PİRHA – İnsan Hakları Derneği, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukuk devleti olamadığı için her zaman yazılı hukukla, uygulama arasında büyük farklar söz konusu” ifadelerine yer verdi.
1993 yılında, Birleşmiş Milletlerin almış olduğu kararla, 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul edildi. İnsan Hakları Derneği günün anlamına ilişkin açıklama yaparak “İfade özgürlüğü istiyoruz” vurgusu yaptı.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, BİR SORUN OLARAK VARLIĞINI KORUYOR”
İHD tarafından yazılı yapılan açıklamada, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün, 2003 yılında yaptığı araştırmaya işaret edilerek Türkiye Cumhuriyeti devletinin, gazetecilere yönelik saldırılar konusunda, dünyada üçüncü sırada yer aldığı bilgisi paylaşıldı.
Açıklamanın devamında, özellikle muhalif gazetecilerin, her zaman baskı altında oldukları belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Birçok gazeteci katledildi ve bugüne kadar failleri yakalanmadı ve açıklanmadı. 2022 yılı da muhalif gazeteciler ve özellikle Kürt gazeteciler açısından, son derece baskı dolu bir yıl oldu. 2022 yılının Haziran ayında, Diyarbakır merkezli Mezopotamya Ajansı’na yönelik operasyonda, 18 gazeteci gözaltına alındı, 15 gazeteci tutuklandı. Gazeteciler, 10 ay boyuncu hiçbir iddianame hazırlanmadan cezaevinde tutuldu. 10 ay sonra iddianame yazıldı.
Yine 25 Nisan 2023’de, Diyarbakır merkezli 21 ilde düzenlenen operasyonda, Mezopotamya Ajansı’ndan 4 gazeteci tutuklandı. Beritan Canözer, Abdurrahman Gök, Mehmet Şah Oruç ve Remzi Akkaya tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasına yönelik bir protesto açıklaması yapmak üzere Kadıköy’de toplanan gazetecilere polis saldırısı gerçekleşti. Bu polis saldırısında Pınar Gayip, Zeynep Kuray, Eylem Nazlı Er, Esra Soybir, Serpil Ünal ve Yadigar Aygün kötü muamele ve işkence gördüler ve gözaltına alındılar. 14 saat ters kelepçeli olarak gözaltında tutuldular.
Evet bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü, bugün de Mezopotamya Ajansı’ndan gazeteci Sedat Yılmaz, Dicle ve Fırat Gazeteciler Birliği’nden Dicle Müftüoğlu tutuklandılar. Tam da Basın Özgürlüğü Günü’nde iki gazeteci Kürt ve muhalif oldukları için tutuklandılar.
“YASAKLARIN KALDIRILMASI GEREKİYOR”
Yaşadığımız coğrafyada, ifade özgürlüğü, bir sorun olarak varlığını koruyor. Ancak ifade özgürlüğü açısından özellikle son 5 yıldır hiç yaşamadığımız kadar zorlu bir süreç yaşamaktayız. Oysa Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasası, iç hukuku ve özellikle altına imza attığı uluslararası sözleşmeler, ifade özgürlüğü konusunda önemli düzenlemelere sahip. Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukuk devleti olamadığı için her zaman yazılı hukukla, uygulama arasında büyük farklar söz konusu. Bu nedenle ifade özgürlüğü konusunda çok büyük sorunlar yaşamaktayız.
Coğrafyamızda yaşadığımız sorunların, temel meselelerin, çözülmesi için, her şeyden önce ifade özgürlüğünün sağlanması, konuşmanın önündeki yasakların kaldırılması, gerekiyor. Bu nedenle bizler insan hakları savunucuları olarak Birleşmiş Milletler Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, bir kez daha ifade özgürlüğü konusundaki çağrılarımızı, tekrarlıyoruz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.