PİRHA- HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Yargıtay’ın HEDEP kısaltmasını kabul etmemesini ‘tahammülsüzlük’ olarak değerlendirerek, “HEDEP oldukça ırkçı hayaller gerçek olmayacaktır. HEDEP oldukça Kürtler, Aleviler, emekçiler ve kadınların dışlandığı yeni bir yüzyıl olmayacaktır” dedi. Yerel seçimlere de değinen Bakırhan, “Halkımız kimi işaret ederse adaylarımız onlar olacaktır. Adaylarımızı demokratik ve katılımcı bir yöntemle kentin uzlaşısıyla belirleyeceğiz” diye konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, 8 yıl önce Diyarbakır’ın Sur ilçesinde katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’yi anarak başladığı konuşmasında, “Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollardan çözülmesini isteyen, insan hakları mücadelesini onurluca yürüten Tahir Elçi’nin yokluğunu her zaman hissediyoruz. Devlet diğer faili meçhul cinayetlerde olduğu ki bunun failleri belliydi. Devlet elindeki kayıtlar henüz açılmadı. Ama oradaki yurttaşlar kimler tarafından ateş edilerek Tahir Elçi’nin katledildiğini çok iyi biliyor” dedi.
HEDEP Eş Genel Başkanı Bakırhan, Hrant Dink davasına da dikkat çekerek, “Hrant Dink’i katledenler ortadadır. Bu konudaki iftiralar, iddianamelerde isimleri geçenleri hepimiz izledik. Evet tetikçiyi serbest bıraktılar. Bu kararı kınıyoruz. Hrant Dink davasının takipçisi olmaya faillerinin açığa çıkarılması için de söz verdik. Hem Hrant Dink hem de Tahir Elçi demokratik bir Türkiye istedikleri için eşit adil bir yaşam bu topraklarda sürsün diye yaşamlarını feda ettiler” diye konuştu.
HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de ciddi bir sağlık ve ekonomik kriz yaşanıyor. Türkiye manzarasını zaten hep birlikte görüyorsunuz; günde 15 milyon lira saraya harcanan lüks ve şatafat içinde yaşayan saray sevdalıları var. Tek ihaleye ihya olan müteahhitler var. Faiz ve savaş baronları var. Hayali fonlarla zengin olan yandaş müteahhitler var.
Komisyon görüşmeleri biten 2024 yılı bütçesi bu iki Türkiye manzarasının vesikasıdır. Değerli halkımız evet bu bütçede kimlere kaynak ayrılıyor? Kendi ideolojisini topluma yaymak isteyen Diyanet İşleri Başkanlığına 91 milyon bütçe ayrılıyor. Garanti ödemeler adı altında milyonları cebe indiren yandaşlar var. Türkiye’nin temel sorunlarını derinleştirerek 40 milyar doları kasasına indiren savaş baronları var. Şirketlerden alınması gereken 2 trilyondan vazgeçerek sermayeyi sevindiren bir iktidar var.
Bu bütçe kaynakları doğru kullanılırsa savaş baronları yerine emeklilere 5 bin TL değil 80 bin TL ikramiye verebiliriz. Engelli istihdamını yüzde 3’lerden yüzde 6’lara çıkarabiliriz. 20 bin engelli yurttaşımızı hemen işe alabiliriz. Depremden en çok etkilenen okul ve hastaneleri depreme dayanaklı hale getirebiliriz.
ASGARİ ÜCRET 25 BİN TL OLMALI
Asgari ücret çalışmalarının yapılacağı bir döneme girdik. 1 Aralık’ta asgari ücret komisyonu toplanacak biz de asgari ücret konusunda bir çalışma yürüttük. HEDEP olarak diyoruz ki asgari ücret 25 bin TL olmalı. Yine yoksulluk sınırının yarısı olarak olmalı. Asgari ücretin her ay yoksulluk sınırına göre düzenlenmesini istiyoruz. Gelin hep birlikte bu kanun teklifimizi bugün meclisten geçirelim bunu hem sokakta hem de mecliste destekleyelim.
KÜRT SORUNUNDAKİ ÇÖZÜMSÜZLÜK DEVAM EDİYOR
İmralı’daki mutlak tecrit ve Kürt sorunundaki çözümsüzlük devam ediyor. Takip ettiniz cezaevlerindeki tutsaklar Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa çözüm talebiyle 27 Kasım ile 15 Şubat tarihleri arasında açlık grevi yapacaklarını açıkladılar. ‘Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa çözüm’ talebi dünyanın en meşru talebidir. Mahpushanelerde binbir zorlukla yaşanan büyük bir tecrit ve işkencenin olduğu mekanlardır. Burada tutsakların açlık grevine gitmemesi için aslında bize büyük bir sorumluluk düşüyor. Buna itiraz edecek olan dışarıdakilerdir halkımızdır emekçilerdir. Maalesef bütün zorluklara rağmen cezaevlerinin açlık grevi başlatması da bizleri büyük bir mesaj ve ders olmalıdır. Bu açlık grevleri hepimize mücadeleyi büyütme çağrısıdır.
HEDEP oldukça ırkçı hayaller gerçek olmayacaktır. HEDEP oldukça Kürtler, Aleviler, emekçiler ve kadınların dışlandığı yeni bir yüzyıl olmayacaktır. Gün geçmiyor ki iktidar yargısı ve ortakları partimize kumpas kurmasınlar. 11 parti kapatıldı, davalar açıldı, yerine yenilerini kurduk. Biz büyüdükçe iktidar korkuyor. Hiçbir şey bulamadılar bu sefer de tam yerel seçime gideceğimiz bir süreçte bizi uğraştırmak için HEDEP’in ismine kafayı taktılar. Çünkü kafaları hukuksuzluktan ve adaletsizlikten başka bir şeye çalışmıyor. Neymiş efendim HEDEP ismi HADEP’e benziyormuş. Tebrik ediyorum. Şapkadan tavşan çıkarmışlar. Türkiye’de ilk defa mı bir partinin adı ya da kısaltması kapatılmış bir siyasi partiye benziyor?
İşte seçimlerde ittifak yaptığınız Yeniden Refah Partisi’nin adı Refah Partisi’ne benzemiyor mu? Kaldı ki amblemi de neredeyse aynı olan bir parti. Buna benzer onlarca parti olmasına rağmen yargını uğraştığı tek parti biz olduğumuz için bizden başkasını görmüyor. Biz onun ayrımcılığını onun özellikle Kürtlere ve partimize dönük düşmanca tavrını görüyoruz. Kimi aklıyla vezir oluyor, kimisi var aklıyla rezil oluyor. İşte bunlar da aklıyla rezil olanlardır. Biz bunu böyle göreceğiz ve görmeye devam edeceğiz. Şunu bir türlü anlamadılar. Biz ne zaman bir binadan bir tabeladan üç harften ibaret olduk.
Uzun süredir yerel seçimlere yönelik çalışma içindeyiz. Bütün hazırlıklarımızı tamamladık. Artık yola koyulma ve başarma zamanıdır. Aday başvurularına başladık. Bu başvuruların yegâne mercii halkımız olacaktır. Halkımız kimi işaret ederse adaylarımız onlar olacaktır. Adaylarımızı demokratik ve katılımcı bir yöntemle kentin uzlaşısıyla belirleyeceğiz. Halklarımız, üyelerimiz, STK örgütlü toplumsal muhalefetin en geniş katılımıyla adaylarımızı belirleyeceğiz. Kent uzlaşısını sağlamak için yerel eğilimlere de başvuracağız. Demokrasi sınavını başarıyla tamamlayacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Kentlerimizi hep birlikte yönetme iddiasındayız, kendisine güvenen halkın sorunlarını dert edinen, bireysel çıkarlarından önce halkın özgürlük taleplerini ve çıkarlarını önceleyen herkesi aday adaylığı için başvuru yapmaya çağırıyoruz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.