PİRHA- İHD Mersin Şubesi, 10 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında mahpuslara kart göndererek basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada dünyanın dört bir yanındaki çatışmalı ortamın büyük bir insan hakları ihlaline yol açtığına vurgu yapılarak, “Ortadoğu’da ki son gelişmeleri ve dalga dalga yayılan savaş tehdidini düşünürsek barış ve çözüm ısrarımız daha da güçlenmektedir. O nedenle, çatışmaların hemen şimdi durmasını istiyoruz” denildi.
10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75’inci yılı nedeniyle 17 Aralık’a kadar insan hakları temalı etkinlikler düzenliyor. Mersin’de de İnsan Hakları Derneği, şube binasında bir araya gelerek mahpuslara kart yazdı.
Kartlar gönderildikten sonra Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması yapıldı. Açıklamada savaşlarda yaşanan hak ihlallerine, kayyım politikalarına, yoksulluğa, hapishanelerdeki tecrit koşullarına, kadına yönelik şiddete ve Kürt sorununa değinildi.
“SAVAŞLAR BÜYÜK BİR İNSANLIK KRİZİ YARATTI”
Basın metnini okuyan İHD Mersin Şube Sekreteri Bekir Sıtkı Keçeci, dünyanın birçok yerindeki savaşların, büyük bir insani krize yol açtığını vurguladı.
Devletlerin şiddetin her türünü sistematikleştirip yaygınlaştırdığını kaydeden Keçeci, bu kriz halinin Türkiye’de de tüm yoğunluğu ile yaşandığına dikkat çekti. Keçeci, “Ülke 2016 yılından bu yana bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu süreç, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin terkedilmesine yol açmıştır. Siyasal iktidarın ekonomiden toplum sağlığına ülkenin her meselesini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikaları sonucunda 2024 yılında da yoğun yaşam hakkı ihlalleri yaşanmıştır” dedi.
KÜRT SORUNU VURGUSU
İHD Mersin Şube Yöneticisi Şükran Aktaş, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden birinin Kürt sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Sorunun barışçıl, demokratik ve adil çözümüne yönelik esas olarak iktidar tarafından içtenlikli, bütünlüklü adımların atılmaması, başta yaşam hakkı olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. Hak savunucuları olarak bizler, Kürt sorununun her zaman demokratik, barışçıl ve adil çözümünü savunduk. Bugün Ortadoğu’da ki son gelişmeleri ve dalga dalga yayılan savaş tehdidini düşünürsek barış ve çözüm ısrarımız daha da güçlenmektedir. O nedenle, çatışmaların hemen şimdi durmasını istiyoruz” diye konuştu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN SONRA ŞİDDET ARTTI”
İstanbul Sözleşmesi’ne de değinen Aktaş, “2024 yılında yüzlerce kadının erkekler tarafından öldürülmesi; LGBTİ+’ların ayrımcı, fobik ve nefret içerikli saldırılara maruz kalması, yüzlerce kadın ve LGBTİ+’nın işkence ve diğer kötü muamele ile gözaltına alınması; yetkililerin bizzat desteği ile LGBTİ+ karşıtı nefret mitinglerinin yapılması ve her bakımdan derinleşen ayrımcılık ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ne denli olumsuz etkiler yarattığını görmüş olduk” sözlerini kullandı.
İKTİDARA ÇAĞRI
Basın açıklamasının ardından insan hakları savunucuları PTT’ye giderek kartları tutuklu ve hükümlülere yolladı. Burada kısa bir konuşma yapan İHD Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci, hapishanelerde çok ciddi hak ihlallerinin yaşandığını söyleyerek, şunları dile getirdi:
“İşkenceler, tecrit ve izolasyon, sağlık ve yaşam haklarına dönük dolaylı veya doğrudan saldırılar yaşanıyor. Tüm bunlar mevcut iktidarın insan hakları endeksini bize bir şekilde gösteriyor. Bizler iktidarı, başta Kürt sorununda kronik hale gelen tecrit politikasından ve diğer hak ihlallerinden vazgeçmeye çağırıyoruz.”
PİRHA/ MERSİN
Yoruma kapalı.