PİRHA-Kürtçe kelimelerin Türkçe’de hakaret amacıyla kullanılmasına tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon basın açıklaması yaptı. Av. Eren Keskin, yaşananları “Irkçılığın sıradanlaşması” olarak yorumlarken, komisyon üyesi Gülistan Yarkın da, “‘kıro’, ‘keko’, ‘lavuk’ ve Kürtçe bir isim olan Barzani’den türetilen ‘barzo’ kelimelerinin hakarete dönüştürülmesi ırkçılıktır ve Kürtleri ve Kürtçeyi aşağılamaktadır” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, İnsan Hakları Haftası kapsamında “Kürtler ve Kürtçe aşağılanamaz. Her dil değerlidir” başlığıyla bir açıklama yaptı. İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen açıklamaya İHD Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin ile komisyon üyeleri Meral Çıldır ve Gülistan Yarkın katıldı. Kürtçe kelimelerin Türkçe’de hakaret olarak kullanılmasına tepki gösteren Keskin, “Aslında bu ırkçılığın sıradanlaşmasıdır” dedi.
“TÜRK ÜSTÜNLÜĞÜ TÜRKÇE’DE SÜREKLİ YENİDEN ÜRETİLİYOR”
Komisyon adına basın açıklamasını ise Gülistan Yarkın okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’de ırkçılık, Türk üstünlüğünün ve Türk iktidar yapısının kurumsal, gündelik, ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda inşa edilmesiyle hayata geçiriliyor. Türk üstünlüğü, Türk kültüründe ve Türkçede sürekli olarak yeniden üretiliyor. Türkçe, üstün ve medeni bir dil, Türklük ise üstün ve medeni bir etnisite ve ulus olarak kurulurken, Türk olmayanların medeni olabilmeleri için kendilerini Türk olarak inşa etmeleri, Türkçe konuşmaları, kendi kimliklerini küçümsemeleri veya yok saymaları bekleniyor. Türk olmayan etnik gruplar farklı yollarla aşağılanıyor.
Yüzlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan Kürtler, Türk iktidar yapısının aşağılayıcı ve ırkçı uygulamalarına en çok maruz kalan etnik gruplar arasındadır. 90’lı yıllarla beraber Türk şehirlerine yönelik yoğun Kürt göçünün ardından Kürt göçmenler gündelik yaşamda birçok ırkçı pratik ve hakaretle karşılaştılar. “Kirli Kürtler”, “yobaz Kürtler”, “teröristler”, “En iyi Kürt ölü Kürttür”, “Geldiğiniz yere geri dönün!”, “kıro”, “keko”, “barzo” ve “lavuk” ırkçı hakaretlerden bazılarıdır. Bu hakaretler arasında kaba saba, görgüsüz, nerede nasıl davranacağını bilmeyen ilkel erkek anlamında kullanılan “kıro”, “keko” ve “lavuk” kelimeleri ile Molla Mustafa ve Mesut Barzani’nin soyadından türetilen “barzo” kelimesi, Türk kültürünün bütün alanlarında hakaret kelimeleri olarak yaygın biçimde kullanılıyor. Bu kelimelerin hakaret kelimeleri haline getirilmesi Türk üstünlükçü ırkçı rejimi yeniden üretiyor ve güçlendiriyor.
“YALNIZ KÜRT KÜLTÜRÜ DEĞİL KÜRTÇE DE AŞAĞILANIYOR”
Türkçede ırkçı bir hakarete dönüştürülen “kıro” kelimesi Kürtçe “kuro” kelimesinden türetilmiştir. “Kur” Kürtçede erkek çocuk anlamına gelir ve erkek çocuklara “Kuro!” denilerek seslenilir. Aynı şekilde “Kek” kelimesi Kürtçe bir kelimedir ve yaşça büyük olan erkek kardeş, abi (ağabey) anlamına gelir. Yaşça büyük olan erkek kardeşe Kürtçede “Keko!” denilerek seslenilir. Türkçede bir diğer hakaret sözü olan “lavuk” Kürtçe “lawik” (i Kürtçede ı olarak okunur) kelimesinden türetilmiştir. “Lawik” da Kürtçe’de tıpkı kur ve kek gibi erkek çocuk anlamında kullanılır. Sesleniş biçimi “Lawiko!”dur (Türkçe okunuşu: lavıko). Kürtçe gündelik yaşamda “Kuro!”, “Keko!” ve “Lawiko!” erkek çocuk ve erkek kardeşler için kullanılan değerli hitap kelimeleridir.
Kürtler ve özellikle Kürtçeyi gündelik yaşamlarında konuşan Kürtler, Türkçeleştirilmiş bu Kürtçe kelimelerin hakaret kelimesi olarak kullanılmasına tanık olduklarında son derece inciniyorlar. Hakaret amaçlı kullanılan bu kelimelerle sadece Kürt erkek imgesi ve Kürt kültürü aşağılanmıyor aynı zamanda Kürtçe de aşağılanıyor. Bizler ırkçılık karşıtları ve insan hakları savunucuları olarak “kıro”, “keko”, “lavuk” ve Kürtçe bir isim olan Barzani’den türetilen “barzo” kelimesinin Türk dilinde ve Türk kültüründe anti-Kürt hakaret kelimelerine dönüştürülmesinin ciddiye alınması gereken ırkçı pratikler olduğunu düşünüyoruz. Bu kelimelerin hakarete dönüştürülmesi ırkçılıktır ve Kürtleri ve Kürtçeyi aşağılamaktadır.
10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası’nda gündelik hayatın bütün alanlarında kendini üreten ırkçı ideoloji ve pratiklere son verilmesini istediğimizi bir kez daha yineliyoruz. Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak bütün ırkçılık karşıtlarını Kürt ve Kürtçe karşıtı bu kelimeleri gündelik alanda ırkçı kelimeler olarak deşifre etmeye, bu konuda farkındalık yaratmaya ve bu kelimelerin hakaret olarak kullanılarak Kürtlerin bu kelimelerle incitilmesine son verilmesi için mücadele etmeye çağırıyoruz.”
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.