PİRHA- Gazeteci ve ekoloji aktivisti Hakan Tosun’un silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin İHD Mersin Şubesi basın açıklaması yaptı. Açıklamada, soruşturmanın şeffaf yürütülmediği belirtilerek Tosun’un gazeteciliği nedeniyle hedef alınmış olabileceği ve soruşturmanın derinleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Gazeteci ve ekoloji aktivisti Hakan Tosun’un silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin İHD Mersin Şubesi basın açıklaması yaptı. Açıklamada, soruşturmanın şeffaf yürütülmediği belirtilerek Tosun’un gazeteciliği nedeniyle hedef alınmış olabileceği ve soruşturmanın derinleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Gazeteci ve doğa savunucusu Hakan Tosun, 10 Ekim’de İstanbul Esenyurt’ta uğradığı silahlı saldırının ardından kaldırıldığı Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde 13 Ekim’de hayatını kaybetti. Tosun’un ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmanın etkin şekilde sürdürülmediğini belirten İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, Özgür Çocuk Parkı’nda bir basın açıklaması düzenledi.
“Hakan Tosun’a ne oldu?” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya çok sayıda sivil toplum örgütü, ekoloji aktivistleri ve gazeteciler katıldı. Basın metnini İHD Mersin Şube Sekreteri Fatoş Sarıkaya okudu. Açıklamadan önce hastaneye kaldırılan gazeteci Hüseyin Aykol’un durumuna ilişkin de konuşan Sarıkaya, “Ömrünün 50 yılını gazeteciliğe adayan Hüseyin Aykol, sadece bir gazeteci değil; bu ülkede kalemiyle direnen, her koşulda hakikati yazmaktan vazgeçmeyen kuşakların vicdanıdır. Kendisinden gelecek iyi haberleri büyük bir umutla bekliyoruz. Kendisine geçmiş olsun diliyor, sesin kalemin yüreğin bizimle diyoruz” dedi.
ÇELİŞİKLERE DİKKAT ÇEKİLDİ
Hakan Tosun’un yaşamını yitirmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada ciddi hak ihlallerine ve eksikliklere dikkat çeken Fatoş Sarıkaya, “Saldırının üzerinden günler geçmesine rağmen ne ailesine ne avukatlarına ne dosyaya tam erişim hakkı tanındı. Olay anına dair kamera görüntülerinin tamamı paylaşılmıyor. Buna karşın bazı basın organlarına kesilerek servis edilen görüntüler, soruşturmanın şeffaf yürütülmediğine işaret ediyor. Bu durum, kamuoyunda soruşturmanın maddi gerçeği ortaya çıkarma amacı taşımadığı yönünde ciddi bir algı yaratıyor” diye konuştu.
Sarıkaya, Tosun’un saldırıya uğradığı saat ile hastaneye ulaştırıldığı zaman arasındaki farkın halen açıklanmadığını, olay yerinde bulunan çanta, telefon ve diğer kişisel eşyaların akıbetinin bilinmediğini vurgulayarak, “Tanık ifadeleri ile görüntüler örtüşmüyor. İfadelerdeki içerikler neredeyse aynı. Bazı şüphelilerin ifadeye yalnızca telefonla çağrıldığı iddiaları var. Bu tablo, soruşturmanın etkinliğine dair kuşkularımızı derinleştiriyor. Ayrıca Tosun’un kişisel eşyaları hala kayıp. Bu eşyalar saldırının niteliği hakkında önemli bilgiler barındırıyor olabilir” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİN YAŞAM HAKKINI KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR”
Sarıkaya açıklamasının sonunda, Hakan Tosun’un yaşam hakkının korunması konusunda devletin yükümlülüğünü hatırlattı ve tüm sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti:
“Yaşam hakkı, Anayasa’nın 17. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesiyle güvence altındadır. Devletin yaşam hakkını koruma ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğü vardır. Bizler, Tosun’un neden hedef alındığını, saldırının arkasında kimlerin olduğunu bilmek istiyoruz. Soruşturma tüm yönleriyle derinleştirilmeli, gerçek failler ve saldırının nedeni ortaya çıkarılmalıdır.”
İHD, kamuoyunu süreci yakından takip etmeye ve adalet talebine sahip çıkmaya çağırdı.
PİRHA/ MERSİN
Yoruma kapalı.