PİRHA- Hüseyin Bakır Dede, Alevi olmanın zulme başkaldırı, zalime, hırsızlığa, haksızlığa karşı gelmek olduğunu söyleyerek, “Alevi inancı orucuyla, semahıyla, ikrarıyla, sözüyle, deyişiyle insan-ı kamil olmaya varmanın yoludur” dedi.
Muharrem ayı Aleviler için yas ayıdır. Muharrem’de, 680’de Kerbela’da Yezid tarafından katledilen İmam Hüseyin ile 71 kişi için matem orucu tutulur. Bölgeden bölgeye farklılıklar gösterse de özünde yas tutmak, yaşananları unutmamak, tekrar yaşanmasına izin vermemek vardır.
Mersin Cemevi İnanç Kurulu üyesi Sinemilli Ocağı Dedesi Hüseyin Bakır, matem orucuna dair konuştu.
Ocak evinde büyüdüğünü ifade eden Bakır, sazla, sözle, muhabbetle büyüdüklerini aktardı. Bakır, matem orucunun son günü aşure yapıldığını ve aşureyle oruçlarını açtıklarını belirtti.
Alevi inancında eşitliğin öne çıktığını vurgulayan Hüseyin Bakır, pirin rızalık almadan erkanları yürütmediğini hatırlattı.
“BİZ ADİLSEK, HAKSIZLIĞA KARŞI GELİYORSAK ORUCUMUZU TUTARIZ”
Hüseyin Bakır Dede, Alevi olmanın canı canla, Hakk’ı Hakk’la görmek olduğunu söyleyerek, “Zulme başkaldırıdır. Zalime, hırsızlığa, haksızlığa karşı gelmektir. Bundan dolayı inancımızın mayasında, sevgi, saygı, barış, adalet vardır. Biz adilsek, haksızlığa karşı geliyorsak orucumuzu tutarız. Alevi inancı orucuyla, semahıyla, ikrarıyla, sözüyle, deyişiyle insan-ı kamil olmaya varmanın yoludur” dedi.
Alevilikte orucun sadece aç kalmakla açıklanamayacağına dikkat çeken Hüseyin Bakır Dede, “Önemli olan bedenen, ruhen ve manen kendini aç bırakmaktır. Dürüst olmak, yalana sarılmamak, insan hakkı yememek, barış, adalet ve huzuru sağlamak için oruç tutarız” diye konuştu.
“BARIŞIN OLDUĞU BİR ORTAMDA YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Hüseyin Bakır Dede, son olarak, “İnsanların yaşama, adalet hakkı vardır. Kabul edilmeyen insanların nefsini terbiye etmemesidir. Biz bilim, eğitim, hak, hukuk, adalet ve barışın olduğu bir ortamda yaşamak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.