PİRHA- İstanbul İkitelli’de Halkevi, HDP, BDSP, Devrimci Parti, Devrimci Duruş, Devrimci Yolda Özgürlük, Emek Partisi üyeleri tarafından Gezi Direnişi’nin 7’nci yılı nedeniyle yapılan açıklamada, “Herkesi baskıya ve zorbalıklara karşı Gezi Direnişi ruhuyla mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” denildi.
Gezi Direnişi’nin 7’nci yılı nedeniyle İkitelli’de basın açıklaması yapıldı.
İkitelli Halkevi, HDP, BDSP, Devrimci Parti, Devrimci Duruş, Devrimci Yolda Özgürlük, Emek Partisi üyelerinin katıldığı basın açıklamasında, “AKP iktidarının uyguladığı baskı ve yasaklara, Gezi Parkı’na yönelik talan saldırısına karşı patlak veren Gezi Direnişi’nin 7’nci yılındayız. 2013 yılında Gezi Parkı’nda başlayan toplumsal öfke tüm Türkiye’ye yayıldı. Milyonlar omuz omuza vererek, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” dediler” denildi.
Açıklamada, Taksim’de başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan direnişe ilerici ve devrimci güçler, işçiler, emekçiler, gençler ve kadınların katıldığı belirtilerek, orantısız polis şiddetine karşı kararlılıkla direniş sergilendiği kaydedildi.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“AKP hükümetinin kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullanmalarının sonucunda onlarca arkadaşımız gözlerini kaybetti. Binlercesi yaralandı. Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtas, Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım polisler tarafından katledildi. Failleri cezasız bırakıldı.
Gezi Direnişi AKP hükümetinin korkusu oldu. Direnişin izlerini silmek için mahkemeler açıp, gözaltı, tutuklama terörünü devreye soktular. Ama bir kez daha gördük ki Gezi Direnişi yargılanamaz! Günlerce süren direniş mahkeme duvarlarına sığmaz.
AKP iktidarı herkesin susmasını, herkesin biat etmesini, herkesin el pençe divan durmasını ve yapılan adaletsizliklere, hukuksuzluklara sessiz kalmasını istiyor. Ama bizler Gezi direnişçileriyiz. Biat etmeyeceğiz, susmayacağız, el pençe divan durmayacağız, adaletsizliğe ve hukuksuzluklara karşı sessiz kalmayacağız.
“SALGININ VE EKONOMİK KRİZİN BEDELİNİ BİZLER ÖDEMEYECEĞİZ”
Ekonomik ve siyasal kriz gün geçtikçe derinleşmeye devam ediyor. İşçi ve emekçiler açlığa, sefalete, yoksulluğa terk edilmiş durumda. AKP iktidarı ve sermayedarlar lüks yaşamlarından ödün vermezken, işçi ve emekçilerin yaşamlarından çalmaya devam ediyorlar. “Evde kal” çağrıları yapıldı. Ama işçiler, emekçiler çalışmaya devam ettirildi. AKP iktidarı patronların karlarından zarar etmemeleri için elinden gelen her şeyi yaparken, işçileri ölüme terk ediyor. Sokağa çıkma yasaklarında dahi işçi ve emekçiler özel izinlerle çalıştırılıyorlar.
AKP, salgını fırsata çevirerek esnek ve güvencesiz çalışmayı hayata geçirdi. Ücretsiz izin yasallaştı. İşçi ve emekçiler salgın sürecinde düşük ücretlere mahkûm edildi. Salgından kaynaklı yüzlerce işçi hayatını kaybetti. O da yetmiyormuş gibi patronların isteği üzerine devlet tarafından koronavirüs meslek hastalığı olmaktan çıkartıldı. Salgın bahanesiyle çıkartılan af yasasıyla mafya liderleri, katiller, tecavüzcüler serbest bırakılırken, devrimci tutsaklar, tutuklu gazeteciler kapsam dışında bırakıldı. Barolar, meslek odaları hedef tahtasına çakıldı. Muhalif basına yönelik saldırılar arttı.
FAŞİZME KARŞI GEZİ DİRENİŞİ RUHUYLA MÜCADELEYE”
AKP iktidarı kendisine karşı en ufak bir sese dahi tahammül edemiyor. Polis şiddeti her geçen gün daha da artıyor. Her türlü muhalefetin sesi gözaltı ve tutuklamalarla kesilmeye çalışılıyor. HDP’li belediyelere kayyum atanıyor. Seçilmiş belediye başkanları tutuklanıyor. AKP’yi eleştiren gazeteci, aydınlar tutuklanıyor. Faşist provokatörler devrimcilerin mezarlarına, Gazi Cemevi’ne saldırıyor. Hrant Dink Vakfı’na tehdit mektubu atılıyor. İlerici ve devrimcilere dönük baskılar ve saldırılar artıyor.
Faşist baskı ve saldırılar sadece bulunduğumuz topraklar üzerinde işlemiyor. Farklı coğrafyalarda, farklı ülkelerde de gerici iktidarlar halklarının ve emekçilerinin üzerlerindeki faşist baskı ve saldırganlığı artıyor. Salgın günlerinde polis şiddeti hız kazanıyor. Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri’nde bir siyahi emekçi polis tarafından boğularak katledildi. Aynı şekilde Hindistan’da polisler sopalarla bir kişiyi döverek katletti. Türkiye’de de pek çok yerden polis şiddeti görüntüleri yansıyor.
Bizler, faşizme, ırkçılığa geçit vermeyeceğiz. Hep bir ağızdan “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!” demeye devam edeceğiz. Herkesi içerisinden geçtiğimiz kriz ve salgın günlerinde artan baskıya ve zorbalıklara karşı Gezi Direnişi ruhuyla mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Gezi Direnişi bizlere izlememiz gereken yolu gösteriyor.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.