PİRHA-İnsan hakları savunucuları, 10-17 Aralık İnsan Hakları haftası kapsamında Dersim’de basın açıklaması yaptı. İHD Dersim Şube Eşbaşkanı Gönül Sonbahar, “Ülkede siyasi iktidar salgının olağanüstü niteliği ile OHAL’i birbiriyle ilişkilendirerek erkini daha da merkezileştirip toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü arttırmıştır” dedi.
Dersim’de İnsan hakları savunucularının, sanat sokağından özgürlük anıtına yürümek istemesi polisler tarafından engellenmeye çalışıldı, hak savunucularının taşıdığı pankartın açılması yasaklandı.
Hak savunucuları, 10-17 Aralık İnsan Hakları haftası sebebiyle Dersim’de özgürlük anıtında basın açıklaması yaptı. “İnsan haklarıyla insandır” sloganının atıldığı eylemde konuşan İHD Dersim Şube Eşbaşkanı Gönül Sonbahar, günümüzde Covid-19 pandemisinin yol açtığı siyasal, sosyal, ekonomik, etik vb. boyutları olan küresel krizin etkilerinin hala devam ettiğini belirtti.
“2021 YILINDA YÜKSEK SAYILARDA YAŞAM HAKKI İHLALİ YAŞANMIŞTIR”
Bu koşullarda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesinin verilmesini savunmaya devam ettiklerini söyleyen Sonbahar, “Ülkede ise siyasi iktidar salgının olağanüstü niteliği ile OHAL’i birbiriyle ilişkilendirerek erkini daha da merkezileştirip toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü arttırmıştır. Başta bilgi edinme hakkı, yaşam hakkı, sağlığa erişim hakkı, çalışma hakkı, ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerin sistematik olarak ihlal edilmesi olmaktadır. Siyasal iktidarın ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikaları sonucunda 2021 yılında ülkede yüksek sayılarda yaşam hakkı ihlalleri yaşanmıştır” diye belirtti.
“TÜRKİYE’NİN İNSAN HAKLARI SORUNU BÜYÜYOR”
Sonbahar, Kürt sorununun Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden bir olarak varlığını koruduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
“Sorunun barışçıl, demokratik ve adil çözümüne yönelik esas olarak iktidar tarafından içtenlikli, bütünlüklü adımların atılmaması, yanı sıra Ortadoğu’daki gelişmelerin de etkisi ile 7 Haziran 2015 genel seçimlerinin hemen ardından başlayan silahlı çatışma ortamı halen sürmekte ve başta yaşam hakkı olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. Özellikle son genel seçimlerde 6.5 milyon yurttaşın oyunu almış olan HDP’nin kapatılması girişimi toplumsal barışa ve bir arada yaşama iradesine büyük zararlar verecek olması bakımından son derece kaygı verici bir gelişmedir” dedi.
“HAPİSHANELER İKTİDARIN BASKI ARACI HALİNE GELMİŞTİR”
Hapishanelerin, bugün Türkiye’de siyasal iktidarın hukuku bir baskı ve sindirme aracı olarak kullandığını vurgulayan Sonbahar, “Yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hakkına erişime kadar ağır ve ciddi ihlallerinin yaşandığı yerlerdir. Covid-19 salgını açısından en riskli yerlerin başında hapishaneler gelmektedir. Salgın gerekçe gösterilerek mahpusların zaten kısıtlanmış olan hakları daha da kısıtlanarak yeni bir “normal” yaratılmıştır. 2021, bir önceki yıl gibi toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü açısından kısıtlama ve ihlallerin kural, özgürlüklerin kullanımının ise istisna olduğu bir yıl olmuştur. Yıl içinde her toplumsal kesimden kişi ve grup toplanma ve gösteri yapma özgürlüklerini mülki amirlerin yasakları ve/veya kolluk güçlerinin fiili müdahaleleri sonucunda kullanamamışlardır. Cumartesi Annelerinin, Galatasaray Meydanı’nda oturmalarının yasaklanması devam etmiştir. Van’da valilikçe art arda alınan eylem ve etkinlik yasaklarının 5 yıldır kesintisiz olarak sürdürülmesi ya da Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, kadınların, LGBTİ+’ların, işçilerin, muhalif parti ve siyasi yapıların, atık kâğıt toplayıcılarının, mültecilerin, çevrecilerin ve hak savunucularının maruz kaldığı zalimane ve utanç verici kolluk şiddeti bu durumun somut örneklerini oluşturmaktadır” diye konuştu.
Açıklamanın ardından Özgürlük Anıtı’na karanfil bırakıldı.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.