PİRHA-HDP’nin ‘Adalet ve Vicdan Nöbeti’ni değerlendiren HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, “Adalet ve Vicdan Nöbeti bir sokak hareketidir. Tüm muhalif güçleri, dikta rejiminden mağdur olan herkesi mücadeleye destek vermeye, güç birliği yaratmaya davet ediyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 10 milletvekilinin Diyarbakır Ekin Ceren parkında başlattığı “Adalet ve Vicdan Nöbeti”ne ilişkin HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
“TÜRKİYE BİR SAVAŞ KONSEPTİNE SOKULDU”
“7 Haziran sonrası çözüm sürecinin Tayyip Erdoğan tarafından bitirilmesinden sonra Türkiye yeni bir konsepte sokuldu. Bu açık bir şekilde bir savaş konseptiydi” diyen HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, “7 Haziran seçim sonuçlarının meclise yansıyan halk iradesi yok sayıldı. Aynı zamanda Türkiye halklarında umut yaratan üç yıldır devam eden çözüm süreci bir anda bitirildi. Çözüm sürecinin sonlandırılmasının ardından Türkiye’de sivil bir darbeye adım adım gidildiğini ifade ettik” ifadelerini kullandı.
“MEŞRU OLMAYAN BİR REFERANDUMLA TEK ADAM REJİMİ İNŞA EDİLDİ”
“Kasım seçimlerinin ardından ülkede siyasi ve askeri operasyonlar başladı. IŞİD üzerinden bombalama olayları ve ardından gelişen olaylar ile ülke OHAL sürecine sokuldu” ifadelerini kullanan Adıyaman, “Meşru olmayan bir referandumla Türkiye’de tek adam rejimi inşa edildi. İnşa edilen tek adam rejimi sadece Tayyip Erdoğan’ın saray saltanatını korumakla kalmıyor, KHK’lerle AKP devleti yaratılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz süreçte toplum tamamen ikiye bölünmüş bir durumda. Bir AKP yandaşları bir de muhalif kesimlerin hain ilan edilmesi süreciyle karşı karşıyayız. Bunun siyasal literatürdeki ismi faşizmdir. Dolayısıyla faşizme karşı bir mücadele gerekiyor” dedi.
“TÜM MUHALİF KESİMLERE BİR YÖNELİM SÖZ KONUSU”
“Türkiye’de 7 Haziran’dan bu yana bu süreç görüldü ve bir direniş sergilendi” ifadelerini kullanan Adıyaman, “Ama gelinen noktada sadece HDP değil tüm muhalif kesimlere bir yönelim söz konusu. Basın susturuldu, yüzlerce gazeteci, akademisyen, siyasetçi ve kamu çalışanı şuan da cezaevlerinde. Siyasal mücadeleler tarihi bize göstermiştir ki hiçbir faşist sistem hiçbir diktatör ‘ben yeteri kadar diktatörlük yaptım. Artık bir kenara çekiliyorum’ demez. Bütün diktatörlükler ve faşizm mücadeleyle alaşağı edilir. Bu düşünceyle bizde HDP olarak bu dikta rejimine karşı demokratik mücadele ile ezilen ve mağdur olan bütün halklarla alanlarda birliktelikte ortak bir platform da buluşturma amacı içerisindeyiz” diye belirtti.
“DİYARBAKIR’DAN SONRA BAŞKA İLLERDEDE NÖBET DEVAM EDECEK”
“Demokrasiler dünyanın hiçbir coğrafyasında durup dururken gelmiyor. Büyük mücadeleler gerektiriyor” diyen Adıyaman “O nedenle bu ülkeye de demokrasi gelmesi için mücadele etmemiz ve sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Biz de bu noktada böyle bir mücadele başlattık. HDP’nin başlattığı bu demokrasi nöbeti bu eksende. Diyarbakır’da bir ay boyunca her hafta bir ilde 7/24 olmak üzere planlanmış bir süreci yaşıyoruz. Diyarbakır’daki ‘Adalet ve Vicdan Nöbeti’nin devamı İstanbul, Van ve Ankara’da olacak. Halkın iradesini temsil etmiş halkın meşru oylarıyla seçilmiş milletvekilleri nöbet tutuyor ama etrafı bariyerle çevriliyor. Ağaçların olmadığı beton zemin üzerine hapis ediliyor. Halkla buluşması engelleniyor daha da ötesi battaniyelerin verilmesi engelleniyor. Faşizm budur bizim anlatmak istediğimiz budur. Mücadelenin bir boyutu da faşizmi diktayı teşhir etmektir. Mücadele zemini sadece parlamento değil, asıl mücadele halk ve halkın sokaklarıdır. Adalet ve vicdan nöbetleri bir sokak hareketidir. Tüm muhalif güçleri dikta rejiminden mağdur olan herkesi mücadeleye destek vermeye güç birliği yaratmaya davet ediyoruz” diye çağrıda bulundu. HABER MERKEZİ
Yoruma kapalı.