PİRHA- Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin gözaltına alınmasına HDP Adıyaman Milletvekili Dr. Behçet Yıldırım tepki gösterdi. PİRHA’ya konuşanYıldırım, “Çocuklar ölmesin, barış istiyoruz.” diyen herkes adeta vatan haini ilan edilmiş, sosyal medya dahil 350’yi aşkın kişinin gözaltına alınması ve soruşturmalara maruz bırakılması iktidarın sonunun geldiğinin işaretidir” dedi.
Türk Tabipler Birliği (TTB) yöneticisi hekimlerin evlerine yapılan baskınların ardından gözaltına alınmasına tepki gösteren HDP Adıyaman Milletvekili Dr. Behçet Yıldırım, PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
“HEKİMLERİN GÖREVİ ÖLDÜRTMEK DEĞİL YAŞATMAKTIR”
Yıldırım, “Türkiye’yi savaşa sürüklemek bir felakettir. Bu felakete karşı, OHAL’e rağmen, cezalara rağmen bedel ödemeye razı olan kişi ve kurumlara iktidar ve saray tehdit ve hakaretler yağdırıyor” dedi.
“32 yıldır onurla, gururla üyesi olduğum TTB de iktidarın ve sarayın zulmüne uğradı” diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
“TTB Merkez Konseyi üyesi doktorların evleri sabah saatlerinde basıldı ve gözaltına alındılar. Bu durumu şiddetle ve nefretle kınıyorum. Hekimlerin görevi öldürmek değil, yaşatmaktır. “Savaşa hayır.” derken bir tek mevcut iktidara değil, çatışan tüm kesimlere seslenmiştir. “Çocuklar ölmesin, barış istiyoruz.” diyen herkes adeta vatan haini ilan edilmiş, sosyal medya dahil 350’yi aşkın kişinin gözaltına alınması ve soruşturmalara maruz bırakılması iktidarın sonunun geldiğinin işaretidir.”
“SAVAŞ VE AKP İKTİDARI SAĞLIĞA ZARARLIDIR”
“TTB “Savaş sağlığa zararlıdır.” demiş, ben de aynen diyorum ki: Savaş da sağlığa zararlıdır, AKP iktidarı da sağlığa zararlıdır” diyen Yıldırım, “Onurla ve gururla üyesi olduğum Türk Tabipler Birliğini bile hedefe koyup, insanlar ölmesin dedikleri için suç duyurunda bulunuyorsunuz. Yetmedi sabahın köründe evlerine baskın yapıp 11 TTB Merkez Konsey üyesini gözaltına alıyorsunuz. Bir çağrı yaptınız da gelmediler mi? Bu iktidar 15 senedir TTB’yi hedefine koymuştur. Önce görev ve yetkilerini kısmış, meslek odamızı almak için ne yapılması gerekiyorsa yapılsın demiş ama amacına ulaşamamıştır. Hep halkın iradesi halkın iradesi diyorsunuz ya bakın önümüzdeki Mart ve Nisan aylarında TTB’nin illerde yönetim ve delege seçimi olacak. Haziranda da seçimli genel kurultayı var. Bırakın biz hekimler kararımızı verelim sizin savaş çağrılarınıza mı, yoksa kendi vicdanlarının sesine mi kulak verecek hep birlikte görelim”diye konuştu.
HDP’li Vekil Dr. Behçet Yıldırım, hükümete seslenerek, “Size muhalif olan, sizin gibi düşünmeyen kişi ve kurumları olmadık sebeplerle gözaltına alıyor, soruşturmalar yapıyorsunuz. Dün BM’ler UNICEF, bağımsız ve tarafsız dünya kuruluşları sivillerin ve çocukların bu savaşta hayatını kaybettiğini belgeleriyle açıkladılar. Bunlara da soruşturma açacak mısınız? “diye sordu.
İKİ VEKİLDEN SORU ÖNERGESİ
Öte yandan, HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım ve Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklamasını yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi 11 hekimin gözaltına alınmasını TBMM gündemine taşıdı.
Yıldırım Sağlık Bakanı Ahmet Demircan tarafından şu soruların yanıtlanmasını istedi:
- Türk Tabipler Birliğine yapılan saldırıdan haberdar mısınız?
- TTB Merkez Konsey üyelerinin avukatlarıyla görüştürülmeme gerekçesi nedir?
- İnsan yaşamını korumayı hedefleyen ve yaşamayı icra eden bir kurumun savaşı desteklememesini onaylamıyor musunuz?
- Bir hekim olarak savaşı destekliyor musunuz?
- Hipokrat yemininde geçen ‘’Statü, hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime, dil, din, milliyet, cinsiyet, takım, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlükle ve onurla yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim’’ ifadesi de ölümlere karşı olma anlamına gelmiyor mu?
- Tür Tabipler Birliğine yönelik yapılan gözaltı ve baskınların Cumhurbaşkanın TTB ye yönelik yaptığı açılamayla ilişkisi var mıdır?
- Türk Tabipler Birliğine yönelik yapılan baskın ve gözdağı kampanyasının sonlandırılmasına yönelik bir girişiminiz olacak mı?
Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ise Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları sordu:
- TTB Merkez Konsey Üyesi 11 kişinin gözaltına alınmalarının yasal gerekçesi nedir?
- 29 Ocak 2018 tarihinde TTB avukatları tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapılmasına ve Savcılığın talebi halinde Merkez Konseyi üyelerinin istendiği zaman ifade için gelebilecekleri, talep edilen belge ve bilgilerin savcılığa verilebileceği iletilmesine rağmen üyeler neden ifadeye çağrılmak yerine gözaltına alınmıştır?
- AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TTB hakkında basına yaptığı açıklamaların üyelerin gözaltına alınmasında bir etkisi var mıdır?
- TTB genel merkezinde ve gözaltına alınan hekimlerinin evlerinde ne aranmaktadır?
- Yaşamı savunmak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ve ceza kanunlarının hangi maddelerine göre suç teşkil etmektedir?
- TTB Merkez konsey üyelerinin gözaltına alınması Türkiye’nin 2003 yılında onaylamış bulunduğu Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 19’uncu maddesinde öngörülen ifade özgürlüğüne aykırı değil midir?
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.