Alevi Haber Ajansi

İHD: Tecrit bir işkence biçimidir, tecrite son verin-VİDEO

PİRHA – İHD Ankara Şube, cezaevlerinde yaşanan ölümler ve açlık grevleri ile ilgili yaptığı açıklamada, “Ölümleri durdurun, yaşama ses verin” dedi. Açıklamada ayrıca tecridin bir tür işkence biçimi olduğu ifade edilerek, “Yaşanacak ölümlerden, taleplere olumlu yanıt vermeyen hükümet yetkilileri doğrudan sorumlu olacaklardır” denildi.

İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi ve cezaevlerinde yaşanan ölümlere dikkat çekti.

Basın açıklamasını okuyan Avukat Saliha Şahin, Güven’in açlık grevinde 134 günü geride bıraktığını belirterek, “Uzunca bir süredir açlık grevinde olan mahpuslarda artık çeşitli sağlık sorunları başlamıştır” dedi.

 “UYGULANAN MUAMELE İNSANLIĞIN UTANCIDIR”

Avukat Şahin, binlerce mahpusun süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olmasına rağmen iktidar ve muhalif kurum ve kuruluşların gerekli duyarlılığı göstermediğini de ifade etti. Şahin, Abdullah Öcalan üzerinde 2011 yılından bu yana ağır tecrit koşullarının uygulandığını belirterek şöyle devam etti:

“Bu tecrit koşulları; Anayasal hak ve normlar, uluslararası sözleşmeler yok sayılarak devam ettirilmektedir. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için 8 Kasım 2018 tarihinde Leyla Güven’in başlattığı açlık grevleri diğer cezaevlerindeki mahpusların katılımlarıyla yaygınlaşmıştır. 1 Mart 2019 öncesinde 344 kişi süresiz dönüşümsüz açlık grevinde iken 1 Mart itibari ile binlerce mahpusun açlık grevinde olduğu ifade edilmektedir.

Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Zülküf Gezen adlı mahpusun 16 Mart gecesi tecridi protesto amacıyla yaşamına son verdiğini üzüntüyle öğrendik. Hastaneye cenazesi kaldırılan Zülküf Gezen’in naaşı ailesine teslim edilmeyerek polis eşliğinde Diyarbakır’a getirilmiş ve gece yarısı ailesi aranarak, sınırlı sayıda aile bireylerinin refakati ile apar topar yine polis eşliğinde defnedilmiştir. Cenazeye katılım ve ertesi günü mezarlığı ziyaret, yine şiddet uygulanarak engellenmiştir. Zülküf Gezen’in yaşamını yitirmesi bir yana cenazesinde dahi uygulanan gayri insani muamele insanlığın utancıdır.”

“TECRİT BİR İŞKENCE BİÇİMİDİR”

Şahin, ölümlerin önüne geçilebilmesi için tecridin kaldırılması gerektiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Tecrit uygulaması, kabul edilebilen bir uygulama olmadığı gibi bir işkence biçimidir. Açlık grevleri ile ilgili olarak uluslararası kamuoyunda oluşan hassasiyetin de ne yazık ki ana akım medya tarafından görülmesi de engellenmektedir. Hükümet, acil olarak ayrıştırıcı söylemleri bir kenara bırakarak uzun zamandır devam eden açlık grevleri için insani bir politika üretmeli, akıl ve vicdan çerçevesinde tecride son vererek mahpusların haklı taleplerine kulak vermelidir. Biz insan hakları savunucuları olarak hapishanelerde devam eden açlık grevlerini kaygıyla takip etmekteyiz ve konunun çözümü için yapılan başvuruların, taleplerin karşılanmadığını da tanıklık ediyoruz. Zülküf Gezen’in ölümü de dahil olmak üzere cezaevlerinde bundan sonra yaşanacak olan ölümlerden, taleplere olumlu yanıt vermeyen hükümet yetkilileri doğrudan sorumlu olacaklardır. Hapishanelerde daha fazla ölümlerin önüne geçmek, iktidarın çözüm üretme politikasına bağlıdır ve bu konuda bir an önce karar almalıdır. Yaşam hakkının tarafıyız ve bu hakkın önündeki engellerin kaldırılması için çağrımızı yaparak ‘Tecride son verin!’ diyoruz.

PİRHA / ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak