirdi ama milyonlarca insan İstanbul, Ankara gibi metropollere yığıldı. İnsanlar sadece hayat, yarın ve gelecek kaygısıyla yaşamaya zorlandı” ifadelerini kullandı.
“İNSANLAR İBADETLERİNİ EVLERİNDE YAPABİLİR”
Cami ihtiyacı olmadığını vurgulayan Şimşek, Alevilerin ibadetlerini kendi inançları doğrultusunda sürdürdüğünü belirtti:
“Ben evimde sazımı aldığımda duamı da gülbenkimi de ederim. Köyümde cemimi de yapıyorum. Alevilerin ne camiye ne hocaya ne de müezzine ihtiyacı var.”
Devletin önceliklerinin yanlış olduğunu ifade eden Şimşek, atanamayan öğretmenlere ve sağlık hizmetlerindeki eksikliğe dikkat çekti:
“Bize öğretmen lazım, doktor lazım, hemşire lazım. Köy okullarına öğretmen atansın. Atanamayan öğretmenler intihara sürükleniyor. Beş vakit bağıran, topluma katkısı olmayan imam kadrosuna değil, eğitime ve sağlığa ihtiyaç var.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.