HDP Sözcüsü ve Kars milletvekili Ayhan Bilgen, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında yeni anayasa yapım sürecini eleştirdi ve gizli bir anlaşma yapıldığını söyledi. Sosyal medyadaki “başkanlık hayırlı olsun” kampanyasında imzalarını paylaşan AKP’li milletvekillerini de eleştiren Bilgen, “kendilerine saygı için hangi metne imza attıklarını bilmeli, açıklamalılar” dedi.
Yeni anayasa yapım sürecini eleştiren ve gizli bir anlaşma yapıldığını söyleyen HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen şunları söyledi:
Türkiye büyük bir bölgesel savaşın tarafı olmanın arifesindedir. Ancak bölgesel gelişmelere, ekonomideki büyük krize rağmen gündemde sadece başkanlık tartışması var. Bu tablonun kendisi Türkiye’yi tehdit ediyor.
Anayasa bir toplum sözleşmesidir. Siyasi partiler, toplum için bu sözleşmeyi kurmak zorundadırlar. Bu, toplum adına yapılır. Sözleşme toplumdan gizlenerek yapılıyorsa buna anayasa değil, gizli bir anlaşma denebilir.
“ANAYASA DEĞİL, GİZLİ ANLAŞMA”
Şu anda iki parti arasında bir anlaşma sağlanmış gibi açıklamalar yapılıyor. Şüphesiz bu iki partinin tercihidir. Sadece biz değil; ana muhalefet partisi de, parlamento dışındaki partiler de, akademi de, sivil toplum örgütleri de, medya da, bir bütün olarak toplum dışlanarak bu süreç yönetilebilir, bu bir tercihtir. Nasıl bugün nasıl 12 Eylül anayasası, aldığı yüzde 90 oya rağmen tartışılmaya devam ediliyorsa, bugünkü gizli anlaşma metni de daha ilk günden itibaren tartışılacaktır.
“KENDİLERİNE VE BU ÇATIYA BİR SAYGILARI VARSA AÇIKLASINLAR”
Ama hiç olmazsa milletvekilleri, kendi partilerine saygı için, içinde bulundukları çatıya saygı için, hangi metne imza attıklarını açıklamalılar. Dün Genel Kurul’da MEB ile ilgili kanun görüşülürken, Rusya ile boru hattı anlaşması görüşülürken iktidar milletvekilleri “başkanlık hayırlı olsun” hashtagiyle imzalarını açıkladılar, imzalarını deşifre ettiler. Vekillere soruyoruz; başkanlık mı, cumhurbaşkanlığı mı, hiç olmazsa buna açılık getirin. Ayrıca hangi metni gördünüz de imzalıyorsunuz?
Bu yaklaşımın kendisi halk iradesine saygısızlıktır. İktidar partisi adına yapılan açıklamalar da doğrudan suç oluşturmaktadır. “Blok olarak evet oy kullanılacak” açıklaması yürürlükteki anayasaya göre suçtur. Anayasa değişikliklerinin nasıl yapılacağı açıktır. Eğer bu anayasa değişene kadar herkesi bağlıyorsa, yani sadece muhalefeti cezalandırmak için bir koz, silah olarak görülmüyorsa, bu açıklamalar derhal düzeltilmelidir. Bu açıklamalar Meclis’teki oylamalara gölge düşürür. Referandum sürecini de şaibeli hale getirir.
Bir grup başkanvekili ve birlikte anayasa yapmaya çalıştıkları partinin genel başkanı OHAL şartlarında bir referandum kampanyasını normal görüyorlarsa, ya demokrasiden haberleri yok ya da bu şartlarda yapılan anayasaların meşruiyeti olmadığına dair bir tarih okumaları yok.
“OHAL ŞARTLARINDA REFERANDUM OLUR” DEMEK TUTARSIZLIKTIR
Sanki referandum ya da seçim denilen şey seçim sabahı sandığa gidip oy atıp atmama meselesiymiş gibi tarif ediyorlar. Referandum, seçim bir süreçtir. İfade özgürlüğü var mı, toplanma özgürlüğü var mı? OHAL şartlarında demokratik tartışma süreci yaşanabilecek mi? Milletvekillerimiz, akademisyenler, gazeteciler tutuklu. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri sınırsız şekilde yasaklanabiliyorken, “OHAL şartlarında referandum olabilir” demenin tutarlı hiç bir yanı olamaz.
Sonraki mesaj
Bunları da beğenebilirsin
Yoruma kapalı.