İHD İstanbul Şube tarafından hazırlanan rapora göre, son 16 yılda 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. Öte yandan veriler, yılda ortalama 8 bin çocuğun cinsel istismara uğradığını ortaya koydu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, dün TMMOB Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde “Gündemimiz Çocuk, Çocuk Haklı” başlıklı bir sempozyum düzenledi.
16 YILDA 440 BİN ÇOCUK DOĞUM YAPTI
Sempozyum, İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu’nun hazırlamış olduğu insan hak ihlali raporunun okunmasıyla başladı. Raporu, okuyan Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Zelal Coşkun, şöyle konuştu:
“Adalet verileri, yılda ortalama 8 bin çocuğun cinsel istismara uğradığını ortaya koyuyor. ECPAT 2015 yılı Türkiye Raporu’na göre; çocuklar, Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturuyor. Türkiye’deki cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı isleniyor. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sıradadır. TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi. Son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne oldu ve bu çocukların büyük kısmı dini nikâh ile evlendirildi. Türkiye’de AKP’nin iktidarda olduğu 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçti.”
“17 BİN İSTİSMAR DAVASI AÇILDI”
Adalet Bakanlığı verilerini de paylaşan Coşkun, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısının son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttığını söyledi. Bakanlığın 2015 verilerine göre de yılda ortalama 17 bin istismar davası açıldığını aktaran Coşkun, bu davaların yüzde 45’inin mahkûmiyetle sonuçlanmadığını vurguladı.
Eğitim hakkı raporuna göre ise, örgün ve yüksek eğitimde var olan cinsiyet farkının kapatılmadığını aktaran Coşkun, şöyle devam etti:
“Kadınların net okullaşma oranları açık öğretim hariç tüm düzeylerde erkeklerden geri durumdadır. İlkokuldan orta öğretime geçişte kız öğrenci kaybı erkeklere göre yoğunlaşmıştır. ‘Yeni müfredatta’ bilime, sanata, emeğe, mücadeleye, sevgiye, paylaşmaya, kadına yer yokken aile yaşamını kutsayan ve kadını yok sayan cinsiyetçi politikalar yaygınlaşmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde çocuk yaşta evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97,4’ü kız öğrencilerdir. Öte yandan MEB’in 2017 tahminlerine göre, 490 binden fazla Suriyeli çocuk ülkenin çeşitli yerlerinde okullara kayıtlı durumda, buna karşın 380 bin çocuk ise okula gidememektedir. Kayıtlı olmayanlar bu rakamlara dâhil değilken, kayıtlı olmasına rağmen okula düzenli olarak gidemeyen mülteci çocukların rakamı ise net değildir. Bu durum yüz binlerce Suriyeli mülteci çocuğun kayıp kuşak olduğunun, her türlü istismarla yaşamak zorunda kaldıklarının, korunmadıklarının ilanıdır.”
ÇOCUK İŞÇİ SAYISI 2 MİLYONA YAKLAŞTI
Coşkun, çocuk işçiliği ve “yaşam hakkı” verilerini de paylaştı. Türkiye’de çocuk işçi sayısının iki milyona yaklaştığını ifade eden Coşkun, “Çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı olarak çalışıyor. Mesleki eğitim alan özellikle turizm sektöründe uzun saatler çalıştırılan stajyerler, yani ‘çocuk işçiler’ ve çocuk isçiliği sayılabilecek uygulamalar ile çıraklık eğitimi alanlar resmi olarak çocuk işçi sayılmamaktadırlar. 2018 yılında 15-16 ve 17 yaşında olan üç çocuk çalışırken hayatını kaybetti ve ölen çocukların üçü de tarım emekçisiydi” dedi.
Bakanlığın verilerine göre, 2009’dan 2017 yılına kadar 18 ila 21 yaş arasında 68 çocuk ve gencin yaşamını yitirdiği kaydeden Coşkun, ölümlerin de “şüpheli” olarak kayıtlara geçtiğini belirtti. İHD’nin verilerine göre, çocuklarla ilgili son 3 yılda 18 işkence başvurusu yapıldı. Ayrıca, çocuk tutuklu ve hükümlülere kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili 2015 yılında 4, 2016 yılında 4, 2017 yılında ise 10 başvuru yapıldığı kaydedildi. Yaklaşık 700 çocuk da anneleriyle birlikte cezaevinde kaldığı ifade edildi.
Yoruma kapalı.