PİRHA- Dersim’de ve ilçelerinde devam eden orman yangınları ile ilgili açıklamalarda bulunan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, “Dersim halkı direnişçi ve mücadele ruhludur. Bu yüzden baskı politikalarına ve katliamcı zihniyete karşı 38’de nasıl direndiyse bugün de aynı şekilde mücadele edip direnecektir” dedi.
HABERİN VİDEOSU
Dersim’de son bir yıldır yaşanan ve birkaç gündür neredeyse ilçelerinin tamamında birçok alanda meydana gelen orman yangınlarından dolayı çevre köylerde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan, bu mevsimde yaylalarda olan Dersimli yurttaşlar büyük sıkıntılar yaşıyor.
Dersim’de çıkan, müdahale edilmeyen ve giderek büyüyen orman yangınlarıyla Dersim coğrafyasının insansızlaştırılmasının hedeflendiği iddia edilirken, özelikle yaz aylarında Avrupa ve metropollerde yaşayan yurttaşların Dersim’e gelip ziyaretlerini dergâhlarına yaparak niyaz alamaması OHAL ve operasyonlardan dolayı birçok bölgenin yasaklı bölge olarak ilan edilmesi ile insanlar şehrin merkezine mahkûm edilmiş durumda.
Yaşanan bu olaylar ve son dönemlerde artan orman yangınları ile ilgili HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
“BU COĞRAFYADA 38 DEN BERİ BU YANGIN VAR”
“Bu sadece bir orman yangını değil. Bu coğrafyada 38’den, Kerbela’dan beri bu yangın var” ifadelerini kullanan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, “Bize soruyorlar Dersim’de bir yangın var neler yanıyor? Sanki ilk kez bir orman yangını varmış gibi. Özelikle son bir yıldır Dersim coğrafyası bilinçli bir şekilde yakılıyor. Öyle tesadüfü, bir operasyon sonucu ya da her hangi bir kişi tarafından çıkartılmış yangınlar değil. Bu yıl yangınlar ilkbaharda Dersim içinin insansızlaştırılması ile yani derneklerin kapatılması, kurum temsilcilerinin, il eş başkanlarımızın bu olaylara karşı toplumsal tepkiye öncülük edecek insanların gözaltına alınarak tutuklanması, bunları haber yapacak duyuracak yayın organlarının kapatılması ile başladı” dedi.
“SAVAŞ POLİTİKASI İLE PSİKOLOJİK BİR BASKI UYGULANIYOR”
“Baskı politikaları ile askeri operasyonlarla başarılı olamayan hükumet, Dersim coğrafyasını yakarak yıkarak yoğun bir savaş politikası ile bir psikolojik baskı oluşturarak başarılı olmaya çalışıyor” diyen Önlü, “Dikkat edin Türkiye’nin batısında bir orman yangını olmuş olsaydı. Bunun muhatabı olan Orman işletme ve mülki amirleri bu yangının neden çıktığını, ne kadar hektar ormanın yandığını söylerdi. Bir basın toplantısında ilin mülki amirlerine soruluyor orman yangınları var neden müdahale edilmiyor? Bilinçli bir şekilde çıkartıldığı söyleniyor? Ama mülki amir, ‘bir ay içinde ne kadar operasyon yapıldığını ne kadar kişinin etkisiz hale getirildiğini ve operasyonların kararlı bir şekilde devam edeceğini’ söylüyor. Aslında bu bir itiraftı ve bu yangınların kimin bilinçli bir şekilde çıkardığının açıklamasıydı” ifadelerini kulandı.
“KALEKOLLAR İÇİN ORMANLAR YAKILIYOR”
“Dünya’nın neresinde olursa olsun orman yangınlarının sonuçları ve yarattığı tahribatlar ağırdır” diyen Önlü “Ama bu coğrafyadaki hedefi ve amacı daha çok ağır olacaktır. O yüzden şu soru doğru değil. Orman yangınlarına neden müdahale edilmiyor? Aslında soracağımız soru yangınları neden çıkarıyorsunuz? Eskiden bir şekilde şunu söyleyebiliyorlardı. Operasyon sonucu ya da birileri bu yangını çıkardı diye. Ama bugün artık bunu gizlemiyorlar. Bu toplumun halkın güvenliği için karakollar yetmiyor. O yüzden kalekollar yapacağız dediler. Ama bugün kendileri açıkça şunu söyleyebiliyorlar. Ormanlar kalekollar için görüş açısını engelliyor, zaafiyet oluşturuyor. Kalekolların güvenliği için ormanlar yakılıyor” dedi.
“BİZ BU ZİHNİYETİ 38 DEN BU YANA TANIYORUZ”
“Dersim yanıyor diyoruz ya inanın bu hiçbir abartı değildir. Gerçekten Dersim’in dört tarafı yanıyor. Yedi tane ilçesi var, her ilçede dört beş noktada orman yangınları var” diyen Önlü, “Buradaki hedef sadece bir orman yangını değil. Yangın çıkartılan yerlere baktığımızda bunların çoğu devletin ihale çıkardığı insanların paralarıyla aldığı yaylacıların gittiği yerler. Yine 90’lı yıllarda köylerin boşaltıldığı ve yakın zaman dönüşlerin yaşandığı, Aleviler için kutsaliyeti olan ziyaret ve dergâhların olduğu bölgelerde daha yoğun. Bu coğrafyada bilinçli bir savaş politikası yaşatılıyor. Dersim 38’de yaşatılan katliamlarla başarılı olmayan zihniyet bugün bu coğrafyada Alevilik inancında kutsaliyeti olan ormanları ve doğayı yakarak Alevilik inancını yok etmeye çalışıyor. Biz bu zihniyeti 38’de tanıyoruz. Dersim halkı direnişçi ve mücadele ruhludur, bu yüzden bu baskı politikalarına ve katliamcı zihniyete karşı 38’de nasıl direndiyse bugün de aynı şekilde mücadele edip ve direnecektir” diye konuştu.
Mustafa YÜKSEL/DERSİM
Yoruma kapalı.