PİRHA – HDP önceki dönem Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın ilk romanı Leylan için imza etkinliği düzenlendi. Etkinliğe yurttaşlar yoğun ilgi gösterirken, imza standının önünde uzun kuyruklar oluştu.
Haberin Videosu
Daha önce Seher ve Devran isimli iki öykü kitabına imza atmış olan Hakların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ilk romanı Leylan için imza etkinliği düzenlendi. Mülkiyeliler Birliği Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte HDP Kadın Milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Filiz Kerestecioğlu ve Meral Danış Beştaş okuyucuların kitaplarını imzaladı.
Etkinliğe ilgi yoğun olurken, imza standının önünde yurttaşlar sıraya girdi. Sırada bekleyen yurttaşlar Demirtaş’ın kendi besteleyip yorumladığı “Korkma Bağır Olmadı Hızır’ı çağır” şarkısını seslendirdi.
“DEMİRTAŞ’I REHİN ALMAK ONUN FİKİRLERİNE ENGEL OLAMAZ”
Yurttaşlar ve HDP Milletvekilleri, Leylan’a ilişkin düşüncelerini şöyle aktardı:
“Harun Çakmak: Leylan’ı ilk çıktığında hemen aldım, büyük bir merakla okudum. Merakımın ana nedeni edebi olarak ne ifade ettiği değildi, bir partinin tutsak edilmiş özgürlüğü elinden alınmış bir liderinin içeride de hayatın içinden biri olarak Yazdığı kitap benim açımdan okumak çok anlamlıydı. Okuduktan sonra da gerçekten de güzel bir kitap olduğunu deneyerek görmüş oldum, çok beğendim.
Betül Koca: Bugün burada Demirtaş’ın Leylan kitabının imza günündeyiz. İnanılmaz derecede bir coşku ve bir kalabalık var. Buradan aslında şunu görmüş. Selahattin Demirtaş’ı rehin almak onun fikirlerine, düşüncelerine, zincir vurulamayacağı anlamına geliyor. Selahattin Demirtaş içeride üretmeye ve toplumsal mücadeleyi yükseltmeye devam ediyor. O milyonların sevgisini kazanmış bir lider gerçekten. Bu kitaplara sahip çıkarak, bu kitaplara sahip alarak gerçekten en güzel cevabı vermiş olduk. Bugün Ankara’da çok yağmurlu bir hava olmasına rağmen, burası tıklım, tıklım. Biliyorsunuz kitap çok karalamaya hedef gösterilmeye de başlanmıştı tüm yayın evleri dip notla dayanışma tavrını ortaya koydu O yüzden diyoruz ki bu mücadeleyi tutuklayarak, göz altılarla bastıramayacaksınız. Demirtaş’ın özgürlüğünü aldığında ve aramıza geldiğinde ve sizlere en güzel cevap vermiş olacağız.
Filiz Yibusun: Selahattin Demirtaş’ın üç kitabını da okudum. Selahattin Demirtaş Türkiye için çok önemli bir siyasetçi. Gerçekten eğer içeride olmasaydı inanıyorum ki ülkenin siyasi ortamı için çok büyük katkısı olacaktı. Romanları da ilk romanı Seher’i okudum, sonra Devran çıktı. Devran iyi bir öykü kitabıydı. Fakat Leylan inanılmazdı ve ben şuna inanıyorum. Eğer Selahattin Demirtaş siyasetçi olmasaydı, çok iyi bir edebiyatçı olabilirdi. Kurgusu içinde yazdıkları neredeyse ülkenin tüm sorunlarına değinmişti. Kitabı okurken hep ben acaba Selahattin Demirtaş’ın siyasi kimliği üzerinden mi kitap okuyorum ama zaman zaman bana onun siyasi kimliğini unutturdu. Romanın içinde mesela bazı tasvirler vardı ki o tasvirleri direk hissettim. Sonra bir hastanede yatış kısmı vardı çok ciddi anlamda bir hastanede yatan bir hastaya neler bağlandığını, yapıldığını, hepsini çok iyi araştırmış kitap aslında size Selahattin Demirtaş’ın bir taraftan da araştırdığı romanı yazmadan önce tüm araştırmalarını bize veriyordu. Kitabı çok beğendim, gerçekten çok iyi bir romandı. Bundan daha iyisini de yapacağına eminim. Sonra kitabı okurken İsmail Beşikçi’nin kitap hakkındaki yorumlarını da okudum. İsmail Beşikçi de biliyorsunuz çok iyi yorumlar yapmıştı kitap hakkında, çok beğendim. Onun çok iyi bir edebiyatçı da olacağına inanıyorum. Türkiye’nin ona çok ihtiyacı var. Siyasetçi olarak ama aynı zamanda iyi bir edebiyatçı da olabilir.
“LEYLAN’A İLGİ YOĞUN”
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu: Bugün yine Selahattin Demirtaş’ın bu sefer ilk romanının imza günündeyiz gerçekten ilgi çok fazla. Ankara’da daha Seher’e, Devran’a olduğu gibi Leylan’a da ilgi büyük. Bunun nedeni tabii ki aslında bu toplumun özgürlük isteği. Cezaevindeki bütün tutsak arkadaşlarımızın özgürlüğünü dilemeleri, onların orada üretken çalışmaları ve buna duyulan saygı. Biz burada sadece temsilen bulunuyoruz. Ama diliyoruz ve çok canı gönülden istiyoruz ki onlar bu sıralarda otursunlar Gülten Kışanak, İdris Baluken, Selahattin Demirtaş birlikte kitaplarını imzalasınlar diyorum. Herkese de geldikleri için çok teşekkür ediyorum.
“LEYLAN YAKIN TARİHİMİZİN ÖZETİ”
HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir: Bugün sevgili Selahattin Demirtaş’ın kitabının imza günü biz de burada Ankara’dayız. Evet, yoğun bir ilgi var. Daha önce de Devran’da Seher’e de benzer bir ilgi vardı. Çünkü Selahattin Demirtaş sözün en hakiki dilini toplumdan doğru, özgürlüklerden doğru kuran cezaevinde de sözde edebiyatla mücadelesini başka bir evreyse taşıyan bir arkadaşımız yoldaşımız. Dolayısıyla o sesinin ve mücadelesinin dört duvarla da zindanla da engelleyemeyeceğini, özgür düşüncenin kendi dünyasında nasıl insanlarla, toplumda buluşturduğunun en güzel örneklerinden bir tanesi. Evet, Leyla’nın okudum. Leylan yakın tarihimizden aslında uzak değil çok yakın tarihimizin bir özeti. İnsan Leylan’ı okuduğumda karakterlerde kendisini buluyor, toplumda yaşananları, adaletsizliği, eşitsizliği ve özgürlük talebini ve ilk hesaplaşmayı ve ilk yolculuğu görüyor. Bu açıdan Leylan hepimizden biri. Çok uzakta aranan bir karakter değil, bence Türkiye toplumunun bir aynası.
“DEMİRTAŞ İÇERİDEN BÜYÜK BİR UMUT TUTKUSU YAYIYOR”
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş: Kitabı büyük bir zevkle okudum. Kitaptan herkesin büyük bir keyif alacağına inanıyorum. Sevgili Selahattin Demirtaş dört duvar arasında ama içeriden dışarıya büyük bir özgürlük, barış, umut, tutkusu yayıyor. Aslında bir edebiyatçı olma yolunda hızla ilerliyor. Son kitabı ilk iki kitabının çok çok geride bıraktı. Ben herkesin keyifle okuyacağını inanıyorum. Oldukça hayatın içinden, bize yabancı olmayan ama aynı zamanda derin bilgiler ve perspektif sunan bir kitap. İyi okumalar diliyorum herkese. İlgi oldukça yüksek Demirtaş’a olan sevgi AKP ve Erdoğan bütün ısrarlarına rağmen, baskılarına rağmen azaltamadılar. Zaten içeriden kitap yazması, müzik yapması, şiir yazması sevginin git gide büyümesi asıl çıldırtan mesele. Demirtaşı’da ona olan sevgiyi de onun nezdinde asla karartmazlar.
“LEYLAN BİZİ HEYECANLANDIRDI”
Dipnot Genel Yayın Yönetmeni Emirali Türkmen ise: Bugün Leylan için düzenlemiş olduğumuz imza gününde buradayız. Kitabı yayınlama sürecindeki hikayeler üzerinden hareketle size kısa bir Leylan’nın hikâyesini anlatmak isterim. Cezaevinde Leylan’ı yazan Selahattin Demirtaş daha önce yayın evimizden Seher isimli kitabını yayınlamıştık. Leylan roman doğrusu Leyla’nın hikayesini nasıl kurayım diye düşünürken ilk Selahattin beyden kitap bize geldiğinde, doğrusu biz Seher ve daha önceki Devran benzeri hikayelerle karşılaşacağımızı düşünüyorduk. Ama dosyayı el yazısı ile yazıyor, bize gönderiyor, biz onu bilgisayar ortamına taşıyoruz. Doğal olarak yazdıklarını okumaya başlayınca heyecanımız iki kat artmıştı. Artmasının da nedeni Selahattin Bey artık Türkiye’de Türk edebiyatı açısından yeni bir imzaydı, çok büyük bir imzaydı. Editörlük yapan editörler dosya önüne geldiği vakit bazı dosyalar karşısında heyecanlanırlar. Leylan bizi heyecanlandıran, dosyalardan bir tanesiydi. Bugün salondaki ilgiye baktığımız vakitte bu heyecan yalnızca bizim de değil Selahattin Demirtaş’ın yalnızca fikirlerini değil, edebiyatını da seven bir okurun olduğunu fark ettik bu yanıyla da çok mutlu durumdayız. Çünkü salonda Leylan okumuş birçok arkadaş Leylan’da anlatılanlar üzerinde biz de sohbet edince bu bizi heyecanlandırıyor. Türkiye yeni bir edebiyatçı kazanmış oldu. Ama tabii biliyoruz ki Türkiye’nin hapishaneleri aynı zamanda tarihi itibari ile edebiyatçılar yetiştiren bir tarihe sahip. Unutmayalım Nazım Hikmetler, Sebahattin Aliler, Musa Anterler, Aziz Nesinler bu cezaevlerinden çıkmış ünlü yazarlardır. Galiba 21. yüzyılda cezaevinde büyük bir yazar daha çıktı buda Selahattin Demirtaş. Aynı zamanda Seher dünyanın 16 diline farklı dilinde yayınlandığını düşününce evet, artık Selahattin Demirtaş büyük bir edebiyatçı.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.