TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşmelerine devam edilen İçtüzük değişikliği teklifinin 11 maddesi de AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla kabul edildi. HDP’li Ertuğrul Kürkçü komisyonda yaptığı konuşmada değişikliğin kabul edilmesinin “Meclis’in kendi sonuna doğru yürümesi” olacağını söyledi.
Anayasa değişikliği ardından gündeme gelen ve AKP ile MHP’nin ortak imzası ile Meclis’e getirilen TBMM İçtüzüğü değişikliği teklifinin görüşmeleri Meclis Anayasa Komisyonu’nunda geç saatlere kadar devam etti.
Komisyonda devam eden görüşmelerde AKP ve MHP teklifin görüşmelerinin bitmesi ve Genel Kurul gündemine gelmesi için konuşmalarını kısa tutarken, CHP ve HDP’li vekiller konuşmalar yaparak itirazlarını gündeme getiriyor.
HDP ve CHP’li vekillerin eleştirileri nedeni ile görüşmelerin gecikmesinden çekinen teklif sahibi AKP ve MHP’li milletvekilleri ise değişiklik teklifi üzerindeki konuşmalarını kısa tutmaya devam ediyor.
Komisyonda yaptığı konuşmada AKP ve MHP’lilerin konuşmalarının kısa sürmesine değinen HDP’li Ertuğrul Kürkçü ise AKP ve MHP’lilere teklif üzerinde neden konuşmadıklarını ve tekliflerini anlatmaya çalışmadıklarını sordu.
Ertuğrul Kürkçü’nün gecenin geç saatlerine kadar görüşmelerin devam etmesini eleştirerek “Angarya mesaisine devam ediyoruz” demesi üzerine, komisyon başkanı “Milletvekilleri işçi statüsünde olmadığı için süre sınırlaması” yok dedi. Kürkçü bunun üzerine Meclis’in bir çalışma düzeni olması gerektiğini düşündüklerini belirterek, bilinmezliğin kendilerine “angarya” olarak göründüğünü belirtti.
“KENDİ ELİYLE KENDİNİ BOĞAN BİR MECLİS”
Kürkçü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başlangıcı ile bütün ilişkisi kopmuş bir meclis halindeyiz şu an. Ben bu Meclis’e geldiğimde ilk kez bir tartışmaya tanık olduğumda, Meclis’in demokratik diyalog zeminin yüksek olduğu duygusuna kapılmıştım. Vekil kalkıp kendisine her türlü otorite kendisine bahşedilmiş olan başkana ‘Tutumunuz hakkında tartışma açmak istiyorum’ diyebiliyordu. Herhangi bir vekilin, bizzat İçtüzüğün korunmuş olmasından doğan ve vekile özgüven veren tılsımlı maddeler çöpe gidiyor. Vekillere 10 dakika bile çok görülüyor.
İçtüzüğü bizleri 2019’a taşıyacak olan büyük süpürge olarak görüyorsanız, bu meclisin başlangıçları ile aranızda bu kadar çok illiyet kurmaya çalışmasanız da olur. Bu teklif Türkiye’yi sultanlıktan cumhuriyete taşıyan kopuştan geri dönüşün ilk adımıdır. İlk adımın Meclis’te gerçekleşmesi Meclis’in kendi sonuna doğru yürümesi olacaktır. Kendi eli ile kendini boğan bir Meclis’in üyesi olmanın ne kadar gurur vereceğini sizin vicdanınıza bırakıyorum.”
“MECLİSİ TÜMDEN HİÇLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ”
Komisyonda devam eden görüşmeler sırasında konuşan CHP Milletvekili Selina Doğan ise teklifin acil bir ihtiyaçtan kaynaklanmadığını belirterek, “Hayata geçirilen, geçirilmek istenen rejim değişikliğinin bir uzantısı olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor” dedi.
Türkiye’de yaşanan otoriterleşmenin miladının 15 Temmuz darbe girişimi öncesine dayandığını belirten Doğan şunları kaydetti:
“15 Temmuzdan önce yaşanan sürecin aslında büyük oranda 15 Temmuza da sebep olduğu gerçeğini yadsımamamız gerekiyor. Bu nedenle de hukuk devleti yerine tek insan rejimini fiilen tesis etmek isteyen bir yönetimin aslında sonucu bu İç Tüzük değişikliği.
Gerçekten de Allah’ın lütfu olarak değerlendirilen 15 Temmuz iktidar partisi için aslında bir katalizör görevi gördü. Zira, bunun benzeri bir İç Tüzük değişikliği geçmiş dönemlerde de gündeme gelmiş ancak başta partimiz olmak üzere diğer muhalefet partilerinin tepkileri üzerine geri çekilmek zorunda kalmıştı. Medyanın, sivil toplumun, akademilerin susturulması 15 Temmuz öncesinde başlamıştı. Bakın, bugün böylesine önemli bir değişiklik yapılıyor ama tıpkı Anayasa görüşmelerinde olduğu gibi medyada hiçbir şekilde bu değişiklik yer almıyor.
İktidar partisi demokratik bir ülkede olması gereken tüm kurumları tek tek susturuyor gerçekten. Bakınız, medya suskun, akademiler suskun, iş dünyası suskun, işçi sendikaları suskun, sivil toplum ise sessizliğe gömülmüş durumda. Herkes sussun, bir siz konuşun istiyorsunuz ama belki farkında bile değilsiniz, aslında sizler de susturulmuş durumdasınız. Bir kişinin söylediği sözlerin öznesiyle yükleminin yerini değiştirip paragraftaki cümlelerin yerlerini oynatarak, deyim yerindeyse, takla attırarak konuşmuş olmuyorsunuz, sadece cümle sarfetmiş oluyorsunuz sayın milletvekilleri. Bir tek konuşan muhalefet milletvekilleri var. Onları da bu İç Tüzük değişikliğiyle susturmaya çalışıyorsunuz.
Mühürsüz referandumla kabul ettirdiğiniz Anayasa değişikliğiyle muhalefetin gensoru hakkını elinden almıştınız. Keza, Cumhurbaşkanına yasama organını baypas edip pek çok konuda kararname çıkarma yetkisi vermiştiniz. Şimdi de bu düzenlemeyle Meclisi tümden hiçleştirmeye çalışıyorsunuz.”
Yoruma kapalı.