PİRHA- Halkların Demokratik Partisi 5’inci Olağan Kongresinde konuşan Eş Genel Başkanlar, Kürt sorununun çözümüne dair müzakere vurgusu yaparak, “Tecrit üzerinden oyun oynamayın. Bu denli önemli, hayati bir meseleyi siyasetinize alet etmeyin. İmralı adına söz kurmayın. Tecride son verin. Abdullah Öcalan’ın ne düşündüğünü kamuoyunun öğrenmesini sağlayacak, hakkı olan bütün imkanları sağlayın” denildi.
HDP 5’inci Olağan Kongresi Ankara Spor Salonunda sürüyor. Halkın yoğun ilgi gösterdiği kongrede eş genel başkanlar konuşmalarını gerçekleştirdi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bugün güneş bir başka güzel doğdu. Newroz’un, 1 Mayıs’ın coşkusunu buraya taşıdınız. Herkes bu salondaki değişim iradesine iyi baksın. Bu ses gümbür gümbür gelen halkların sesidir. Buradaki irade Kürdün, Alevinin, Türk’ün, Roman’ın da eşitçe, birlikte yaşam sözleşmesidir” diyerek salonu selamladı.
“YANLIŞ YOLDAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMELİ, TECRİT SONLANMALI”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bu günlere kolay gelmedik. Korku duvarlarını yıka yıka geldik. Darbeleri aşa aşa geldik. Gelmeye de devam edeceğiz” diyerek partileri üzerindeki baskılara dikkat çekti. Buldan, Kürt sorununun çözümsüzlüğü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit konularının altını çizerek şu konuşmayı yaptı:
“Bir an bile mücadelemizden vazgeçip kimsenin önünde diz çökmedik. Bundan sonra da kimseye biat etmeyeceğimize sizlerin huzurunda söz veriyoruz.
Edirne’den Hakkari’ye demokrasi köprüsü olduk. Herkes için ‘eşit yurttaşlık’ dedik. Alevilerle birlikte can olduk. Engellilerin, çocukların, kadınların yanında olup ‘Yanınızdayız’ dedik. Bir kadın partisi olarak meydanlardan parlamento kürsüsüne kadar onurlu barış mücadelesinin simgesi olduk. ‘Evet sözümüz var, değişimin gücü biziz’ diyoruz. Yeni yaşamı da inşa etmeyi mutlaka başaracağız. Zalim iktidara karşı her şart altında mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz.
Bu coğrafyanın 100 yılını kaybettiren Kürt sorununun çözümsüzlüğü Cumhuriyetin demokratikleşmesi önündeki en büyük engeldir. Sayın Öcalan’ın ağır tecridine dönük ısrar devam ediyor. Bu yanlış yoldan bir an önce dönülmeli, tecrit sonlanmalı. Bir kez daha söylüyoruz; savaş politikanızla Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldıramayacaksınız. Kürt halkının demokratik siyasetteki kararlılığı, demokrasi mücadelesi, bu ülkenin geleceği için belirleyici olacaktır. Çözümün yolu, demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve demokratik müzakeredir. Çözümün yolu anadilde eğitim, diyalog ve mutabakat zemini olan parlamentodur. Çözümsüzlük siyasetine karşı, ülkeyi bu tartışma ortamından çıkaracak bizleriz.
Sizler gideceksiniz, bu ülkeyi halklarımız yönetecek. Bu ülkenin sahibi bizleriz. Bu harami düzene karşı bizler tertemiz aydınlık bir ülkeyi inşa edeceğiz. Ülkenin ekonomik kaynaklarını halkın hizmetine sokmak için değişim gücümüzü sonuna kadar kullanacağız. Kadın yoksulluğunun son bulduğu, sosyal adaleti hep birlikte tesis edeceğiz. ‘Aç yatmak istemiyorum’ diyen çocukların çığlığı yeter artık. Milyonların değişim talebi bizim omuzlarımızdadır.
Özgür basına yönelik sansür girişimleri, gençlerin ömrünü çalan uygulamalar ve daha nice sorunlar bir bir karşımızda durmakta. Askeri politikalar sürekli önümüze çıkmakta. Uluslararası alanda demokrasiyi geri plana iten bir AKP var.
“NEHRİ GEÇMEK İÇİN HİÇBİR SİYASETE KÖPRÜ OLMAYACAKTIR”
Söz veriyoruz Gezi aileleri için, direnen Emine Şenyaşar, Cumartesi aileleri, Soma Aileleri, Roboski aileleri için, adaleti aranır değil yaşanır hale getireceğiz. Her gün adaletsizlik üreten iktidarı kesinlikle ama kesinlikle göndereceğiz. Büyük değişimin arifesindeyiz. Türkiye’nin ihtiyacı çoğulcu sistemdir. Biz bu sistemin inşasını hedefliyoruz. Bu seçimler kimin cumhurbaşkanı olacağı seçimi değildir. Yeni bir düzenin kurulması meselesidir. HDP bu sürecin temel belirleyicisidir. Nasıl bir gelecek hedeflediğimizi net şekilde ortaya koyduk. Biz, ülkenin gündemindeki yakıcı sorunlara kalıcı çözümün peşindeyiz. Restorsayon siyasetine bu halk asla muhtaç değildir. Yeni bir gelecekte kendisini görmek isteyenlerin çizgisi Halkların Demokratik Partisidir. HDP salt nehri geçmek için hiçbir siyasette köprü olmayacaktır. Üçüncü yol ile tüm demokrasi güçleri ile yol alacağız. Demokrasi ittifakı aynı zamanda savaş karşıtı mücadele birliğidir. Kadınların, gençlerin özgür ittifakıdır. Engellilerin, ezilenlerin, ekolojistlerin ittifakıdır.
Hem direnen hem de yaşamı inşa eden biz kadınlarız. Yöneten de biz kadınlarız. Daha fazla birlikte olmaya çağırıyorum. ‘Sözümüz var’ ve ‘Hızır yardımcınız olsun’ diyorum.”
“SAVAŞ VE ÇATIŞMA İLE OLAMAZ”
Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise “Bütün tehditlere, operasyonlara cevabı bu coşkulu kalabalık veriyor. Çünkü bizim davamız çok güçlüdür. İşte bu nedenle mutlaka kazanacağız” diyerek salonu selamladı. Cezaevinde tutulan siyasetçilere selam göndererek konuşmasını sürdüren Sancar, “Biz yalnızca direniş hareketi değiliz. Aynı zamanda özgür yaşamı hedefleyenleriz” diyerek şu konuşmayı yaptı:
“HDP 10 yıl önce kuruldu. Eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesini daha da ileriye taşımaya söz vererek yola çıktı. Evet eksiklerimiz var, hatalarımız da olabilir ama sözümüzden asla dönmedik. Bedel ödeyen bütün yoldaşlarımız bilsinler ki boşuna ödenmiyor bu bedeller. Mutlaka başarıya ulaşacağız.
İnşa etmek istediğimiz yeni yaşam, bu ülkenin 100 yıllık meselesine köklü kalıcı çözümler içeriyor. HDP’den duyulan rahatsızlığın sebebi tekçi, otoriter anlayıştır. Boşuna uğraşıp, boş hayaller peşinde koşuyorlar. Yüzyıllık bir tarihi olan, kırk yıla yakın çatışma ile iç içe geçmiş olan bir Kürt sorunu mevcut. Bunu görmezden gelmek hakikati yok saymaktan başka bir şey değildir. O nedenle çözüm ve barış iç içedir. Birbirinden koparılamaz. Savaş ve çatışma ile olamaz. Hep yüzleşme ve hakikat diyoruz.
Eşit yurttaşlık temelinde demokrasinin bu topraklara kazandıracağını biliyor ve ısrarla büyük barışı savunuyoruz. Çünkü barış, savaşın, şiddetin karşısındadır. HDP’ye, Kürt halkına yaklaşım bu ülkede barışa yaklaşımın temelini oluşturuyor. Çünkü bizim, sorunları çözmeye dair çözüm önerilerimiz var. Bu nedenle de kongremizin şiarı ‘Çözüm biziz, sözümüz var’ oldu.
Toplumsal mutabakat ile hayata geçirilecek bir barış süreci için Meclisin merkezde olmasını istiyoruz. Çünkü Meclis şeffaflığı sağlayacaktır. Bunlar olmadan barış sürecini çözüme götürmek mümkün değildir. Bunlar zor adımlar değil. Böyle bir sürecin atılması için kak temelli eşit yurttaşlığın güvence altına alınması, anadilde eğitim, siyasi irade ve kazanımlara yönelik gasplara, ve başta belediyeler üzerindeki kayyum rejimine son verilmesi gerekir. HDP bütün bu konularda temel aktördür ve üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirebilir. Bunu için de özgür ve demokratik bir ortama ihtiyaç vardır.
“HAKKI OLAN BÜTÜN İMKANLARI SAĞLAYIN”
Tecrit üzerinden oyun oynamayın. Bu denli önemli, hayati bir meseleyi siyasetinize alet etmeyin. İmralı adına söz kurmayın. Tecride son verin. Abdullah Öcalan’ın ne düşündüğünü kamuoyunun öğrenmesini sağlayacak, hakkı olan bütün imkanları sağlayın.
Muhalefet partilerine de sesleniyorum. Barış konusunda katkı sağlayacak bir aktörün uygun rol oynamasını muhalefetin de talep etmesi gerekiyor. Tecrit barışa katkı sağlamaz. Kürt sorunu seçim dönemlerinde hatırlanıp, araçsallaştırılacak bir mesele değil. Çözüm ve barış için ilke, ciddiyet, kararlılık bizdedir, HDP’dedir. Çözümsüzlüğün bu ülkeyi bir 100 yıl daha esir almasına izin vermeyeceğiz. 27 Eylül’deki tutum belgemiz de bunun en somut göstergesidir. Gerçek bir demokrasi ittifakının nasıl olacağını bildirgemizde de açıkladık. Uzun soluklu, kalıcı bir ittifak oluşturacağımızı taahhüt ettik. Bu dar bir buluşma gibi anlaşılmasın.
Günden güne derinleşen ekonomik kriz… İşte halklar bu gidişe ‘artık yeter’ diyor. Biz Demokrasi ittifakını toplumsal barış hareketine dönüştüreceğiz.
Seçimler yaklaştıkça iktidarla anlaşma zırvaları ortaya atılıyor. Eğer bu iktidarla anlaşma aranıyorsa iktidarla aynı fikirde olup savaş politikalarında ortak olanlara bakın. Bizler kamuyu önünde şeffaf görüşmeler yapılması halinde müzakerelere açığız. Mutlaka kazanacağız.”
PİRHA/ ANKARA
Yoruma kapalı.