PİRHA- Meclis Genel Kurulu’nda koronavirüs salgınıyla ilgili konuşan HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, iktidarın koronavirüs salgınıyla ilgili doğruları söylemediğini belirtti. Özen, cezaevlerinde insanlık dışı şartların tutuklu ve hükümlülere dayatıldığını ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Zeynel Özen Meclis Genel Kurulunda koronavirüs salgınıyla ilgili konuştu.
“İKTİDAR COVİD-19 İLE İLGİLİ DOĞRULARI SÖYLEMİYOR”
Özen, Türkiye’de pandeminin en yüksek seviyeye ulaştığını fakat hükümetin gerekli tedbirleri almadığını söyleyerek, “Bugün, binlerce işçi üst üste toplu taşımayla işine gidiyor. Küçük esnafın iş yerleri kapatılıp paket servisi yapıldı. Bir sürü işsiz var yani sadece ücretsiz izne ayrılan 2 milyon kişi var” dedi.
Rakamların doğru söylenmediğini, doğru söylenmediği için de halkın pandemiyi ciddiye almadığını vurgulayan Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizler bir sorunu tespit edip ciddi olarak onu halka anlatırsanız halk da ciddiye alır. Bir örnek vereyim bunun için; benim memleketimde bir vatandaş hastalanıyor, testi pozitif çıkıyor. ‘Git evinde bekle’ diyorlar, evinde tedavi oluyor sonra ağırlaşıyor, hastaneye gidiyor, Hakk’a yürüyor. Hakk’a yürüme raporu burada arkadaşlar, doğal ölüm olarak gösteriyor. Sizler bunları doğru söylemediğiniz sürece bu pandemi daha çok can alacak.”
“KORONA UYGULAMALARI ADI ALTINDA CEZAEVLERİNDE İNSANLIK DIŞI ŞARTLAR DAYATILIYOR”
Pandemide en büyük facianın cezaevlerinde yaşandığına dikkat çeken Özen, “Cezaevlerinde ne yapılıyor?” diye sorarak, “Covid koğuşları oluşturulmuş, orada da yer yok, yerde yatıyor insanlar. Bu Türkiye’nin ayıbıdır. Şu anda 1.560’ın üzerinde ağır hasta mahkûm var. Aynı zamanda biz her gün cezaevlerinden bir ölüm haberi alıyoruz. Bu konuda, iktidar hiçbir şey yapmıyor, hiçbir şey yapmıyor. Yaptıkları şu: O insanları ölüme mahkûm etmek” ifadelerine yer verdi.
“İKTİDAR ELİNDEN GELSE SİYASİ TUTSAKLARI AFRİKA’YA GÖNDERECEK”
Özen, konuşmasına şöyle devam etti:
“İktidar infaz yasasına olmamasına rağmen siyasi tutsakları en uzak yerlere gönderilir. Ama uygulamada böyle yapılıyor. Bu ne demektir? Şu anda 300 bine yakın tutsak var içeride. Bu 300 bin tutsağın aileleriyle birlikte 1,5-2 milyon insan oluyor. Cezaların kişiselliğini bir kenara bırakıyorsunuz ailelerini de cezalandırıyorsunuz. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gülten Kışanak. Bunları, eğer elinizden gelse Afrika’ya göndereceksiniz. Yani Selahattin Demirtaş’ı ailesinden, memleketinden kilometrelerce uzağa Edirne’ye tam sınırın kenarına gönderilmesi bir cezalandırmadır. Hukukla ilgisi yok.
“CUMHURBAŞKANI SİVAS KATİLLERİNİ AFFEDİYOR”
Cezaevlerinde binlerce ağır hasta tutsak var. Bunlara cezaevlerinde ölümü dayatan iktidar, insanlık suçu işleyen eli kanlı katilleri affediyor. Cumhurbaşkanı, Sivas Katliamı’nın 1 numaralı sanığı Ahmet Turan Kılıç’ı yaşından ve hastalığından dolayı affetti. Elinde bidon, Sivas’ta 33 canı yakan adamı Cumhurbaşkanı affediyor. Oysa bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, ne zaman aşımı olur, ne de affı olur.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.