PİRHA – Hükümetin koronavirüs salgını sürecinde uyguladığı politikaları eleştiren HDP Dersim İl Eş Başkanı İbrahim Kasun, “Biz dayanışma kampanyalarının engellenmesini kabul etmiyoruz. Bizim inancımızda, kültürümüzde dayanışma vardır. Yasaklara karşı geri adım atmayacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi Dersim İl Eş Başkanı İbrahim Kasun, koronavirüs salgını sürecine ilişkin PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
Kasun, salgının Dersim’deki yansımasına değerlendirerek “Koronavirüs salgını tüm dünyaya yayıldı. İlimizde de pozitif vakalar çıkmaya başladı. Biz HDP Dersim olarak bu salgının, vahşi kapitalizmin bir ürünü olduğunu ve bunun insanlığı, ekosistemi tehdit ettiğinin farkındayız. Bundan sonra yaşama farklı bir anlam katmak gerekiyor. Bundan dolayı insanları kendi yaşamlarını şekillendirmeleri gerekiyor. Ekolojik dengeyle bu kadar çok uğraşırsan doğa intikamını insanlardan alır. Kapitalizm insanları bu hale getirdi, koronavirüs tüm insanlığı etkiliyor. Biz de HDP Dersim İl Örgütü olarak kentte bir kriz masası oluşturduk. İl binamızda bu konuda nöbetleşe çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“DERSİM KORONA DAYANIŞMASI KURULMALI”
Kasun, salgın sürecinde evde kalınmasıyla halkın yaşadığı sorunlara değinerek şöyle çağrı yaptı:
“Halkımıza çağrımız var; halk evlerinde kalıyor. Sağlık kuruluşlarının öne sürmüş olduğu tedbirlere uyuyorlar. Ama halk evlerde üretimden kopuk, ne yeyip ne içecek bunun planlamasını yapıyoruz. Bu krizin çok uzun süreceği bellidir. Devletin de bu noktada yeteri derecede hazırlıklı olmadığının bilincindeyiz. Devletin insafına kendimizi bırakamayız. Dersim’de öz ekonomiyi geliştirecek şekilde halkımızın, kurumlarımızın mücadele etmesi gerektiği için vekilimizin öne sürmüş olduğu öneriler var. Bu önerilere katılıyoruz ve biz de tüm kurumlara çağrı yapıyoruz. Bir araya gelip Dersim Korona Dayanışması adı altında bir birliktelik oluşturalım. Bununla ilgili Dersim’de halkımıza uzun vadede ne yapılacaksa kararları ortak verelim. Bu çağrı anlamlıdır ve bunun çalışması için de çağrımızı yineliyoruz.”
“İLÇE VE KÖYLERDE DE KRİZ MASALARI OLUŞTURULMALI”
Dayanışmanın sadece kent merkezinde değil tüm ilçe ve köylerde olması gerektiğini belirten Kasun, “Kent merkezi değil köyler ve ilçeleri esas alacak şekilde dayanışma masası oluşturabiliriz. Bunun için yerel yönetimler önceliklidir. Hem resmi kurum olması itibarıyla belediyelere çok büyük rol düşüyor. Hem ilde hem de ilçelerde belediyeler kriz masaları oluşturabilir. Köylerde de örgütlü bir şekilde kriz masası oluşturabilir. Örgütlü toplumu yaratarak bununla mücadele etme anlayışındayız, önerimiz de bu doğrultudadır. Dersim’deki tüm kurumlara çağrı yapıyoruz. Dersim, inanç ve kültürüyle dayanışma anlayışı içerisinde. Dersim dışında yaşayan, Avrupa’da birçok kurumlar bu noktada aktif görev alabilirler. Halkı üretimden koparıp eve koymuşuz ama halk nasıl geçimini sağlayacak bu çok önemli. Bunun planlamasını halk ve kurumlarla birlikte yapmak istiyoruz” dedi.
“BELEDİYELER YASAL YETKİYİ KULLANMALI”
Belediyelerin yardım kampanyalarına ambargo konulmasını eleştiren Kasun, şunları belirtti:
“9 yıl boyunca belediye eş başkan yardımcılığı yaptığım için belediye yasasını biliyorum. 5393 sayılı yasa kapsamında halka, belediye başkanı veya encümen kararıyla temel gıda vb ihtiyaç yardımında bulunabilirler. Hükümet tarafından devlet içerisinde devlet olmaz denildi ama kurumların özgünlüğünü düşünmek gerekiyor, yasalar nettir. Şartlı bağış alabilirler. Ben vatandaş olarak belediyeye şu bağışı yapıyorum, böyle kullanılsın tarzında bir bağış yapabilirim. Belediyenin özgünlüğü var. Belediye kurumu neden var? Bunu da düşünmek gerekiyor. belediyeler, bu noktada ısrarlı bir şekilde, ihtiyacı olan yurttaşlara yardım yapabilirler. Psikolojik danışma hattı kurabilirler. Birçok eylem etkinlikler yapılabilir. İş merkezleri, caddeler dezenfekte edebilirler. Belediyelerin, ellerindeki yasal yetkiyi kullanmaları gerekiyor.”
“DAYANIŞMA BİZİM İNANCIMIZDA VAR, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Alevi inancındaki dayanışmanın önemine dikkat çeken Kasun, “Bizim toplumumuzda dayanışma kültürü, komünal kültür, birlikte yaşam kültürü vardır. Dayanışma kültürü, toplumsaldır, evrenseldir. Bu noktada elimizden gelen çabayı harcamamız gerekiyor” dedi.
Kasun, şöyle devam etti:
“Elazığ’da olan depremdeki gibi siz yardım yapamazsınız mantığını doğru bulmuyoruz. Bunun mantıkla, akılla açıklanması mümkün değil. Engellemeler doğru bulmuyoruz. Ne inancımızda ne kültürümüzde ne de yasal olarak böyle bir engel yok.
Geri adım atmamamız gerekiyor.
Halk olarak, kurumlar olarak ‘Hükümet yasakladı, Valilik yasakladı’ söylemlerine, kurallarına karşı geri adım atmamamız gerekiyor, atmayacağız.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.