PİRHA-Adıyaman merkeze bağlı Durukaynak (Pişnik) köyünde yaşayan, Mustafa ve Zarife Bozkurt çifti aile büyüklerinden öğrendikleri halı yastık ve yaptıkları süs eşyaları ile geçimini sağlıyor. El emeği ve göz nuru ile yaptıkları halı dokuma hediyelik eşyalarla da bir sanatı yaşatmaya çalışıyorlar.
Adıyaman köylerinde bir gelenek olan halı dokuma yastıklar eskiden yoğun rağbet görüyordu. Fakat son yıllarda artan fabrikasyon yastık ve koltuk üretiminden dolayı artık gereken ilgi gösterilmiyor. Bozkurt çifti ise her ne kadar halı yastık dokumaya devam etse de, Çengel olarak adlandırılan duvar ve kapı süslerine daha çok ağırlık vermiş durumda. Mustafa ve Zarife Bozkurt tarafından yapılan çengeller ise oldukça yoğun ilgi görüyor.
“ÇOCUKLARIMI EL İŞLERİNDEN KAZANDIĞIM PARA İLE OKUTTUM”
Zarife Bozkurt halı yapmasını kaynanasından öğrenmiş. Uzun bir süredir halı dokuduğunu söyleyen Bozkurt, iki kızına da öğretmiş. Bozkurt halı dokuma serüvenini ise şöyle anlatıyor:
“Daha çok halı yastıklar yapıyordum. Kızlarım da bana yardım ediyorlardı. Bizim köyde her hangi bir tarlamız yok, yaptığımız bu işle geçimimizi sağladık. Çocuklarımı buradan kazandığım para ile okuttum. Kızlarımın çeyizlerini hazırladım ve evlendirdim. Şimdide yaşlandım ve yalnız kaldığım için de yapamıyorum. Sadece iğnelik ya da şark köşelerinde süs olarak kullanılan el işlerim var. Oğlum İzmir’den bizlere boncuklar gönderiyor, yününü ve iplerini de buradan alıyoruz. Çengel dediğimiz duvar süsleri en çok ilgi görüyor. Bunları genelde hediyelik olarak yeni ev yapanlara ve evlenenlere götürüyorlar. Yaptığımız bu süs halı yastıkları, çengelleri ve iğnelikleri Adıyaman köylerine ve ilçelerine de götürüyor satıyorduk. Şimdi de yoğun bir talep var. Ama yaşımızın ilerlemesi ve yalnız kalmamızdan dolayı yapamıyoruz”
“ATA YÜKLEYEREK KOMŞU İLLERE GÖTÜRÜRDÜK”
Mustafa Bozkurt da ailesinin Pişnik köyüne kendisi doğmadan geldiğini belirtiyor ve ekliyor:
” Burada bir arazimiz yok. Başka insanların tarlalarında yarıcılık yaparak geçimimizi sağlıyorduk. Boş zamanlarımızda da annemle birlikte halı yastıklar ve benzeri süs eşyalar yapıyorduk. 90’ lı yıllarda tekel tütününün yasaklanması ile beraber eşim ve kızlarımla birlikte bu işi yapmaya başladık. İlerleyen yaşımıza rağmen azda olsa yapmaya çalışıyoruz. Geçmiş yıllarda daha çok halı yastıklar yapıyordu eşim. Ama bu gün sadece Çengel dediğimiz duvara asılan süslerden genelde yapıyoruz. Yaptığımız halı yastıkları eskiden çok araç olmadığı için ata yükleyerek Adıyaman ilçeleri, köyleri başta olmak üzere komşu illeri de götürüp satıyordum. Bazen peşin bazen de veresiye ile satıyordum. Halen geçmiş yıllardan kalan alacaklarım var. Şimdi de istiyorlar ama yaşlandım artık götüremiyorum. Ama yine de köye gelip satın alanlar yada sipariş verenler oluyor”
Mustafa YÜKSEL/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.