PİRHA – Hacı Bektaşi Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Ulusoy, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muhittin Yıldız, İnanç kurulundan sorumlu Baba Mansur Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül ve Pir Nurettin Aksoy, İnanç kuruluna ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
İstanbul Tuzla’da biraraya gelen ABF İnanç kurulu toplantısına Hacı Bektaşi Veli Postnişini Veliyettin Ulusoy, ABF Genel Başkanı Muhittin Yıldız, İnanç Kurulu Pirleri Hüseyin Güzelgül, Nurettin Aksoy, Garip Dede Dergahı Başkanı Celal Fırat, Hacı Bektaşi Veli Kültür Derneği Başkanı Tuncer Baş, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Gani Kaplan, Dede Ergül Şanlı, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Yürütme Kurulu Üyeleri Onur Kaya, Aydın Deniz ile Vedat Kara katıldı.
Toplantıya gülbangla ve cerağın uyandırılmasıyla başlandı. Toplantıda, ABF’nin kurmuş olduğu İnanç Kurulu’na ilişkin Veliyettin Ulusoy ve Alevi kurum başkanları değerlendirmelerde bulundular. Toplantının ilk konuşmasını ABF Başkanı Muhittin Yıldız yaptı.
Yıllardan beridir inanç ayağının eksik olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Ülke gündemiyle alakalı bazı gelişmelerden dolayı, bu dönem yol haritamızı inancın oluşmasında etkin hale getirdik” dedi Pirler Meclisi toplantılarına dikkat çekti.
Muhittin Yıldız
Yıldız’ın İnanç kuruluna ilişkin kısa bilgi vermesinden sonra Hacı Bektaşi Veli Postnişini Veliyettin Ulusoy inanç kuruluna ilişkin konuştu.
“LİSAN OLARAK KİRLENDİK”
“Alevi Örgütlenmesi Alevi Kızılbaş Örgütlenmesi, Avrupa’da olsun Türkiye’de olsun çok kısa sürede çok büyük işler başardı” diyen Ulusoy, “Alevilerin inanç boyutunun eksik olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“İnanç boyutumuz çok eksikti. Aynı zaman da bu göçlerin sonucunda da yolumuzu kaybettik, Bugün Cem adı altında Cemler yapıyoruz ama Ceme benzemeyen Cemler yapıyoruz. Lisan olarak kirlendik, kendi lisanımızı unuttuk, komşu inançların yani sunni inancın lisanını kullanmaya başladık. Küçük bir örnek; Hakka yürüme erkânıyla ilgili vakfımızın bir çalışması vardı. 60 üzerinde erkân topladık. Bu erkânların içinde hepsi birbirinin aynısı, sadece bir tanesi Tahtacıların erkanı Aleviceydi. Öbürleri hem lisan yönünden kirliydi hem de sunni inancın etkisi altında kalınmış erkânlardı. Bu sadece bir örnek. Bakın Cenaze namazı diye bir şey bulamazsınız. Sunnilik açısından baktığımızda cenaze namazı namaz olması için secde olması şart, o da yok. Cenaze namazı diye bir şey yok. Bizim inancımızda yok. Hakka yürüme erkanını sazla, sözle, deyişle, duvazla, nefesle, devriyayla hazırladık. Tabi bu devrin kertği değil, sizlerin çalışmaları sonucunda oldu. Beraber çalışmak, el ele vermek, zaten bizim arzumuz ve isteğimiz. Bu çalışmada bütün gönlümle bütün kalbimle ve kurduğumuz vakıfla, örgütümüzle bu düşüncenin yanındayız. Önce yolumuza sahip çıkacağız.”
“İKRARSIZ ALEVİLİK OLMAZ”
Hacı Bektaşi Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Ulusoy Alevi yoluna ilişkin tavsiyelerini ise şöyle açıklıyor;
- Alevi doğulmaz Alevi olunur. Bunun için de ikrarı muhakkak öne çıkarmamız lazım. Yani dedelerin taliplerini yıllık görgüden geçirmeleri lazım. İkrarlarının alınması lazım. O zaman yolla yaklaşırız, yoksa yoldan uzaklaşırız. İkrardır, bizi bu yolla bağlayan, bizi bu düşünceye getiren. İkrarsız Aleviliğin olamayacağını toplumumuza aşılamamız lazım. Bu olmazsa olmazı Alevi Bektaşi Kızılbaş toplumunun, bu bizim oto kontrolümüzdür. Eğer birisi derse ki Alevi doğulur, o ikrarını inkar ediyordur demektir.
- Dilimizde o kadar fazla yabancı kelime var ki, Alevice olmayan. Cebimde bir aşure gülbengi var tamamen sunnice. Ama biz bir hazine üzerinde oturuyoruz. Bu hazine deyişler, duazlar, nefesler devriyeler içinde hepsi var. Küçük bir örnek daha vermek gerekirse, biliyorsunuz görgüde yedullah ayeti okunur. Yedullah ayetinin manası ne desek pek çoğumuz bilmeyiz. Yedullah ayetini doğru dürüst telaffuz da edemeyiz. Çünkü 6.yüzyıl Arapçasıdır. Bugün biliyorum diyenler de emin olun 6.Yüzyıl Arapçasını bilmiyordur. Şöyle dedik biz ona: Küçük bir örnek; talip duruyor dedenin önünde, dede artık pençeden ya da erkandan geçirecek. Dedenin sözü şu: ‘Secde haktır Ademe seyrangahı zaleme el ele el hakka dedik geldik bu deme. Hal erenler halidir, yol erenler yoludur. Gafil olmayın canlar, inen ustas elidir deyip hak Muhammed Ali deyip görgüden geçme işi. Burada el ele el hakka demek, yedullah ayetinin Alevicesidir. Deyişlerde söylenen şeklidir ve tam onikiden vuran bir manasıdır. Buna çok dikkat etmemiz lazım. İkrar ve lisana dikkat ettiğimizde zannederim doğru yolda oluruz.
Son olarak bu çalışmaları kutladığını söyleyen Veliyettin Ulusoy, “El ele vermek tabi ki çok önemli. Çalışmaları kutluyorum. Takip ediyorum, doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum. Yanınızda olduğumu, birlikten, beraberlikten yana olduğunu belirtmek isterim” diye konuştu.
Veliyettin Ulusoy
“OTUZ YILDIR BU MÜCADELEYİ VERİYORUZ”
Alevi Bektaşi Federasyonu İnanç Kurulundan Sorumlu Baba Mansur Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül de, İnanç kuruluna ilişkin konuşmasını yaparak şunları söyledi:
“ABF’ye bağlı bütün kurumlar, HBVAKF’den daha büyük Türkiye’de Alevi örgütlülüğü yok. Bu örgütlülük, Aleviler konusunda hak mücadelesi vermiş, eşit yurttaşlık konusunda Alevilerin asimilasyona uğramaması adına büyük mücadeleler vermiştir. İnançsal olarak yaptığımız ibadetlere bu kurumlar saygı göstermiştir. Alevilik konusunda dergahlar yıllarca mücadele vermiştir. Alevi kurumları da 30 yıldan beri bu mücadeleyi sürdürmüştür.
“OCAK VE DERGAH SİSTEMİ ÜZERİNDE YÜRÜMÜŞTÜR”
Bu iki sistem üzerinde yürümüştür. Bir dergah, bir de ocaklar üzerinde. Alevilik bugünlere kadar taşınmıştır. Ayrılmaz bir parçasıyız. Bütünlük içinde var olduğumuz müddetçe Alevilerinde istemleri bu doğrultudadır. Bizi yok etmeye çalışan Ebu Sufyan zihniyetli devlet, diyanet ve devşirme hocaları yetiştirerek bizlerin kurumlarına göndererek, bizlerin asimilasyonuna yol açmışlardır. Sadece Alevi kurumları asimilasyona karşı mücadele ile çare bulamazlar. Bundan dolayı bir inanç kurulması ve birlikte mücadele vermesi gerekiyor. Biz de bu aşkla hem dergah hem de ocak sistemi üzerinden bu geleceğimiz olan gençlere, çocuklara iyi bir miras bırakmak için pirler, ulular aşkına İmam Hüseyin, Hacı Bektaş Veli aşkına yola revan olduk.
“EBU SUFYAN ZİHNİYETİNE KARŞI BİRLİK OLMA ZAMANI”
ABF’ye bağlı HBVAKF, dergahlar ve ocaklar olmak üzere biz bir bütünüz. Hiç kimse bizi ayıramaz. Devşirme hocaları yetiştirip içimize gönderen, gri pasaportlarla Avrupa’ya insan yetiştirip gönderen zihniyete karşı birlik olma zamanı. Eğer biz birlik olursak, muhatap alınacak yerde bu kurum olur. Biz zorunlu din derslerinin kaldırılmasını savunurken diğer tarafta kendisini Alevi temsilcisi olarak sayan kurumlar ise kitaplara alınsın dediler. Ve başlıkları Alevilik, ve altını dolduran zihniyet ise Ebu Sufyan ve Emevi zihniyeti ile doldurmaya başladılar. Bizde ayrı gayrı olmaz. Eri erden canı candan ayırmak asla olamaz. Biz bir bütünlük içerisinde bu toplumu biraraya getirip kaynaştırıp Aleviliği özü ile yaşatmamız gerekir.
El ele el hakka düsturuyla örül kalsın yol kalmasın, yol herşeyden uludur düsturuyla yola çıkmışız. Asla bu ikrardan da vazgeçemeyiz. Dünya ikrar üzerine kurulmuştur. O düsturla yola çıktığımıza göre Postnişinimizin ve tüm ocakların himmeti ile bunu başarırız diyorum.”
Hüseyin Güzelgül
“GELECEK NESİLLERE YOL ERKANI YAŞATMAK”
Alevi Bektaşi Federasyonu İnanç Kurulundan sorumlu Nurettin Aksoy ise şunları belirtti;
“Yaptığımız hizmetin sadece özüne dönmek olduğunu, geçmişte nasıl ocaklar birbirleriyle dayanışma içindeyse, eksiklerimizi yerine getirerek tamamlayacağız. El ele el hakka düsturuyla birbirimizden haberdar olarak ya da bize ulaşamayan merkezlerimizle, oluşan asimilasyonun önüne geçmek, birlikte olmak ve varlığımızdan haberdar olmak, yol erkanı hep birlikte yol sürmek. Gelecek nesillere yol erkanını yaşatmak. Bunun için gerekli olan şeyleri eksikleri yerine getirmek istiyorum.”
Nurettin Aksoy
“BU KURUL BİR BİRLİKTELİK DEĞİL”
Garip Dede Dergahı Başkanı Celal Fırat ise Türkiye’de son süreçte yaşananlara değinerek şöyle konuştu;
“Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Burada asıl olan samimiyet, ikrar, gelenek ve göreneklerimize sımsıkı sarılmak. Türkiye’de diğer halkların sıkıntı yaşadığı gibi Aleviler de bunlardan payını alıyor. Bu süreçte Alevi örgütleri ciddi eleştiri de alıyorlar. Farklı alanlarda, halkı umutlandıracak birşeyler yapmadığımız için ciddi şekilde eleştiriler aldık.
Bu birliktelik kuru bir birliktelik değil. Elele verirsek Türkiye’de yaşayan Alevilerin, bütün halkların umudu oluruz diye düşünüyorum. Aleviler geleneklerinden, göreneklerinden ciddi bir şekilde soyutlanmış. Her gün daha da yozlaşıyoruz, inancımızın içinde olmayan rütüellerle bize bir gömlek giydirmeye gayret ediyorlar.
Bu zalimlerin karşısında durmak lazım. Ulularımızın bize gösterdiği yola ışık tutarak geleceği şekillendireceğimize inanıyorum. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ekseninde bakarsak gerçekten yarın bu masalarda oturamayacak hale geliriz.
Alevi Kurumlarında da PSAKD, AKD, HBVAKV gibi kurumlarımızın içinde ciddi değişim yapmalıyız” dedi.
Celal Fırat
“ALEVİ HAREKETİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI”
Alevi Bektaşi Federasyonun düzenlemiş olduğu toplantıda Alevi Kurum Yöneticileride İnanç Kuruluna ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
İlk konuşmayı Pir Sutan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan Yaptı. Kaplan İnanç boyutunun eksik olduğuna dikkat çekerek şunları belirtti;
“Genel başkanlık görevini aldıktan sonra şubeleri gezdiğimizde özellikle bizim mücadele anlamında siyaset anlamında örgütlerimizde sadece inanç anlamında bir eksiklik olduğunu gördüm. Bunun için tüzükte olmasına rağmen bir inanç kurulunun kurulması gerektiğinden yola çıktık. Ve bunu ABF’nin bünyesinde hayata geçirirsek diğer örgütlerle bir bütünlük arz eder diye düşündük. Pirlerimiz bu taşın altına elini koydular. Gerçekten Alevi hareketinde bir dönüm noktası inanç kurulumuz.
“İNANÇ KURULUNA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Diğer Alevi kurumlarını ziyaret ettiğimizde bir beklenti içerisindeler. Nedir bu beklenti: Dedelerimizin eğitimi, kurumlarımızda Cem erkanı yürüten dedelerimizin aynı dili konuşması gerekir. Yine cenaze erkanı yürütmesi konusunda, Alevi kurumları ve Alevi toplumu büyük sıkıntı içerisinde. Bunlarında yine bir dile, bir müfredata oturması gerekir. Onun için inanç kuruluna büyük görevler düşmektedir. Kurumlarım tüm desteğini almış durumdalar. Biz genel başkanlar ve kurumlar olarak bunların altyapılarını hazırlayacağız.
Biz burayı bir okul gibi çalıştırmamız gerekir. Yine Serçeşme Vakfımızı da yanımıza alarak orayı da bir okul gibi yaparak Alevi hareketine sahada yetişmiş bilinçli inanç insanlarına ihtiyacımız var.”
Gani Kaplan
“İNAN. KURULU ELZEM BİR İHTİYAÇTI”
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Tuncer Baş, üzerimize düşen neyse yapmaya hazır olduğunu söyleyerek şöyle dedi;
“Kadimden bugüne gelen bu yolda bize öncülük eden, elimizden tutan yol yürüten, efendilerimizin, pirlerimizin, dedelerimizin bugün yine yol aşkına yürüttükleri bir post hizmetidir. Bu yolun türabı olarak biz üzerimize ne düşerse yapaya hazırız. El ele el hakka düsturuyla bugün elzem olan bir ihtiyacı dedelerimiz, inanç önderlerimiz bize sunmaya yolu yürütmeye başladılar” dedi.
“TÜRKİYE’DE YENİ BİR SİSTEM OLUŞTURACAĞIZ”
Son olarak Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Doğan Demir de şunları kaydetti;
“İnanç kurulu elzem bir şekilde oluşması gereken çalışma. Burada başta ben olmak üzere bütün Alevi kurumlarının eksiğiydi inanç kurulu. ABF’nin başlatmış olduğu önemli bir çalışma. Dört beş aydır süregelen bir çalışma var. Bütün örgütlerimizle başta AKD, PSAKD, HBVAKV olmak üzere federasyonumuzun başlatmış olduğu bu çalışmayı hepimiz destekliyoruz. Bu gecikmiş bir çalışma ama iyi gidiyor. 3-4 Martta yapacağımız finalle bütün inanç kurullarımızı oluşturacağız. Türkiye’de yeni bir sistem oturtacağız çünkü en büyük eksikliğimiz devletin bütün asimilasyonuna karşı Alevilerin bütün direncine rağmen inançsal anlamda örgütlenemediğini gördük. Biz her ne kadar kurumsal olarak örgütlensekte inanç bizim eksik tarafımız burada onu tamamlamaya çalışacağız. Umarım önümüzdeki zamanlarda daha iyi şeyler olacak. Biz bütünlük içerisinde önce Alevi toplumu daha sonra bu ülkede yaşayan herkesi kucaklayacak bir yapı oluşturup İnanç önderlerimiz, pirlerimiz ve dedelerimiz sayesinde bu toplumsal uzlaşıyı da bu sayede sağlamış oluruz.”
FİNAL 3-4 MART’TA İSTANBUL’DA
Alev Bektaşi Federasyonu’nun 3-4 Mart’ta İstanbul’da yapacağı Büyük Pirler Meclisi toplantısına Hacı Bektaşi Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Ulusoy da katılarak destek vereceğini söyledi. Toplantı lokma duasıyla son buldu.
Semra Acar/ İsmet Sefer
Haberin Videosu
Yoruma kapalı.