Alevi Haber Ajansi

‘Hızır sudur, havadır, ateştir, topraktır ve yaşama nefes salandır’

PİRHA – Utrecht Alevi Kültür Merkezi (AKM) Yöneticisi Şair Nadir Sayın, Hızır inancına dair yazısında “Hızır, zerresinden bütünlüğe erişen her bireyin yüreğinden, kainatın kendi katresi, doğanın özü, gözü, sözü ve gül cemali yüzüdür” değerlendirmesini yaptı.

Utrecht Alevi Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Nadir Sayın, “Hızır” kavramını anlattı. Felsefi bir yorumla Hızır geleneğine ışık tutan Sayın, Hızır’ın bir tür “sembolik doğa gücü” olduğunu ifade etti.

Şair Nadir Sayın, Hızır’ın doğanın nimetleriyle somut hale geldiğinin altını çizerek şu anlatımda bulundu:

“Hızır  kavramına felsefi  bir bakıştan önce, bir şiirimle başlamak istiyorum.

Hızır’dır Işığın Yolu

Yazandır Hakkı içinden
Hızır’dır nefsinden eli
Hazırdır haksa içimden
Hızır’dır suyun beli

Eylemine uçanlara
Süzülmeye açanlara
Enginliği saçanlara
Hızırdır havanın yeli

Uyandır delil bilime
Ne cahillere kanıla
Ne karanlığa banıla
Hızırdır aydınlık seli

Varlığın Birliği ören
Menzile izini süren
Rıza Kentine götüren
Hızırdır ikrarın dili

Hızır ki yarda canandır
Hızır ki canda mihmandır
Çiçeği emen sağandır
Hızırdır balından arı

Sarayda utanma olmaz
Tanrılar üstün utanmaz
Nimetin haksa hiç kalmaz
Hızırdır kainat karı

Deryada bütün Hȃceyiz
Pirce’yiz deme heceyiz
Aşk yıldızından geceyiz
Hızırdır Işığın Yolu

Hızırımız esasında bir “Işık” ve “Enerjidir”. Kaynağını kişinin genel bilim birikiminden alan kuvvetli bir sezgidir ve zerresinden bütünlüğe erişen her bireyin yüreğinden kainatın kendi katresi, doğanın özü, gözü, sözü ve gül cemali yüzüdür.

Hızır bir sembolik doğa gücüdür. Doğanın yasası, vicdanıdır. Hızır bir mitolojik kavramdır. Kişiden kişiye değişen, onun varına, sezgi gücüyle anlam verilen, varılan gönüllerde, ancak bu yeryüzünde, milyonlara erişen bizliĝin, bütünlüğün, paylaşımın, özgürlüğün ve sorun-zorluklarda çözümün, kişinin kendisiyle yüzleştiĝinin, eşitliğin, hazın simgesidir.

Hızır Sudur, Havadır, Ateştir, Topraktır ve yaşama nefes salandır. Bağlamada dem-deyiştir, Turnalarla Semah dönendir. Hızır Varoluşun teminatı, yaşamın kaynağında aşkı hissedilen tohum taneciğiyle çoğalan ve göze görünendir.

Doğadaki her canlıda o canda an gelir, zaman olur enerjisi tükenir, kimisi ona göçtü der, “don değiştirdi” anlamı ya da imgesi yükler. Ki Haktan gelmiştir, Hakk’a tekrar döner ve bu Alevi felsefesinde, literatüründe ‘Devriye’ kavramıdır.

Hızır’a olan sezgi gücü, özdeşleşme aşkı sadece inanç ile sınırlanamaz. O bir duygusal zekanın beyin ve akılda sentezlenmiş, varoluşun kimliğidir. Tarlaya tohumun saçılması, ekin başaĝının harmanda sapından ayrılması, değirmende öğütülmesi, hamurunun yoğurulup mayalanması, fırına verilerek ekmeğin kızartılması temeli ve sürecine kadar berrak eylemiyle tüm diğer üretimlerin temel anası olan bu Hakk’ın nimetinin işlenmesine bir örnekliğin sembolü, aynı zamanda onun emek ile üretildiğine dair fiili bir göstergedir. Soyut bir kavram olan Hızır, işte tam da bu eylemleriyle, doğanın nimetleriyle somutluğun ya da somutlaşmasının bizzat kendisidir.”

“HIZIR Kİ İNSANDAN İNSANADIR” 

Hızır’dır darda, zorda olanlara koşan, mazlumun yanında olan, zalimin zulmüne karşı koyan ve seri uğruna boyun eğmeyendir. Hızır’dır mertliğin duruşu ve ışığı ile Yol’undan dönmeyenlerin sonsuza akışı.

Hızır İkrardır. Hızır Rızalıktır. Hızır ki insandan insanadır. Her bir can-insan tüm evrende kendini onda bulduğunda Rıza Şehri’ne yönelme ve orada kurulacak eşitliğin, eşitce paylaşımın ve özgürlüğün hazı, dayanışması ve özgürleştikçe üretimin, nitelikli iletişimin artması ancak, yeterlilik ölçüsünü kabul ederek nefsini bu yeryüzünde, canın bedende olduğu sürecinde aşırılıktan, bencillikten arınmasıdır. Çünkü Hızır’daki inanma ve felsefi kavramda öteki dünya ya da ‘Cennet-Cehennem’ yoktur. Bundandır Hızır’ımızın evrensel ve kainatımızda tükenmez bir ilham ve ışık oluşu ile sonsuzluğu.

Hızır’ımızla felsefemizin özdeşleşmişliĝini, değerlerimiz Pirimiz Sultan Abdal ve Filozofumuz Yunus Emre’den değerlendirmeniz ve yüreklere ve insanlığa ulaşması dileğimizle onların bir kaç dize ancak, anlamları derin ve geniş deryası niteliğinde, şu bilge nefesleriyle sonlandıralım.

“Bin bir adı vardır birisi Hızır,

Nerede çağırsan orada Hazır”

Pir Sultan Abdal

“Geldi geçti ömrüm benim,

Şol yel esip geçmiş gibi,

Hele bana şöyle gelir,

Şol göz yumup açmış gibi.

Yunus Emre bu dünyada,

İki kişi kalır derler,

Meğer Hızır İlyas ola,

Abı hayat içmiş gibi.”

Yunus Emre

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak