PİRHA-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, duyurusunu yaptığı ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ projesini değerlendiren Doç. Dr. Ayfer Karakaya, iktidarın cemevlerine kayyım atamanın çalışmasını yaptığını belirterek, “Tarihte olduğu gibi bir Nakşibendi Şeyhini cemevine atarsa biz o cemevine mi gideceğiz? Bunun hukuki zemini nedir? Alevi kurumlarından bu konuda açıklama bekliyorum” dedi. AKD Soma Şube Başkanı Aysun Gökçe de, “Bizim altımıza bir ‘bomba’ konuluyor ve bu bomba patlayacak” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İstanbul’da Şahkulu Sultan Dergahında duyurusunu yaptığı ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ projesine tepkiler sürüyor.
CAN TV’de her hafta pazar günü Zeynel Gül’ün hazırlayıp sunduğu ‘SÖZÜN ÖZÜ’ programına katılan Doç Dr. Ayfer Karakaya ve AKD Soma Şube Başkanı Aysun Gökçe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ projesine dair değerlendirmelerde bulundu.
Doç Dr. Ayfer Karakaya, iktidarın Alevileri bölmek, kendi içinde kavga eder hale getirmek istediğine dikkat çekerek, “Alevilerin Avrupa’daki kazanımlarının önüne geçemediği için Türkiye’de kendine yandaş bir Alevi topluluğu oluşturmaya çalışıyor. Bu planın son açıklamayla devam ettiğini görüyoruz. Bu otoriter, nobran devlet zihniyetinin yansıması olduğu için şaşırtıcı değil” dedi.
“CEMEVLERİ ‘YASAL’ OLMADIĞI İÇİN DEVLETİN HER AN EL KOYMA RİSKİ VAR”
İktidar, Boğaziçi Üniversitesi’ne nasıl bakıyorsa ve kayyım atıyorsa, cemevlerine de öyle bakıyor ve kayyım atamanın çalışmasını yaptığını belirten Ayfer Karakaya, “Bu çok tehlikeli bir zihniyettir. Cemevleri yasal olmadığı için devletin her an el koyma riski vardı. Alevi kurumları Erdoğan tarafından yapılan açıklamanın hukuksal alt yapısını değerlendirmesi gerekiyor. Bunun eksik olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“ZORUNLU DİN DERSİ KALDIRILMADAN ALEVİ KURUMLARI DEVLETLE GÖRÜŞMEMELİ”
Erdoğan’ın “Tüm meselelerinin devlet nezdinde takibini yapacak kurumsal bir yapı kuruyoruz. Kuracağımız Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, muhtarlıklara, derneklere, belediyelere, federasyonlara bağlı cemevlerinin yönetimini yürütecektir. Cemevi hizmetlerinden eğitim faaliyetlerine kadar tüm çalışmalar, kamu desteği ve denetimiyle yürütülecektir” açıklamasına atıfta bulunan Ayfer Karakaya, şunları ifade etti:
“Tarihte olduğu gibi bir Nakşibendi Şeyhini cemevine atarsa biz o cemevine mi gideceğiz? Bunun hukuki zemini nedir? Alevi kurumlarından bu konuda açıklama bekliyorum. Bu konuda muğlaklık var ve bu muğlaklığın aşılması gerekiyor. Zorunlu din dersleri kaldırılmadan hiçbir Alevi kurumu devletle görüşmemelidir. Görüşmenin, masaya oturmanın ilk şartı bu olmalıdır. Devlet bir samimiyet göstermeli. Bunun CHP ya da AKP, farkı yok”
Atanmışların olduğu bir cemevine gitmeyeceğini ve cenazesinin de oradan kaldırılmasına rıza göstermeyeceğinin altını çizen Ayfer Karakaya, “Hiçbir şekilde bağış yapmam, maaşlı bir dede hiçbir suretle benim dedem olamaz. Aleviler olarak paramız, pulumuz yok ama toplumsal irademiz var. Alevi toplumu bu tür cemevine adım atmazlar. Bu iradeyi ortaya çıkarırsak bu oyunlar boşa düşürülecektir” diye belirtti.
“ATADIKLARI DEDELER Mİ BİZE HİZMET VERECEK?”
AKD Soma Şube Başkanı Aysun Gökçe, “Bizim altımıza bir ‘bomba’ konuluyor ve bu bomba patlayacak” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İktidar böl-parçala yöntemini kullanarak bizleri bölmeye çalışıyor. Bir kaç, sandalye, masa, halı vererek, dedelere maaş bağlayarak bunu yapıyor. Kültür Bakanlığı’na neden bağlanıyoruz? Biz Aleviyiz ve cemevlerimiz de ibadethanemiz diyoruz. Bunun üzerine söylenecek ne var? Ama bu açıklamayı duyup sevinen dedeler var. Bana göre düşkünler. Bazı yöneticilerin beklentileri var. Bunun önünü belediyeler açtı. Bir çok CHP’li belediyeler cemevi tabelasını astırmadılar. İzin verdiği ölçüde bir şeyler yapıyorsun, yoksa içine giremiyorsun. Çünkü üzerinde kültür merkezi yazıyor, cemevi yazmıyor. İzmir bunun örnekleriyle dolu.
Kültür Bakanlığı’na bağlanmak ne demek? Cuma hutbesi gibi bize hutbe mi okuyacaklar? Benim istediğim dede buraya gelemeyecek mi? Atadıkları dedeler mi bize hizmet verecek? Bunu kabul etmiyorum. Gerekirse direniriz. Yok öyle yağma!”
(HABER MERKEZİ)
Programın tamamını izlemek için tıklayınız: Sözün Özü-Can TV
Yoruma kapalı.