Alevi Haber Ajansi

İbrahim Göktepe: Verilen o ceza toplumu tatmin etmedi ama ilk defa polisler ceza aldı-VİDEO

PİRHA- İbrahim Göktepe, polisler tarafından katledilen kardeşi Gazeteci Metin Göktepe’yi anlattı. Kardeşi Metin’in daima emekten yana bir mücadele içerisinde olduğunu belirten İbrahim Göktepe, “Metin’in katledilişinden önce başka katledilen gazeteciler de oldu. Hiçbirisi devlet tarafından yargılanmadı. İlk defa devlet, Metin ile suçunu kabul etti. Bu suçu kabul etmesine müthiş bir dayanışma sebep oldu” dedi.

Tarih 8 Ocak 1996… Metin Göktepe, Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazesini “Mutlaka ben izlemeliyim” diyerek Alibeyköy’e gitmişti. Ancak, “Sarı Basın Kartı” olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte ısrarcı davrandı ve gözaltına alındı. Gazeteci Göktepe, yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü. Burada polislerin şiddetli darbeleriyle dövülerek öldürüldü. Metin Göktepe, katledildiğinde 28 yaşındaydı.

“METİN, NEREDE BİR HAK MÜCADELESİ VARSA ORADAYDI”

Metin Göktepe‘nin ağabeyi İbrahim Göktepe, PİRHA‘ya konuştu. Metin Göktepe’nin daima emekten yana mücadele içinde olduğunu söyleyen ağabey Göktepe, şu bilgileri paylaştı:

“Metin ilkokulu bitirdikten sonra Babam ve annemlerle İstanbul’a geldi. Esenler’de ikamet ediyorduk. Metin, Esenler’de ibrahim Turan lisesi’nde ortaokul ve liseyi bitirdi. Liseyi okurken de bir toptancıda çalışırdı. Yani çocukluğunda bile bizlere yük olmamak için hem çalışır hem okurdu. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’ni kazandı. Orada öğrencilik yaparken “Gerçek” dergisinde muhabirliğe başladı.

Esenler’de oturduğumuz yerde de özellikle çok sevilen biriydi. Şöyle diyeyim, MHP’lisi bile severdi Metin’i. Yani mahalledeki gençlik ilişkisi çok güzeldi. Gerçek dergisinde epey muhabirlik yaptı. Gerçek dergisinden sonra da Evrensel çıktı. 96 yılına kadar da Evrensel’de çalıştı.

Hiçbir gazeteci bağımsız değildir, biri sermayeden yanadır, biri de emekten… Metin de bu anlamda bağımsız değildi. Tabii ezilenlerin, emeğin, işçilerin; nerede bir hak mücadelesi varsa oradaydı Metin. Nitekim cezaevindeki katledilen devrimcilerin cenazesine katıldığı güne kadar.”

“O MÜCADELE, DEVLETE CİNAYETİNİ KABUL ETTİRDİ”

İbrahim Göktepe, Metin’in katledildiği güne dair şu detayları da paylaştı:

“Ümraniye’deki cenazeye giderken gazetecilerin bir kısmını ayırıyorlar. Metin çok ısrar ediyor. Hatta Metin, Evrensel’de o gün görevli de değildi ama ‘Bu haberi ben takip edeceğim’ diye ısrar ediyor. Israr üzerine Metin’i gönderiyorlar. Gittiği yerde barikat kuruyorlar. Tabii barikatta Metin’i içeri almıyorlar. ‘Bu olayı takip edeceğim, ben gazeteciyim’ diyor. ‘Evrensel gazetesi çalışanıyım’ dedikten sonra gözaltına alıyorlar. O gün Eyüp Stadını binlerce insanla dolduruyorlar. Ama Metin’i, gazeteci ve Evrensel çalışanı diye ayrı bir muameleye tabi tutuyorlar. ‘Ben gazeteciyim’ dediği için daha çok işkence yapıp döverek katlediyorlar. Orada tanıklar da var.

Asıl metinden sonraki süreç; yani katledildiğindeki süreç çok önemli. Metin’in katledilişinden önce başka katledilen gazeteciler de oldu, bir şey oldu mu? Hiçbirisi devlet tarafından yargılanmadı. İlk defa devlet, Metin ile suçunu kabul etti. Bu suçu kabul etmesinde tabii kitle örgütlerinin, gazetecilerin, özellikle basın emekçilerinin müthiş bir dayanışması vardı. İşte bugünkü süreçte de o dayanışma örgütlenmelidir. Ama bugünkü durum biraz daha dağınık. Örneğin yine gazeteciler içeri alınıyor, tutuklanıyor, işkence görüyor. Ama o bahsi geçen emekçilerin o günkü dayanışması bugün tekrar örülmeli. Metin’in katledildiğini o gün kabul etmediler, ‘Şöyle oldu, duvardan düştü, şu oldu, bu oldu’, bir sürü yaygara çıkardılar. Biliyorsunuz hatta caminin imamı bile duvardan düştüğünü söylüyor. Öyle bir yaygara çıkardılar. Ama işte o basın emekçilerinin, kitle örgütlerinin, halk dayanışması… Emek Partisi’nin, gazetesinin ve avukatlıkların rolü… O mücadele, devlet tarafından katledildiğini kabul ettirdi ve belli bir süre ceza aldılar. 7 polis, altışar yıl ceza aldı. Yani o ceza bizi tabi ki tatmin etmedi. Verilen o ceza toplumu da tatmin etmedi ama ilk defa polisler, bu konuda ceza aldıkları için bir başarı olarak gördük.

“O DAYANIŞMAYI TEKRAR ÖRMEK GEREKİR”

İbrahim Göktepe, Metin’in katledilmesi ardından mahkeme sürecinde yaşadıkları zorlukları da paylaştı. Duruşmanın önce Aydın’a gönderildiğini, sonrasında ise Afyon’da karar kılındığını anlatan Göktepe, şöyle devam etti:

“Her mahkeme günü binlerce insan, her yerden otobüslerle dayanışma sergiledi. Yani o süreçteki bu dayanışma devlete geri adım attırdı. Evet Metin, polisler tarafından katledilmiştir. Devlet suçüstü yakalanmıştır. Bunu ilk defa Türkiye’de bir başarı olarak gördük. Ama bugün bakıyorsun yine gazeteciler içeride, yine gazeteciler tartaklanıyor, gazeteler toplatılıyor, muhalif televizyonlar kapatılıyor, ceza yağdırılıyor. Evrensel’in üzerindeki baskı da oldukça fazla yani.

Basın emekçilerinin, örgütlerin o günkü gibi bir dayanışması olmadığı sürece bunlar daha çok olacaktır. Yarın belki daha çok, azgınca saldıracaklardır. Önemli olan işte o dayanışmayı tekrar örmektir. 28 yıl geçti. Metin 28 yaşındaydı…”

Cihan BERK/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak