PİRHA- AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret etmesi tepkilere neden oldu. Cemevinin ziyaret öncesi yeniden dizayn edilmesi nedeniyle tepkilerin odağındaki Hüseyin Gazi Kültür Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız, “Cemevini dizayn etme konusu ziyaretten bağımsız. Alevi toplumu olarak duvardaki resimleri mi konuşacağız? Ziyareti kabul etmeseydim Alevilere ihanet etmiş oldurdum” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da bulunan Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret ederek, oruç açma programına katıldı. Programda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, partililer ve bazı Alevi ve Bektaşi dernek temsilcileri de yer aldı.
Söz konusu ziyaret, Alevi kurumları başta olmak üzere birçok kesimin tepkisine neden oldu. 20 yıllık iktidarları boyunca Alevileri yok sayan AKP hükümetinin cemevi ziyareti ‘seçim yatırımı’ olarak değerlendirildi.
Tepkilerin odağında ise ziyareti kabul eden ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyeti ağırlayan Hüseyin Gazi Kültür Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız vardı.
Ayyıldız, söz konusu ziyareti PİRHA’ya anlattı.
“VAKFIMIZIN TAHSİSİ DAVASI VARDI, BU YÜZDEN TADİLATI YENİ YAPABİLDİK”
Ayyıldız, vakıflarının başka bir vakıfa tahsis edilmesi davası olduğunu ve bu yüzden uzun süre tadilat yapamadıklarını, tahsisin ardından tadilata başladıklarını belirtti.
Hüseyin Gazi Dergahı’nın 1400 rakımlık bir yerde olduğunu kaydeden Ayyıldız, kışların çok sert geçtiğini ifade ederek, şunları dile getirdi:
“Geçtiğimiz kış bayağı bir hasar aldık. Yaklaşık bir buçuk ay önce İçişleri ve Kültür Bakanlığı’ndan, Ankara Valiliği’nden, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden, Mamak Belediyesi’nden tadilat için ihtiyaçlarımızı aldık. Kiminden asfalt, kiminden tuğla, kiminden elektrik malzemesi alarak oradaki tadilatımızı gerçekleştirdik. Tadilatta önceliklerimiz vardı. Kesimhanemiz çok kötü durumdaydı, hiç hijyen değildi. Kesimhanemizi komple yeniledik. Tuvaletlerimiz çok kötüydü, oraları yeniledik. Türbe etrafının alanını düzenledik. Doğal olarak cemevimizin içi de çok kötüydü, orayı da yeniden yaptık.
“CEMEVİNİN DUVARI PATLAMIŞTI, RESİMLER ZARAR GÖRMÜŞTÜ YENİLEYİP, YENİ YERİNE ASTIK”
Kış ayında duvarları, çatıları su almıştı, patlamıştı. Duvarlarımızda Hz. Ali ve bir Atatürk resmi vardı, ortada da Hünkarımız Hacı Bektaş Veli’nin resmi vardı. Hünkarımız Hacı Bektaş Veli’nin bu resmini kurtarabildik ama diğer iki resmi kurtaramadık. Cemevimizin boya, badana, ses sistemi gibi tadilatlarını yaptıktan sonra ben Atatürk’ün ve Hz. Ali’nin aynı boyda daha güzel resimlerini tablo olarak yaptırdım. Kurtardığımız Hacı Bektaş Veli resmi ile birlikte aynı çerçevede dizayn olacak şekilde yaptırdım. Aynı zamanda üniversitede bir hattat hocamız vardı. Bizim cemevlerimizde bir isim silsilemiz vardır. Peygamber efendimizle başlar Hz. Ali, Hasan, Hüseyin diye devam eder. Bunların bir hattat çalışmasını istedim. Hocamız sağ olsun bunları güzel bir şekilde yaptı. Bunların üstünde orijinal Arapça, altında da Türkçe yazıyor. Cemevimizin su alan duvarı yine aynı sıkıntıyı yaratmasın diye resimleri ortadan değil de sağ baştan başlatarak astık. Başta Atatürk daha sonra Hacı Bektaş Veli ve Hz. Ali şeklinde dizdik. Bizim kültürümüze, ritüelimize uygun bir cemevi dizaynı yaptık.
“DUVARDAKİ RESİMLERİ Mİ, BU ZİYARETİN ANLAMINI MI KONUŞMALIYIZ?”
Eskiden gelen ziyaretçilerimiz su alan duvarın üzerindeki fotoğraflarla olduğu zamanı paylaşıyorlar ve fotoğraflar sağ tarafa alınmış diyorlar. Eski hali yeni hali şeklinde veriyorlar. Bunu yapanlar da bizim toplumumuz, Alevi insanlarımız. Hatta Alevi örgütü içerisinde mücadele ettiğini söyleyen vatandaşlarımız yapıyor bunu. Yani biz kendi örgütümüzde şu anda böyle şeyleri mi tartışmalıyız yoksa bu ziyaretin anlamını mı tartışmalıyız? Bu ziyaretin mesajını mı, Alevi toplumuna neler vereceğini mi konuşmalıyız? Çünkü Cumhuriyet tarihiyle beraber Çorum’da, Maraş’ta en son Sivas’ta yaşadığımız acılarımız var. Sivas’tan sonra örgütlenmeye çalışan bir Alevi toplumu var. 30 küsur yıldır örgütlü bir toplum ama sizin de bildiğiniz gibi örgütler kendi içerisinde dağınık durumdalar. Bir konuda bile fikir beyan edip anlaşamaz duruma gelmişler. Bu bence Alevi örgütlerinin oturup düşünmesi gereken bir konu.”
“CEMEVİNİ DİZAYN ETME ZİYARETTEN BAĞIMSIZ” İDDİASI
Cemevinin dizayn edilmesinin Erdoğan’ın ziyaretinden bağımsız olduğunu iddia eden Ayyıldız, “Bu dizayn etme konusu ziyaretten bağımsız olarak vakfımızın yaptığı bir şey. Burası bin yıllık bir Alevi Dergahı. Sosyal medyada konuşulan konular için toplumumuzun biraz duyarlı olmasını istiyorum. Bin yıllık bir Alevi Dergahı için konuştuklarımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Dergahımızın bir ana giriş kapısı var. Vakti zamanında yıkılmış, dağılmış, kilit vurulmuştu. Bu kapıyı aslına uygun restore ettik. Bunu konuşmuyoruz, cemevinde resimleri oradan çıkardın bu tarafa astın diye konuşuyoruz. Örneğin ben Çorum’da bir cemevine gittim. Oradaki dedeye, ‘Dede bu resim niye sağda, niye solda, niye ortada değil?’ diye sorabilir miyim? Bunlar ayıp şeyler değil mi? Bunu gündeme getiren, konuşan arkadaşlara da biraz kırgınım” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI POSTA OTURMADI, ZİYARETTEN ÖNCE KALDIRDIK”
Yemekhanelerinin kötü durumda olduğunu ve henüz tadilat yapamadıklarını anlatan Ayyıldız, Erdoğan’ın posta oturmadığını savunarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim Alevi kültürümüzde cemevimiz her şeyimizdir. Orada nikah kıyarız, mahkeme kurarız, orucumuzu da açarız, aşuremizi de yeriz, sohbet de ederiz, uyuruz da. Ben böyle bir şeyle karşılaşacağımı bildiğim için özellikle ortada bir tane bile post bırakmadım. Yani kazara birisi gelir, oturur kötü bir kare yakalarlar ve bunu da bize karşı kullanırlar diye postu kaldırdım. Ayrıca bu konuyu Alevi dedelerine, Bektaşi babalarına danıştım. Yemekhanemizin kötü olduğunu, Cumhurbaşkanımızın ziyarete geleceğini, cemevinde orucumuzu açmanın uygun olup olmadığını sordum. Dedelerimiz ve babalarımız tabii ki uygundur dedi. Ben de bunun üzerine burada lokma verilmesinin uygun olduğunu düşündüm. Binlerce resim paylaşılıyor. Bir tanesi bana cumhurbaşkanının oturduğu yerde post göstersin, gösteremezler. Çünkü yok. Hassasiyet gösterdik ve kaldırdık.
“HERKES İSTEDİĞİ YERE OTURDU”
İçeri girdiğimizde Cumhurbaşkanımız, ‘Başkan nereye oturalım?’ diye bana sordu. Dedim ki, ‘Cumhurbaşkanım herkes istediği yere oturuyor, siz de istediğiniz bir yere oturun.’ ‘Şurası uygun mu?’ dedi. Uygundur dedik, gittik oraya oturduk. Yani biz cumhurbaşkanına makam hazırlamadık. Biz hangi minderde oturuyorsak o da o minderde oturdu. Oraya gelen ziyaretçilerin tamamı nereye oturmak istiyorsa oraya oturdu.
“ZİYARET SIRASINDA DEDELER, AKADEMİSYENLER, VALİ, KAYMAKAM, BELEDİYE BAŞKANI VARDI”
Ziyaret sırasında, bizim sürekli gelen misafirlerimiz vardı. Cumhurbaşkanımız, Kültür ve İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı sözcümüz, Ankara valimiz, Mamak kaymakamımız geldi. Mamak Belediye Başkanımız gelirken bazı dedeleri ve akademisyenleri de getirdi. Bir de mersiye okuyacak arkadaşlarımız vardı, onlardan birkaç kişi geldi. Katılım bu kadardı.”
“CUMHURBAŞKANIMIZ HAYIRLI HABERLER VERECEĞİNİ SÖYLEDİ”
Dergahlarında özellikle de Muharrem ayında siyaset konuşmadıklarını belirten Ayyıldız, ancak Cumhurbaşkanı geldiği için Alevilerin taleplerini ve vakıf olarak kendi taleplerini dile getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanını ilk geldiği zaman kapıda karşıladığını kaydeden Ayyıldız, “Arabadan cemevine yürürken 1 dakikalık mesafemiz vardı. Orada biraz Hüseyin Gazi’nin tarihi ve yaptığımız faaliyetler hakkında biraz bilgi verdim. Aleviler olarak Cumhurbaşkanımıza taleplerimizi söyledik. O da, ‘Arkadaşlarımız çalışma yapıyor, yakında hayırlı haberler vereceğiz’ dedi.
“VAKIF OLARAK İKİ ÖZEL İSTEĞİMİZ DAHA OLDU”
Bir de bizim özelimizde iki tane talepte bulunduk. Dergahımızın talepleri bunlar. Birincisi bizim Hüseyin Gazi Dergahı’mızın yanında iki küçük ikiz dağımız var. Bu dağın birisinin arkasında Hüseyin Gazi Mağarası var. Hüseyin Gazi Efendimiz ilk o mağarada yaşamış. Bizim buraya gelen Alevi canlarımız buradaki türbeyi ziyaret ettikten sonra o mağarayı görmek istiyorlar ama o mağara askeri bölgede kalıyor. Etrafı dikenli tellerle çevrili. Buranın askeriyeden alınıp bize verilmesini talep ettim. Cumhurbaşkanımız Kültür Bakanı ve İçişleri Bakanı’nı çağırdı. Onlar da bu konu ile ilgili notlarını aldılar. İkinci isteğimiz de bizim vakfımızın kamu yararı yok, bu statünün verilmesini istedik” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANIMIZ DA BİZİM GİBİ TABLDOTTAN YEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyetin ziyareti sırasında neler yaşandığını anlatan Ayyıldız şunları söyledi:
“Cemevine girdikten sonra oturduk. Öncelikle iki, üç dedemiz mersiye okudu. Sonra beş bacımız mersiye okudu. Daha sonra başka bir dedemiz lokma duasını yaptı. Daha sonra da lokmalarımızı yedik. Cumhurbaşkanımız da aynı bizim gibi tabldottan yedi. Soframız gayet mütevaziydi. Hatta sosyal medyada kirliliğe yol açmasın diye, su içmediğimiz için ayran, meyve suyu gibi şeyler de sunmadık. Lokmalarımızı bitirdikten sonra Cumhurbaşkanım söz istedi. Çok kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında peygamber efendimizin İslam dünyasına, Müslümanlara iki tane emanet bıraktığını, bunun bir tanesinin Kuranı Kerim olduğunu, ikincisinin de Ehlibeyt olduğunu ancak ehlibeytinin Kerbela’da ayaklar altına alındığını, bunun hem İslam dünyasına hem Peygamber Efendimize ihanet olduğunu, o yüzden Ehlibeyt sevenlerin duydukları acıyı, kederi tüm Müslümanların duyduğunu dile getirdi. Bunun üzerine dedelerimizden birisi son bir dua okuyarak ritüelimizi sonlandırdı.
“CUMHURBAŞKANIMIZI MAKAMINDA ZİYARET EDİP, HEDİYESİNİ VERECEĞİM”
Gelenlerden Cumhurbaşkanımıza taleplerini iletmek isteyenler oldu. Cumhurbaşkanımız onları dinledi. Ardından cemevimizin karşısında bulunan Hüseyin Gazi Türbesini ziyaret ettik. Türbe çıkışında Cumhurbaşkanımız bana bir çini tabak hediye etti. Üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunuyor. Muharrem ayı olduğu için ben ona hediye veremedim. Bizde Muharrem ayında hediyeleşmek yoktur ama Muharrem bittikten sonra kısmet olursa makamında ziyaret edip, hediyesini de vereceğim, hem de konuşamadığımız bazı konuları konuşacağız.”
“BİLGİ VERMEM GEREKEN KİŞİLERE BİLGİ VERDİM”
Hüseyin Gazi Derneği yönetiminin ziyaretten haberdar olmadıklarına ilişkin yaptıkları eleştirilere de değinen Ayyıldız, “Arkadaşların söyledikleri doğru ama eleştirilerini doğru bulmuyorum. Arkadaşlara haber vermedim. Ben vakıf başkanıyım. Vakıftaki yönetimde olan arkadaşlarımın bilgisi var. Aynı zamanda bizim vakfımızda mütevelli heyetimiz var, kurucu üyelerimiz var. Mütevelli heyetinden de bilgi vermem gereken kişilere bilgi verdim.
“ZİYARETİ KABUL ETMESEYDİM İHANET ETMİŞ OLURDUM”
Alevi kültüründe misafire her zaman kapıların açık olduğunu aktaran Ayyıldız, son olarak şunları dile getirdi:
“Bana, Cumhurbaşkanımızın bizi ziyaret etmek istediği talebi iletildiğinde, burasının bir Alevi dergahı olduğunu ve kapımızın herkese açık olduğunu söyledim. Buyursun gelsin, misafirlerimizin başımız üstünde yeri var, dedim. Burası vakıfların mülkü, biz burada kiracıyız. Yani burası devletin mülkü. Vatandaş kendi mülküne gelmek için bizden izin istiyor ve bir Alevi dergahı burası. Benim buna yok deme şansım var mı? Ya da ben buna yok dediğim zaman yıllardır Alevilerin dile getirdiği taleplerine, isteklerine ihanet etmiş olmaz mıyım? Bana demezler mi, ‘Biz yıllardır cemevlerimiz ibadethane sayılsın diyorduk, devlet ayağımıza geliyor, sen bunu nasıl ret ededersin, sen nasıl bir hainsin?’ diye.”
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
> Alevi başkanlar Erdoğan’ın cemevi ziyaretini yorumladı: Samimi bulmuyoruz-VİDEO
> Erdoğan, Hüseyin Gazi Cemevi’ne gitti, oruç açımına katıldı-VİDEO
> Erdoğan’ın cemevi ziyareti öncesinde indirilen resimler tekrar eski yerlerine asıldı
Yoruma kapalı.