PİRHA-Ankara’da KESK Bağlı Ses Sağlık Emekçiler Sendikası’nda (SES) yapılan ve CHP Ankara Milletvekilleri, Murat Emir, Şenal Sarıhan, Semih ve Nuriye Gülmen’in avukatı, Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça, eşi Esra Özakça katıldığı basın toplantısı gerçekleştirildi. İçişleri Bakanlığı’nın Nuriye Gülmen ile Semih Özakça hakkında, “Bir Terör Örgütünün Bitmeyen Senaryosu – Nuriye Gülmen ve Semih Özakça Gerçeği” ismiyle kitapçık hazırlamasına tepki gösteren siyasetçiler ve avukatlar, “IŞİD hakkında bir broşür hazırlandı mı?” sorusunu yöneltti.
Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilen ve 139 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça için İçişleri Bakanlığı Araştırma ve Etütler Merkezi tarafından “Bir Terör Örgütünün Bitmeyen Senaryosu – Nuriye Gülmen ve Semih Özakça Gerçeği” başlığını taşıyan bir kitapçık yayınlandı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube binasında yapılan toplantıda bakanlığa tepki gösterildi. Toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Murat Emir, Avukat Engin Gökoğlu ile Semih Özakça’nın eşi Esra ile annesi Sultan Özakça katıldı.
“IŞİD HAKKINDA BROŞÜR HAZIRLANDI MI?”
Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in avukatı Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Engin Gökoğlu IŞİD’i kastederek, “Çok kanlı eylemlere sahne olan ve bu eylemeleri gerçekleştiren, terör eylemlerini yapanlar var. İçişleri Bakanı bunlar hakkında böyle bir broşür yapmayı düşünüyorlar mı? Nuriye ile Semih’e dair broşürde ‘bunlar emek kavramlarını kullanıyorlar, bunlar gerçekleri çok farklı gösteriyorlar’ sözleri yer alıyor. Nedir gerçek? Nuriye ile Semih KHK ile mesleklerinden atılmış. Hakları, meslekleri ellerinden alınmış iki kamu çalışanıydı. Ve bu durumu protesto etmek için demokratik taleplerini kullandılar. Buna karşılık hukuksuz bir şekilde tutuklandılar. Biz onların seslerini ve bir fotoğraflarını dahi göremiyoruz. Ve bu yetmiyormuş gibi bir haklarında bir ‘terör örgütü mensubudur’ diye bakanlık açıklama yapıyor. Biz bunu masum görmüyoruz. İçişleri Bakanı açıkça suç işliyor” ifadelerini kullandı.
“BU KİTAPÇIKTAN SONRA YARGIÇ BAĞIMSIZ KARAR VEREMEZ”
Şenal Saruhan CHP Ankara Milletvekili de şunları söyledi:
“Bu suçu İçişleri Bakanlığı işliyor. Ne yaparak işliyor masum insanları lekeleyerek, kesin hüküm olmamasın rağmen anayasanın ve Türk ceza yasasının açık hükümleri ne rağmen onların bir terör örgütü mensubu oldukları ya da terör örgütleri tarafından yönlendirildikleri gibi bir idea ortaya atıyorlar. Ben 12 Mart ve 12 Eylül siyasi davalarını izlemiş bir avukatım bütün bu süreç içerisinde böylesi bir olaya rastlamadım. Devletin beyaz kitaplar yaptığı dönemler oldu. Beyaz kitapların amacı farklı bir şeydi. Şimdi yapılan doğrudan doğruya kendini yargı yerine koymak, yürütmenin yargı yerine geçmesi yargıya açıkça yön verme çalışması ve yargıyı etkilemesi. Bu aşamadan sonra hangi yargıç hangi yargıç bu yayınlanan kitapçıktan sonra bağımsız karar verebilir.”
“YENİ DEMOKRATİK HAK ARAMA YOLLARINI İŞLETMELİYİZ”
Murat Emir CHP Ankara Milletvekili de şunları söyledi:
“15 Temmuz darbe girişimini fırsat bile AKP iktidardı olağan üstü halden kaynaklanan yetkileri ve kaynaklanmayan yetkileri son derece keyfi bir biçimde kullanarak Türkiye’de bütün muhalif kesimleri, susturmak sindirmek ve açlığa mahkûm etmek konusunda bütün hızla devam ediyor.
Türkiye neredeyse açık hava cezaevinde dönüştürülmüş durumda 100 binler işsizlikle açlıkla ve ölümle tehdit ediliyor. 2 insan işleri geri isteme talebiyle bedenlerini ölüme yatırarak hak arama işine gittiler. Burada yapılması gereken işini kaybeden haksız ve hukuksuz bir şekilde işinden edilen ve tutuklanan Semih ve Nuriye’ye uydurma suçlarla ve sonradan üretilmiş delilerle yargılama yollarını tutuklama yollarını açmak yerine insanlara yeni yollar açmak demokratik hukuk devletini hak aranma yollarını işletmek gerekir.”
“ÇÖZÜME DAVET EDİYORUZ”
64 gündür açlık grevinde olan Esra Özakça ise, İçişleri Bakanı’nın Nuriye ve Semih’le beraber kendisini de defalarca farklı şekilde hedef gösterdiğini hatırlatarak, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şimdi de bir kitapçık çıkardı. Biz sadece anayasanın ona da uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Yaptığı açıkça suç, bu duruma Adalet Bakanlığının müdahale etmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz herkesi karalamaya ve çatışmaya değil, çözüme davet ediyoruz” dedi.
“VİCDANIYLA BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM”
“Ben çocuğumu hırsızlık ve yolsuzluk yaparak değil alın teriyle büyüttüm” diyen anne Sultan Özakça ise, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun karalamalarını kabul etmediğini ve onu vicdanıyla baş başa bıraktığını söyledi.
Özakça, “Çocuğum hırsız değildi hiçbir şekilde Süleyman Soylu’nun karamalarını kabul etmiyorum. Terörist diye ifade ediyor, çocuğum sadece ekmeği için onuru için mücadele eden bir kişidir. Tutuklamayla sesini keseceğini zannettiler. Süleyman soyluya diyorum ki vicdanı ile baş başa bırakıyorum. Ahirete inanıyorsa ahrette bunun nasıl hesabını verecek kendisine soruyorum sadece” diyerek sözlerini tamamladı. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.